Sanat Sokağı!..
Selim Şahan
Yıllar önce editörlüğünü yaptığım Harman dergisi için yazdığım bir yazıda şunları dile getirmiştim:
“Bir kentin şairleri olmalı aşktan ve sevdadan bahseden. Bir kentin ressamları olmalı doğasının türlü renklerini resmeden. Bir kentin romancıları olmalı hüzünlü öykülerini anlatan. Bir kentin tiyatrocuları olmalı yaşayanların hayatını canlandıran. Ve bir kentin gazeteleri ile dergileri olmalı kültür ve sanatını geniş kitlelere duyuran…”
Kentlerimizin birer ‘imaj makerlerine’ ihtiyacı var…
‘İmaj maker’, ‘görüntü yapıcı’ anlamına geliyor.
Berbere, terziye…
Ve bu işe kamu kurumları önderlik etmeli… Ve önce kendi binaları ile çevrelerinden başlamalı…
Yazılarımı takip edenler bilirler ki zaman zaman yaşadığımız kent ile ilgili önerilerim olur. Hatta bu öneriler için mücadele ederiz. Yazarız çizeriz ve gerekirse de eylem yaparız…
Elbette kimileri eleştirir bizi…
Sevmeyenler, hep kendileri önermek isteyenler, işlerine gelmeyenler ya da dar bakışlı insanlar…
Başka sorun mu yok derler…
Oysa daha önce yazdıklarımı okumamışlar ya da beni tam anlamı ile takip etmeyenlerdir o eleştirenlerin çoğu…
Örneğin, Kent Konseyi yürütme kurulu üyesi iken, bugün Kent Lokantası olarak kullanılan binanın kültürevi olması için çok dil döktük… Sonra bir baktık ki lokanta olmuş. İlgiyi görünce de demek ki bu ilçenin lokantaya ihtiyacı varmış dedik…
Ödemiş’teki engelsiz kafe düşüncesi, hem fikir hem de uyulama olarak güzel bir proje idi… Proje, engelli bireylerin çalışabilmesi yararlanabilmesi için düşünülmüştü ama zamanla hem çalışanlar hem de hizmeti alanlar ‘engelsiz’ olmaya başladı. Kötü mü oldu! Elbette ki iyi oldu…
Saraçoğlu Stadyumu ile eski Erkek Sanat Okulu arasında kalan bu araç geçmeyen yol kafetarya olarak düzenlenince o bölge canlanmış oldu.
Geçtiğimiz gün 50. Yıl Ortaokulu’nun önünden Ulus Parkı’na gitmek için oraya doğru yönelmiştim ki belediyenin budamacıları bölgeye ayrı bir hava katan çam ağaçlarını budamaya koyulmuşlardı. Hem Engelsiz Kafe kapalı idi hem de yol…
Daha sonra budama çalışmalarını eleştiren bir arkadaşımızın yazısını okudum. İnsanlar elbette yapılan çalışmaları olumlu ya da olumsuz anlamda eleştirebilir. Bunun değerlendirmesini okuyucular yapar.
Bu sokağın bir sanat sokağı haline gelmesi için etkili ve yetkili kişilere önerilerim oldu. Ama bir sonuç alabildim mi diye sorarsanız ‘alamadım’ şeklinde yanıtlarım.
Budama çalışmaları sırasında park bahçelerden sorumlu müdür Erkan Uşaklı ile karşılaştık. Uygulama ve eleştirilerle ilgili ayak ütü muhabbet ettik. Erkan Uşaklı ile uzun yıllardan bu yana tanışırız.
Bu sokak neden Ödemiş’in sanat sokağı haline getirilmesindi! Sokağa yerleştirilen tenteli satış reyonları bana göre çok eğreti durdu. Bence okulun duvarına sırtına verecek şekilde kalıcı stantlar yapılmalı ve burada her türlü sergi ve fuar yapılabilmeli…
Kitap fuarı… Bilim Fuarı… Ayakkabıcılar Fuarı… Yöresel tatlar fuarı…
Engelsiz Kafe de orada duruyorken…
Çam ağaçlarının arasına güneşten ve yağmurdan korunaklı kalıcı standlar yapılsa… İlçemizdeki kültür sanat adamları da oraya doğru yönelse… Hatta engelsiz kafe önünde mini söyleşiler yapılsa…
Sayın Erkan Uşaklı, “Valla süper olur hocam!” dedi…
Biliyorum, iş elbette ki belediye yönetiminde.
Neden olmasın?
