Neden yapamıyoruz!
Selim Şahan
Göreve 1991 yılında başladım. Kırıkkale’de çalıştıktan sonra atamam kendi isteğimle Zonguldak’a çıktı. 1996 yılından itibaren de Ödemiş’teyim. Yaklaşık 30 yıldan bu yana Ödemiş’te görev yapıyorum. Bu süre içinde sadece öğretmenlik yapmadım. Başta yerel gazetecilik olmak üzere sosyal amaçlı çalışmalar yürüten, sendika, dernek ve konseylerde görev aldım...
Bunları neden özetledim!
30 yıldan bu yana yerel gündemi takip eder, Ödemiş ve çevresindeki gelişmeleri yakından izlerim. Gazetecilik dönemlerimizde yaptığımız haberlerle önemli gelişmelere yol açtığımızı söyleyebilirim. Bunlardan en önemlisi, Ödemiş Devlet Hastanesi’ne ek bina projesine karşı yürüttüğümüz ‘ek bina değil yeni hastane’ kampanyamız sonuç verdi. İsteyenler, dönemin gazetelerini inceleyebilir, muhtarlar derneği başkanı Nihat Savuran ile Op. Dr. İsmet Emeklioğlu’na başvurabilirler…
Başaramadıklarımız olmadı mı! Elbette oldu. Uğraştık ama gücümüz yetmedi ya da yeterli desteği bulamadık. Örneğin, bugün emniyet müdürlüğü tarafından kullanılan tarihi binanın Kuvayı Milliye Müzesi’ne dönüştürülmesi…
30 yıldır Gölcük Gölü’nün temizlenmesi konusunda da sayısız kere yazılar yazdık ve kampanyalar düzenlemeye çalıştık.
Ne yazık ki ve de maalesef bu konuda ciddi bir adım atılmasını sağlayamadık.
Gölcük Gölü’ndeki sıkıntıları ayrıntılı yazmayacağım. Fakat temel olarak, kanalizasyon sisteminin olmaması, çevre düzenlemesinin bir türlü istenen düzeye gelememesi, göl suyunun tarımsal alanda düzensiz kullanılması, göl kenarına yapılan ucube otel inşaatı ve gölün içi olmasa da en azından su çekildiğinde ortaya çıkan bölgenin temizlenmesi…
Bence buradaki asıl sorun gölün kimin sorumluluğunda olmasında yatıyor. Bakanlık mı, Büyükşehir mi yoksa Küçükşehir mi? Muhtarlığı saymıyorum çünkü artık muhtarlıkların hiçbir gücü ve yetkisi kalmadı gibi…
İşte yine bir Eylül ayındayız… Gölcük yazlıkçıları da artık havanın serinlemesi hatta soğuması nedeniyle ovaya inmeye başladı. Gölün su seviyesi her yıl olduğu gibi düşmeye başladı…
Geçtiğimiz günlerde hastaneye atanan yeni doktorlarla ilgili haber ve demeçleri izledim. Bu atamalar zaten rutin yani her mezuniyet döneminin ardından yapılan atamalar… Doktorlar okullarını bitiriyor ve Türkiye’nin değişik hastanelerine pratisyen olarak atanıyorlar. Aynı, okullara yapılan yeni öğretmen atamaları gibi.
Gelin bırakın bu gibi ‘biz yaptık’ tarzındaki demeç ve tartışmaları, genel hükümet ile yerel iktidarın temsilcileri... Bir araya gelin ve şu güzelim yayla gölü konusunda adım atılmasını sağlayın…
Gölcük Gölü sadece Ödemiş’in değildir… Gölcük Gölü, Ege Bölgesi’nindir.
Ben hiç Abant’a gitmedim. Gidip görenlerden bazılarından Gölcük’ün Abant’a göre daha güzel olduğu konusunda yorumlar işittim.
Ayrıca, küresel ısınma nedeniyle susuz, sıcak ve nemli deniz kenarlarına ilginin azaldığını bunun karşılığında serin ve sulu yaylaların önem kazandığını söyleyebilirim.
Şimdi başlıktaki cümleyi yeniden anımsatalım:
Neden yapamıyoruz!
