
Meseleyi mesele etmezsek!
Selim Şahan
Ben de bilmiyordum ama internetten öğrendim. Serkan Kaya’ya aitmiş. Şarkıyı bilirsiniz:
“Mesele ne senin benden ayrılman
Ne de benim sana darılmam
Ne aramaman ne de sormaman
Mesele şu ki hala bitmedi sevdan!”
Bir de Müslüm Baba’nın Mesele’si vardır ki onun da bir dörtlüğü şöyledir:
“Meselem, bir sevda türküsüdür
Meselem, aşkımın öyküsüdür
Meselem, yeryüzü gökyüzüdür
Meselem, meselem”
Yani meseleyi mesele yapmazsanız ortada mesele diye bir şey kalmaz demiş ya Süleyman Demirel!
Biz de meseleleri ortaya koyacağız ki sonuç alabilelim…
Yaklaşık olarak 1 aydan bu yana Ödemiş güney çevre yolunun bayram öncesi bitirileceği söyleniyor. Ben de ilk ağızdan duyduğum kadarı ile verilen sözlerin yerine getirilmesi adına yüklenici firma, gece gündüz demeden çalışıyormuş. Görünen köy de kılavuz istemez hani! Hem Kaymakçı’ya hem de İzmir’e gelip giderken her iki giriş-çıkışta hummalı bir çalışma olduğunu görüyorum. Sanıyorum bayram öncesi batı girişindeki eski Meksan fabrikası karşısında yer alan kavşak ile doğu girişindeki Hulusi Uçaçelik Anadolu Lisesi karşısındaki kavşak faal hale gelecek ve İzmir’den Kiraz/Beydağ yönüne giden ya da tersi yönde hareket eden bir araç, Ödemiş merkeze uğramadan yoluna devam edebilecek… Yani transit yolculuk 15 dakika kadar kısalacak ve Ödemiş merkez caddedeki yoğunluk da azalacak…
Eyvallah deyip, Ödemiş-Yolüstü ve Ödemiş-Doyranlı arasındaki bölünmüş yol çalışmaların da bir an önce ve aynı tempo ile bitirilmesini dileyelim.
Gelelim ikinci meseleye…
Ödemiş-İzmir arasındaki kağnıya…
Pardon tren diyecektim ama klavye tuşlarından kağnı kelimesi çıkmış…
100 kilometrelik yol kimi zaman 3,5 saate kadar uzayabiliyor. Şimdiki normal ile 2,5 saat süren tren yolculuğu daha konforlu ve zaman açısından daha az sürede yapılması gerekirken, üstüne üstlük son zamanlarda yaşanan rötar ve ağır yolculuk nedeniyle uzamaya başladı…
Meseleleri parti ve iktidar gözetimi yapmaksızın hep birlikte görüp üstüne gidersek, mesele olmaktan çıkarabiliriz…
Ne diyordu Müslüm Baba?
“Bu benim meselem, derin meselem
Ezelden ebede giden meselem”
Hayır, bu meseleler benim değil bizim meselemiz… Çok da derin değil aslında… Biraz ilgi ve peşinden koşma meselesi…
Ezelden ebede kadar da gitmemeli…
Bir de şu stadyum meselesi var ki o da sanıyorum ezel ve ebed meselesi haline gelmeye başlayacak…
Aman acil çözüm...