
Kul hakkı!
Selim Şahan
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 15 Ağustos 2025 tarihli 'Kul Hakkı Ateşten Gömlektir' başlıklı Cuma hutbesindeki miras hukukuyla ilgili ifadeler tartışma yarattı. Çok sayıda parti ve demokratik kitle örgütü açıklamayı eleştirirken Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın başkanlığını yürüttüğü Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) gibi dini hassasiyetlerini ön plana çıkaran gruplardan hiçbir ses gelmedi!
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi konuyla ilgili bir açıklama yaparak şunları söylemiş:
"Türk Medeni Kanunu'nun 495 ve devamı maddeleri uyarınca, kadın ve erkek mirasçılar eşit paya sahiptir. Bu düzenlemeler dini yorumlarla değiştirilemez; anayasanın üstünlüğü ve kanunilik ilkesi gereğince bağlayıcıdır. Kadınların miras hakkını sınırlandırmaya yönelik bu söylemler, yalnızca eşitlik ilkesini ihlal etmekle kalmamakta; laik hukuk düzeninin ihlali anlamını da taşımaktadır. Anayasa ve yasalara aykırı yönlendirmeler hukuken geçersizdir ve sorumluluk doğurur. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı Anayasa'nın 136. maddesi gereğince belirlenmiş olan görev tanımı içinde hareket etmeye davet ediyoruz."
Basında çıkan haberler üzerine metnin aslına baktım. Ortalama bir değerlendirmeye tabi tutarsak metinde her zaman söylenmesi gereken doğru ve güzel ifadeler var... Hutbe metninde, kız çocuklarının mirastan tamamen dışlanmasına karşı çıkılırken, İslam miras hukukunda yer alan ve erkek çocuğa kız çocuğunun iki katı pay verilmesini öngören ölçülerin korunması gerektiği vurgulanmış ki, hatırlatmak gerekirse merhum Erbakan'ın kızları bile mirasta 'tam paylaşım' istemişlerdir.
"Karşılıklı rıza olmadan Yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek ilahî adalete aykırıdır. Dolayısıyla kişinin; kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması, kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır."
Aynı hutbede şu ifadeler de vardır: "Yalan beyanlarla insanları mağdur etmek, ateşten gömlek giymektir."
Bu ifade tam da son günlerin siyasi gündem maddesini anlatmıyor mu!
Bu ifadeler dikkatlerden kaçtı mı yoksa kız cocuklarıların mağduriyeti mi ön plana çıktı!
Sonra aynı hutbede şu ifadelere de bakalım:
"Adam kayırmak, çalışanlar arasında adil davranmamak kul hakkıdır."
Buradaki 'adam' erkek değil insandır...
Peki kardeşler arasında erkekleri kayırmak kul hakkı olmuyor mu?!
Kızlar, 'adam' yerine yani insan yerine koyulmuyor mu?!