Mesele!.
Selim Şahan
Ünlü bir Türk düşünürü, “Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz” demiş…
Mesele kelimesini duyduğumda, Müslüm Gürses aklıma geliyor nedense…
Ünlü bir Türk düşünürü deyince de, burada biraz espri yapalım Süleyman Demirel akla gelir… Süleyman Demirel’i şimdiki gençler bilmezler…
Hani ‘yollar yürümekle aşınmaz’ demişti de birçok kişi ne demek istediği ile ilgili yorumlar yapmıştı.
Bir tarihte, Ödemiş Lisesi’nde dergi çıkarırken duvarlara duyurular asmış, yazı yazmak isteyenlerin dikkatini çekmiştik.
O duyuruda bir başlık vardı: “Kalkmak istediğinle düş!”
Bir öğretmen arkadaşımız da “Kim söylemiş bu sözü?” diye sorunca ben de “O anda aklıma geliverdi hocam” demiştim.
Ben de bir düşünür olmuştum.
“Düşünüyorum öyleyse varım!”
Liseden sonra 2 yıl kadar kahvecilik yaptım. Bırakınca uzun süre gözüm boş bardaklara takılmıştı.
Üniversite yıllarında da İstanbul Beyoğlu ve Halıcıoğlu semtleri civarında bir grup arkadaşımla kapı ve sokak numaraları çaktım. Patron ihaleyi almış biz de işi yapıyorduk…
O işi bırakınca da uzun süre gözüm levhalarda kaldı: “O levha öyle mi çakılırmış!”
Biz şimdi meseleye geri dönelim. Meseleleri mesele edelim ki mesele olmaktan çıksın…
Biliyorsunuz belediyelerin en önemli iş alanları, kentlerin temizliği ve altyapı çalışmalarıdır.
Sokakların temizliği ve düzeni, belediyenin en önemli işleri arasında yer alır.
Sonra belediye işletmelerindeki tuvaletler… Gerisini siz sayın…
Evde oluşan çöpü evde ayrıştırarak toplamak…
Çöp yığınlarını en uygun zamanda ve sıklıkta temizlemek…
Bildiğim ve bildiğiniz gibi Ödemiş’in çöpünü BİOSUN firması topluyor. Toplarken de çöp kovalarının etrafında bulunan çöpler alınmıyor. Bunu nerden anlıyoruz? Geçtiğimiz yerlerdeki çöp kovalarının durumundan. Resimdeki Yer, 50. Yıl Ortaokulu’nun önünden Salı Pazarı’na giden Namık Kemal Caddesi’nin ucu. Sinyalizasyon ışıklarının bulunduğu kavşak. Çöp kovalarının dibinde otlar büyümeye başladı. Kovaların diplerine dökülen molozlar günlerdir hatta haftalardır orada duruyor… Giysi kutularının çöplüklerin yanında bulunması bir başka mesele...
Bunun gibi başka örnekler de var ama okuldan çarşıya giderken hergün gözümün önüne geliyor. Burası böyle ise, kenar mahalleler ve dış mahalleler nasıldır acaba diye kendime sormadan edemiyorum.
Vatandaşın suçu yok mu elbette ki var ama kabul edelim ki çok düzenli ve temiz bir toplum değiliz…
Ne yapıp edip bu sorunu çözmemiz gerekmiyor mu?
Fazla lafa gerek yok; siz ne dersiniz?
Meseleleri mesele etmezsek meseleler mesele olmaktan çıkmaz!..