Göl Gazinosu kafeteryası
Selim Şahan
Arkadaş, sosyal medyada masa başında uydurulmuş ‘arka taş’ hikâyesinden ortaya çıkmış bir adlandırma değildir.
“Hikayeye göre eski Türkler savaşta arkadan gelen herhangi bir saldırıya karşı önlem olarak arkalarına bağladıkları bir arka-taş kullanırmış. Daha sonraları sırtlarına yasladıkları bu taşın ismi Arka-taş ve Arka-daş olmuş. İnsanı arkadan vurmayan güvenilir kişilere Arkadaş denmesi ondandır.”
Arkadaş kelimesi, Türk Dil Kurumu’nun internet sitesinde “birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri; yoldaş” olarak tanımlanmış.
Sözlük konusunda önemli bir başvuru kaynağı olan Kubbealtı Lügatı’nda da “Aralarında yakınlık, dostluk ve sevgi bulunan kimselerden her biri” açıklamasının yanında etimolojik kökeni de eklenmiş: arka+daş.
Vatandaş gibi, yurttaş gibi, yoldaş gibi, kardeş gibi…
Aynı amacın ‘arka’sından gidenler gibi…
Arkadaşlık deyince insanın aklına gençlik ve çocukluk çağı geliyor. Çünkü o dönemdeki arkadaşlıkların arkasında çıkarsız ilişkiler vardır. Masumiyet vardır…
Bilirsiniz, hemen herkesin okul arkadaşlıkları vardır. Kimi arkadaşlıklar okul yıllarında kalmış kimi de o günkü gibi devam eder… Yıllar sonra buluştuğunuzda; göreviniz, makamınız ve sıfatınız ne olursa olsun arkadaşlarınız sizi adınız ile çağırır. Aranızda, ‘bey’ ve ‘hanım’ yoktur.
Kaymakçı’da okuduğum için ilk ve orta okul arkadaşlarım ile yıllardan bu yana görüşürüz... Fakat iş ve sosyal ilişkiler nedeniyle görüşme sıklığı değişebiliriyor.
Geçtiğimiz günlerde ortaokul arkadaşlarımızla İzmir’de bir buluşma gerçekleştirdik. Bazı arkadaşlarımız işleri gereği yıllardır İzmir’de… Hep Ödemiş’te bir araya gelecek değiliz ya! Bu kez de İzmir’de buluşalım dedik.
Buluşma yerimiz herkes için ulaşımı kolay olan Kültürpark'ı tercih ettik.
İzmir’deki bir arkadaşımız, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yenileyerek hizmete açtığı Göl Gazinosu’nun bizim için uygun olduğunu söyledi.
Çocukluğumuzun pedallı bisikletleri ile üstünde tur atılan göl kenarı. Efsane İzmir Fuarı’nın Eski Göl Gazinosu.
Müzenin yanı sıra Göl Gazinosu’nun yenilenen açık alanı, ziyaretçilerin en çok kullandığı oturma alanlarından birisi olmuş. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki Grand Plaza tarafından işletilen tesiste uygun fiyatlı yeme içme alanından faydalanan ziyaretçiler, göl manzarası ve Kültürpark’ın doğasında keyifli zaman geçiriyorlar. Yemek yiyebiliyor, çay kahve içebiliyorsunuz.
Bunları niye anlatıyorum oraya geleceğim…
Siz masanızı bulup oturuyorsunuz. Çevrede gezen garson siparişinizi alıyor, başka biri de verdiğiniz siparişleri masanıza kadar getiriyor.
Sipariş, kredi kartı ya da peşin para ile alınıyor ve anında mutfağa düşüyor. Getir götür yapan garsonlar da verilen siparişleri numaralı masalara kadar getiriyor.
Self servis değil. Adisyonu alıp kaçmak yok…
Gelelim sadete. Yani murâda…
Ödemiş Belediyesi’nin işlettiği kafeteryalarda da aynı sistem uygulanabilir…
Self servisin olumsuzluklarını ve tehlikelerini yazmayacağım. Çünkü bunları herkes biliyor ve dillendiriyor. Masanıza yeni gelen biri için her seferinde kasaya gidip fiş almak, mutfağa gidip çay kahve sırası beklemek zorunda kalıyorsunuz. Özellikle Kent Lokantası ile daha fazla ilgi görmeye başlayan ParkKafe.
Burası Ödemiş’in yüzü. Belediyenin de hizmet göstergesi. Çalışanları, tuvaletleri ve hizmeti ile göz doldurmalı, turist ya da yerli vatandaşı da memnun etmeli.
Birkaç kez dile getirdim.
Ben bir kez daha yazayım da…
İzmir’deki buluşmamız gayet güzel geçti. 50 yıl sonra birbirini gören arkadaşlarımız vardı. ‘Bu böyle sadece arada buluşma ile olmaz, hemen hepimiz emekliyiz artık birlikte gezmeye başlayalım’ dedik.
İlkokul ve ortaokul arkadaşlarınız ile ara sıra da olsa biraraya gelmenizi öneririm…
Çıkarsız ve masum
