
Fıkra gibi!
Selim Şahan
Sosyal medyada gezinirken çeşitli haber, video ve fotoğraflarla karşılaşıyoruz.
Bunların çoğunun haber başlıklarını okuyup geçiyor ilgimizi çekiyorsa videolarını da izliyoruz.
Yazılarımı takip edenler bilecekler ki bu tür haber, video ve fotoğrafların kaynağı güvenilir değilse dikkatli olunmasını hep söylerim.
Bir haber dikkatimi çekti. “ATM'lerde herkes için erişilebilir bankacılık dönemi!”
Bir de “8 gün sonra başlıyor” alt başlığı ile devam eden haberi ister istemez okudum. Haber ayrıntılarla devam ediyor:
“8 gün sonra devreye alınacak yeni ATM sistemiyle, bankacılık işlemlerinde önemli bir dönüşüm başlıyor. Yüksek kontrastlı ekranlar, sesli yönlendirme özellikleri ve tekerlekli sandalye kullanıcılarına uygun ergonomik tasarımlar sayesinde, para çekme başta olmak üzere pek çok işlem artık çok daha erişilebilir ve kullanıcı dostu hale gelecek.”
Neyse uzatmayayım, en sona doğru haberin İspanya ile ilgili olduğunu öğrendim. Daha doğrusu ayrıntıların arkasından en son paragrafta bu gelişmelerin İspanya’da meydana geldiği yazıyordu.
Güler misin ağlar mısın! Kendime güldüm tabii. Sonra devam ettim ve yorumlara bir göz atayım dedim.
Birisi, “Aman ne büyük hizmet!” demiş. Belli ki haberi okumadan eleştirel bir yorum yapmış…
Buna yanıt veren başkası da şöyle yazmış: “Bi şeylerin yapılıyor olması seni rahatsız ediyorsa kendine dönüp bir sor, NEDEN?”
İki yorumcu, haberi okumadan yazmış! Yani demem o ki sosyal medya tam bir şenlik! Aynı zamanda da tehlikeli.
Bir başka videoda da geçtiğimiz günlerde bir kaza sonucu hayatını kaybeden Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ile ilgili idi. Videoda konuşan Ferdi Zeyrek, çok önemli bir bilgiye ulaştığını ve bu konuyla ilgili çok büyük ölüm tehditleri aldığını falan söylüyordu. Dikkatlice incelendiğinde videonun yapay zeka ile oluşturulduğu ve merhum Zeyrek’in ağzından çıkıyormuş gibi cümleler kurulduğu anlaşılıyordu. Bu bir dolandırıcılık sitesi işiydi. Sizden bir linke tıklamanızı istiyordu… Tıkla ve ağa düş…
Benzer bir durum, İzmir’in önceki dönem belediye başkanı Tunç Soyer’in başına gelmiş olmalı ki, “O konuşan ben değilim!” diye açıklama yapma gereği duyuyordu…
Dünya nereye gidiyor bilemiyorum…
ODTÜ'de dansöz!
ODTÜ Türkiye'de milyonlarca öğrencinin girmek için can attığı üniversitelerden biridir... Her yıl yaklaşık 25.000 öğrenci ODTÜ'ye kayıt yaptırır... Başarısı ve öğrenci yapısı tescillidir...
Her ne hikmetse son günlerde 20-30 'öğrencinin' ODTÜ'de dansöz oynattığı haberleri sosyal medyada 'trend topic' olmuş durumda... Hakaretler ve aşağılama gırla...
Halbuki dansöz, rakkase ve çengi bizim kültürümüze yabancı kelimeler değil... Özellikle yılbaşı geceleri TRT'de çıkması için milletin dört gözle beklediği yılları da herkes anımsar...
Ortalıkta dolaşan bir görüntü var ama neyin ne olduğu bile belli değil… Edep ya hu!
"Çocukluğumda ekmek fırınından ninem bize pirina aldırırdı. Mangalda yaktığımız pirina sayesinde ısınırdık. Pirina nedir diyecek olursanız, zeytinin sıkıldıktan sonra içerisinde bir miktar yağ ve su kalan posadır. Pirina yağı önceki tarihlerde sadece sabun yapımında kullanılmaktaydı. Teknolojik gelişmeler sayesinde ikinci bir ekstrasyon ile yağdan arındırılmış pirina sıkıştırılarak ekolojik yakıt olarak kullanılmaktadır. Ayrıca pirina, hayvan küspesi yapımında da kullanılan bir maddedir. Görüyorsunuz zeytin ne kadar mübarek ve kutsal. İmdadımıza her türlü yetişiyor. Ekmeğimize katık da oluyor, evimizi de ısıtıyor, tabiata nefes de oluyor. Zeytin bizden önce de vardı, bizden sonra da olacak."
Bunu alıntıyı da Nazan Öncel’in yazdığı söyleniyor… Yazmış mı yazmamış mı bilemiyorum ama kim yazmışsa doğru yazmış…
Havaya, toprağa ve suya aman dikkat…
Bugün belki enerji önemli olabilir ama yarın hava, su ve toprak daha da önemli olabilir…