
1 MAYIS EMEK BAYRAMI KUTLU OLSUN…
Yaşar Varış
“Günlerin bu gün getirdiği baskı zulüm ve kandır, Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez,
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde,1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı, Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı”.
Bu dizeler 1 Mayıs işçi marşının ilk dörtlüğü. Ne kadar doğru ve güzel yazılmış. Dünya tarihinde halkına eziyet eden hiçbir zorba hükümdarlığını sürdürememiştir, sürdüremeyecektir.
Siyasi tarihimize “12 Mart muhtırası” diye geçen, 1961 anayasasının getirdiği özgürlük ortamına son verilen, demokrasinin askıya alındığı 1970 li yıllardı. Faşizm ülkenin üstüne kara bir bulut gibi çökmüştü. Sendikalar kapatılmış, grevler yasaklanmış, tek televizyon olan TRT zorba yönetimin borazanı haline dönüşmüş,halkın haber alma özgürlüğü elinden alınmış, halk hapislerle, idamlarla sindirilmişti.
Buna rağmen toplumu aydınlatacak, korkuların yenilmesine yardımcı olan cesur sanatçılar ve kurumlar da vardı. Cem Karaca, Ruhi Su, Zülfü Livaneli beste ve şarkıları ile; İstanbul’da Genco Erkal kurduğu “Dostlar Tiyatrosu” ile halka moral aşılıyorlardı.
Bunlardan biri de Ankara Sanat Tiyatrosu ( AST) idi. Rutkay Aziz, Meral Niron gibi yürekli sanatçılar tiyatro sanatını kullanarak halka bigi ve moral veriyorlardı. Bu amaçla BertoltBrecht’in oyunlaştırdığı M.Gorki’nin ANA adlı eserini sahneye koymaya karar vermişlerdi. Oyunun müzik düzenlemesini Sarper Özsan üstlenmişti. Ama oyunun ruhuna uygun bir müzik bulamamıştı. Sonunda oyunun ruhuna uygunbir müziği kendisi yazarak besteledi. Oyun AST’ sahnesinde aylarca kapalı gişe oynandı. Oyunun güzelliği yanında marş öyle beğenilmişti ki izleyiciler sanatçılarla birlikte marşı söylüyor, sesleri salonu inletiyordu.
Oyunun müziğine olan bu ilgi Sanatçıları da etkiledi. Önce Cem Karaca 45 lik bir plak yaptı. Timur Selçuk Piyanosu ve özgün sesiyle sahne aldığı her yerde seslendirdi. Büyük usta Ruhi Su ve dostlar korosu da müziğe ilgisiz kalmadı. 1977 yılında Devrimci işçi sendikaları Konfederasyonu ( DİSK) İstanbul Taksim Meydanında düzenlediği ve yüzbinlerce emekçinin katıldığı mitingde Ruhi Su dostlar tiyatrosunun seslendirdiği bu marşı kullanılınca tüm yurtta çok beğenildi ve adı da “1 Mayıs işçi marşı” olarak hafızalara ve yüreklere kazındı.
Bu yıl da ülkemizde 1 Mayıs işçi bayramı tüm yurtta, alanlardakutlandı. “1 Mayısı biz tatil yaptık” diye övünen iktidar partisi, Taksim meydanını, yine emekçilere kapattı, metro ve deniz yollarında ulaşımı engelleyerek, İstanbullu emekçilerin bir Mayıs bayramını özgürce kutlamaları engellendi. Polis anayasal hakkını kullanan yüzlerce kişiyi orantısız güç kullanarak gözaltına aldı. Avrupa ülkeleri arasında 1 Mayısişçi bayramını özgürce kutlanmasına izin vermeyen tek ülke oldu.
1 Mayıs işçi bayramının evrensel taleplerinin başında Uluslararası işçi sendikalarının birlik ve dayanışma duygusu vardır. Ama bu yıl ülkemizde bunun yanında emekçilerimizin gündeminde “Hak hukuk adalet, bağımsız yargı, geçim sıkıntısı, sağlık güvencesi, eğitimde eşitlik, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar, pahalılık, demokrasi, erken seçim”vb. gibi sorunlar vardı. Bu konularda iktidara tepkiler yükseldi.
Ayrıca, ilçemiz Ödemiş te ilk kez 1 Mayıs bayramı kitlesel olarak kutlandı. Bu ilke imza atan sendika yöneticisi arkadaşlarıma, katılım sağlayan sivil toplum örgütlerine, düzenleme komitesine, yürüyüşe katılan ve komitenin kararlarına uyarak disiplin içinde yürüyen katılımcılara ve miting güvenliği için çalışan emniyet güçlerimize teşekkür ediyorum. Kutluyorum. Gelecek yıllarda daha organize mitinglerde buluşmak dileği ile tüm okuyucularımızın 1 Mayıs dünya işçi sınıfının birlik dayanışma bayramını kutluyorum. 03.05.2025 YaşarVarış