Melek Göztepe

Sokak Konuşuyor

Melek Göztepe

Eski bir sokak. Her adımda nostalji. Her adımda eskiye dair izler. Eski yaşamların kalıntıları. Dökülmüş sıvaların aralarında büyük umutlarla yapılmış emek imleri. Aralarda üst üste vurulmuş boyaların katmerlenmiş, tabaka tabaka kalıntıları. Her güzelleştirme çabasının oluşturduğu izler. Hala sıcacık, hala hissedilir. 

Her bir adımda yer etmiş ayrı bir izi, ayrı bir ayrıntıyı irdelemeye kalkarsan çıkamazsın buradan. Çıkmaz sokak değil burası ama çıkarmaz seni geçmişin çıkmazından. Dişinin arasına takılmış kılçık gibi sen çıkarmaya çalıştıkça derinlere çeker kendini…

Mavi boyaları dökülmüş evin penceresinde, hala duruyor teneke kutuda sardunyalar. Sararmış perdelerin ardında arıyor gözler hayatı. O eskinin camdan cama, candan cana, sokağa hayat katan söyleşileri. Zamana direnen evlere inat kaybolmuş evlerden sokaklara taşan sohbetler, şen kahkahalar. Gidenlerin yerini doldurmamış geride kalanlar. Tek tük yaşama gayretinde olup bu mekanlara tutunmaya çalışanlar da evler gibi direnmeye çalışıyorlar. Camdaki begonya, kapı önündeki sarmaşık, merdiven kenarındaki fesleğen bunların emareleri. Yitmiş hayatların artıkları, geri kalanları. Yitirilmeye namzet bugünün ayrıntıları.

Kim bilir kaç adımla aşındı şu sokağa döşenmiş taşlar? Kim bilir bu evlerden başka hayatlara  yollananlar için ne kadar döküldü yaşlar? Hangi umutlara kapı araladı şu daracık gökyüzünden sokağa sızan gün? Kim bilir kaç günün sonunda çöken akşamla bitti beklentiler? Gölgelerin oynaştığı şu kuytularda kimler neler söyleşti, ne sırlar verdi diğerlerine?  Kaç gülüş sığdı şu taş basamaklı kapı önlerine? Bitmez zannedilen kaç sıkıntı geçti, gelmez denilen kaç kişi geldi, olmaz denilen kaç güzellik vuku buldu? Beklentiler çoğaltıldı, beklentiler azaltıldı kim bilir kaç kez? 

Gitmez sandıklarının, değerini bilmediklerinin ardından kaç kez bakakaldı gözler, ağıtlara döndü sözler. İncittikleri için hayıflanmaktan öteye varamadı kim bilir kaç insan?
            Direndi hepsine sokak. Direndi tüm yaşama; lakin terk edişlere, terk edilmişliğin acısına, yalnızlığına dayanamadı.
mevzu derin
mevzu derinde, geride
dokundukça
içerliyor
dokundukça ilerliyor
kapıları araladıkça
büyüyor dünya
büyüyor geçmişin sınırları
hangisi senin
hangisi senden geriye
sokak konuşuyor
konuşma sen, ne gerek…

   

Yazarın Diğer Yazıları