
Bayındır çiçek festivali
Selim Şahan
Yılın belli günlerinde düzenlenen ve bölgenin yöresel kimliğini yansıtan etkinliklere festival deniliyor. En önemli özelliği şenlik havasında geçmesi. Ekonomik olarak da ilgili konuyla bağlantılı olarak tanıtım çalışması yapılması.
Geçtiğimiz Cumartesi günü, “Hadi bugün Bayındır festivaline gidelim!” dedik.
Günlük gazetecilik ile etkin ilgilendiğim yıllardan bu yana Bayındır’daki çiçek festivali ile ilgilenirim.
Haberlere yansıdığı kadarı ile Bayındır Çiçek Festivali bu yıl kapılarını 26’ncı kez açmış.
Yine basından takip edebildiğim kadarı ile açılışa, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir milletvekillerinin yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Bayındır Kaymakamı Murat Mete ile birlikte merkez ve çevre ilçe belediye başkanları da katılmış.
Cumartesi günü Haluk Levent konseri vardı.
Oldum olası bu tür festivallere gitmekten kaçınırım. Çünkü kalabalığın olduğu yerlerde alışveriş çılgınlığı vardır.
Deyim yerinde ise duyan gelir.
Eh, çevredeki tur şirketlerinin de arayıp da bulamadığı birer fırsattır bu tür festival ve şenlikler…
Dedim ya duyan gelmiş diye! İğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık vardı.
Kenti doğu ve batı olmak üzere ikiye bölen ana caddenin yanı sıra paralel. Çapraz. Kenar ve yan cadde ve sokaklar da şenlik dolayısıyla hazırlanan stantlarla dolmuştu.
Duyan gelmiş ve ne ararsan vardı…
Bu tür festivallerin olumlu ve olumsuz açıdan eleştirilecek birçok yönü vardı.
Tencere tava satıcıların tutun da masa örtüsü satıcılarına kadar her sektör bu sokaklarda yerini almıştı.
Adı çiçek festivali ama ne ararsan var.
Hele yeme içme…
Akşam yemeğini, Bayındır’ın isim yapmış lokantalarından birinde yedik. İşletmeci, “üç gündür gözümüzde uyku yok!” dedi. Yakınıyordu ama sanki şikayetten memnun gibiydi…
Yazıyı uzatmayalım.
Kendi deyimi ile Anadolu Rock müziği yapan Haluk Levent için stadyum erken saatlerden itibaren dolmaya başlamıştı. Biz de stadyumda ayakta beklemektense, uzak da olsa sahneyi gören bir yere yerleştik. Konser saatine kadar stadyumda adım atacak yer kalmadı.
İğnenin düşeceği yer kalmamıştı. Bu kadar insan nereden gelmişti ve beklentisi neydi?
Önceki yıllarda da festivali gezerdim ama bu yıl ne hikmetse duyan gelmişti ve sokaklar sanki karınca yuvasına gidiyordu.
Yakın zamanda böyle kalabalık bir festival etkinliği görmedim desem yeridir…
Kimi gezmeye, kimi alışverişe, kimi konsere…
Festival tamam da bence otoparkından alışveriş için hazırlanan stantlarına ve en ince ayrıntısına kadar düşünmek gerekiyor.
Saat 23.30 oldu ve biz ilçeden ayrılmakta zorlandık, çıkamadık…
Valla yazıyı nereye götüreceğimi bilemedim.
Varın gerisini siz tamamlayın