Şaban oğlu Şaban!..
Selim Şahan
Takip edenler anımsayacaklardır. Geçtiğimiz günlerde yılbaşı ve takvim konusunda bir yazı yazmıştım. Yazmıştım derken, belki de derlemiştim desem daha doğru olacaktı… Yani okuyup öğrendiklerimi özet halinde yazıya döküyorum diyelim. Bu tür derleme yazılarımın çoğu, genel kültür ve bilgi içerikli olanlar. Yerel konulardaki yazılarımı bunlardan ayırıyorum.
**
Geçtiğimiz günlerde önüme bir ileti veya yazı geldi. Neymiş efendim, Kemal Sunal, ‘Şaban’ filmleri ile milleti aptallaştırmış. Ayrıca ‘Şaban’ gibi kutsal bir kelimeyi argolaştırmış… Hatta o filmlerden sonra kimse çocuğuna Şaban adını koyamaz olmuş…
iddia böyle...
İlk bakışta belki de “Evet ya, doğru” diyebilirsiniz. Hatta ben de o tür filmlerin toplumu gereğinden fazla ‘gevşettiğini’ söyleyebilirim. Bence de aşırı fazla idi. Fakat alıcısı olunca ve alternatifi yapılmayınca toplum ister istemez gevşemeye doğru gitmiş diyebilirim. Hele yüzlerce kez tekrarlanan ve her seferinde insanları güldüren, “Eşşeğolu eşek!” repliği!
Şimdiki dizi filmlere göre daha masum olan o günün Kemal Sunal filmleri arasında güzel mesaj veren filmlerin yapıldığını da söyleyebilirim. Örneğin ‘Dütdürü Dünya’ filmi… Ve bunun gibi başkaları…
Film ile ilgili olarak Ekşi Sözlük’te şu bilgi yer alıyor: “Kıymeti bilinmemiş, çok iyi bir filmdir. Yoksulluğun ve gecekondu hayatının yalın, abartıya kaçmadan, içerden bir dökümüdür. Gayet dozunda siyasi mesajlar da içerir. Pavyonda sandalye ile güreş tutma sahnesi filmin zirvesidir.”
Gelelim ‘Şaban’ adı ile ilgili iddialara.
Bence, zorlama bir iddia. Hatta ‘Şaban’ adının hiçbir kutsallığı da yoktur diyebilirim.
Şaban adı, Araplar’da ‘kameri’ aylardan birinin adıdır.
Konuyu dağıtmadan ve yeri gelmişken, Anadolu’da insan ismi olarak da kullanılan bazı kameri ay adlarının anlamları hakkında bilgi verelim bugün.
MUHARREM: Arapların kullandığı, kamerî / hicri ayların başı, ilkidir. ‘Haram edilmiş olan’ demektir.
Sorularla İslamiyet internet sitesindeki bilgilere göre, ‘Muharrem’ ayında Müslümanlık'tan evvel Araplar arasında savaşmak yasaktı. Bundan dolayı bu aya bu isim verilmiştir.
RECEB: ‘Azametli ve heybetli’ anlamındadır. Arabi / hicri ayların yedincisi, mübarek üç ayların da ilkidir. Aynı zamanda Cennette bulunduğuna inanılan bir nehir adı imiş. Bu ay da savaşmanın yasak olduğu haram aylardan birisidir.
RAMAZAN: ‘Yanmak’ demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tövbe edenlerin günahları yanar, yok olur. Arabi / hicri ayların dokuzuncusu, mübarek üç ayların üçüncüsü/sonuncusudur.
Etimoloji sözlüğüne göre Arapça ‘rmd’ kökünden gelen ramadān "İslamiyetten önce Araplarda Temmuz / Ağustos aylarına tekabül eden ay, İslami ayların dokuzuncusu" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük "kuru sıcak" sözcüğünün köküdür.
ŞEVVAL: Arabi / hicri ayların onuncusudur. Bu aya şevval denilmesinin sebepleri arasında, dişi develerin bu ayda kızgınlıklarının artması ya da havanın çok sıcak olması sebebiyle develerin sütünün azalması yüzünden bu adla anıldığı şeklinde açıklamalar mevcuttur.
Gelelim şimdi ŞABAN adının anlamına. Arabi / hicri ayların sekizincisi, mübarek üç ayların ikincisidir. ‘Aralık, fasıla’ anlamındadır.
İslam ansiklopedisindeki açıklama özetle şu şekildedir:
“Sözlükte ‘dağılmak, gruplara ayrılmak’ anlamındaki şa‘b kökünden türeyen şa‘bân, kamerî yılın recebden sonra, ramazandan önce gelen sekizinci ayının adıdır ve üç ayların ikincisidir. Bu ayın İslâm’dan önceki dönemde de bu adın kullanıldığı bilinmektedir. Şâban kelimesinin kamerî takvimin sekizinci ayına ad olması farklı şekillerde açıklanmıştır. Bir yoruma göre, savaşmanın yasak olduğu haram aylardan biri olan recebden sonra silâhlı baskınlar için kabilelerin gruplar halinde dağılması sebebiyle bu isimle anılmıştır. Araplar’ın bu ayda su temin etmek amacıyla gruplara ayrılmalarından dolayı bu ismin verildiği ya da ramazan ve receb aylarını birbirinden ayırdığı için böyle adlandırıldığı yolunda açıklamalar da mevcuttur.”
Görüldüğü gibi, Anadolu’da insan isimleri olarak da kullanılan ‘Şaban’ ve diğer isimler, Araplar’da İslam öncesi de kullanılıyordu.
Sonuç olarak Kemal Sunal’ın ‘Şaban’ adını bilinçli olarak seçtiği ve ‘güzel ve kutsal’ olan bu adı