Teknolojik Akıllı Çiftlikler

Ödemiş’in her köşesinde akıllı çiftlikler… Kiraz’da İnekler, koyunlar teknolojiyle daha sağlıklı, daha verimli. Tire’deki Sütümüz, peynirimiz, yoğurdumuz dünyaya nam salmış. Ödemiş’in adı, sadece patatesle değil, Bayındır sadece çiçeği ile değil, teknolojiyle harmanlanmış hayvancılıkla anılıyor. Ne güzel olur, değil mi? Bu hayal, bizim elimizde. Teknolojiyi öğrenelim, kullanalım, ama yüreğimizi de unutmayalım. Ne demiş büyüklerimiz “Hayvanın dilinden anlamak lazım.” Artık o dil, biraz da teknolojiyle konuşuyor.

Evet dünya değişiyor, teknoloji almış başını gidiyor. E peki, biz niye bu değişime sırt çevirelim? Bizim buralar, Küçük Menderes’in bereketli toprakları, yıllardır tarımla, hayvancılıkla geçinir. Hayvancılığı teknolojiyle buluşturup, bu havzanın adını daha da yükseklere taşımayalım mı?

Hayvanın dilinden anlamazsan, bereketi göremezsin demiş atalarımız. Haklılar elbette, ama şimdi o hayvanın dilini teknoloji de konuşuyor! Mesela,  akıllı boyun tasması takılıyor artık ineklere! Bu tasma ne mi yapıyor? Hayvanın nabzını ölçüyor, ateşi var mı, hareketi az mı, hasta mı, hepsini cep telefonuna bildiriyor! Bizim buralarda, Ödemiş’te, böyle şeyler hayal gibi gelse de, değil! Artık inek hasta olmadan haberin oluyor, veteriner kapıya gelmeden önlem alıyorsun. Bu, hem hayvanın sağlığı için iyi, hem de cebin için. Çünkü hasta hayvan, az süt demek; az süt, az kazanç demek.

Özellikle büyük çiftlikler artık drone kullanmaya başladı. “Yok artık, drone’la hayvancılık mı olur?” demeyin! Bu drone, meraları havadan tarıyor, otlaklarda ot mu kalmış, su birikintisi mi var, hepsini görüyor. Çiftçi de ona göre hayvanlarını yönlendiriyor. Eskiden saatlerce dolanırdık tarlalarda, şimdi teknoloji işimizi kolaylaştırıyor. Hem vakit kazanıyorsun, hem yorulmuyorsun. Gençler! Bu işler size uzak gelmesin, bu sizin geleceğiniz!

Tabii, teknoloji dedik diye her şeyi makineye, robotlara bırakalım demiyorum. Bizim yüreğimiz, alın terimiz, hayvanlarımıza duyduğumuz sevgi… Bunlar olmadan hayvancılık olur mu? Olmaz! Ama teknoloji, o sevgiyi, o emeği kat kat artırır. Mesela, otomatik sağım makineleri var. Sağım süresi yarıya iniyor, süt temiz kalıyor, hayvan strese girmiyor. Üstüne üstlük, bu makineler sütün kalitesini bile ölçüyor. Hani, “Sütüm az mı, yağ oranı düşük mü?” diye dertlenmeye son! Bu sayede pazarda, sütün kalitesini teknolojiyle ispat edip, daha iyi fiyat alamaz mıyız? Alırız!

Teknoloji, düşman değil, dost. Bir çiftçi düşünün, ineklerine akıllı tasma takmış, süt verilerini bilgisayarda analiz ediyor. Geçen yıl, süt verimini %20 artırmış! Bu ne demek? Daha çok kazanç, daha az masraf. Gençler gelecek demek! Bunları sizler de yapabilirsiniz! “Ama para?” diyeceksiniz. Devlet destekleri var, hibe programları var, kooperatifler var. Bi’ araştırın, bi’ adım atın. Gidin bi’ teknolojik çiftlik görün, konuşun, öğrenin. “Ben yapamam,” demeyin, çünkü bizim toprağımızda bereket, yüreklerde cesaret var!

Bu bereketli topraklar, bunu hak ediyor. Siz de hak ediyorsunuz! Herkes hakettiğini yaşar!

Kalın Sağlıcakla

Twitter:BorsaMuhendisi