Okumanın hazzı, okumanın zevki nerede daha iyi hissedilir? En çok nerede okumayı
seversiniz? “Neler okumayı seversiniz” sorusunu geçtim bakınız. Beğeniler birbirinden çok
farklı zira. Öncelikle okuyalım da sevdiğimizden olsun. Ben döneyim asıl mevzuya. Nerede
okumayı seversiniz? Ne zaman okumayı tercih edersiniz? Okumanın mekanı mı olurmuş
demeyelim. Okumayı hazza dönüştüren yerler var. Ve okumadan keyif alınan vakitler. Kişiden
kişiye değişebilir tabii ki bu durum da.
Çocukluğumda kütüphaneye gitmeyi ve orada okumayı çok severdim. Bizim
kütüphanemiz içinde limon ve portakal ağacı olan okuma ve çalışma bölümleri camlarla dış
dünyaya açılan bir mekandı. Olabildiğince aydınlık, ferah, iç açıcı ve okuma isteğini artıran
bir ortamı vardı. Belleğimde yeri apayrı oranın. Belki de okumayı sevmemi sağlamıştır kim
bilir? Yakın zamanda aynı hissi çağrıştıran birbirinden farklı iki kütüphaneyi ziyaret ettim.
Birincisi Stuttgart Şehir Kütüphanesi. İnsanı çok farklı duygulara sevk eden bir yapısı
var. İçeri girdiğinizde tamamen boş bir alan karşılıyor sizi ve önce bir afallıyorsunuz. Bu ne
diye şaşırıyorsunuz. Boşluk hissi sonrasına hazırlık belki de. Mimar ne düşündü bilmiyorum
tabii. Üst katlara çıktıkça bina kendini açıyor ve sadeliği, tasarımı, beyazlığı ve sessizliği ile
huzuru bahşediyor bir anda size. Yalın, net ve elit… İçinde tabloların olduğu bir bölümün
olması da çok ilgi çekici. Kafesi de bir ara vermek isteyenlerin hizmetinde. Terası ise
Stuttgart’a panoramik bir bakış için biçilmiş kaftan.
İkincisi Ludwigsburg Şehir Kütüphanesi. Girişindeki tavandan sarkan orijinal lambaları
ile karşılıyor bizi. Etkinlik alanları, video bölümü, özellikle çocuklar için tasarlanmış
eğlenceli, özel okuma alanları, bilinçlendirme bölümleri gibi farklı hizmet veren bölümleriyle
çok güzel bir kütüphane.
Bir de Tamm’da gördüğüm sokaklardaki kitap kulübeleri. İçindeki raflara bırakılan
kitapları isteyen alıp okuyabiliyor. İsteyenler de kitap bırakabiliyor. Okumayı hatırlatmak
adına da güzel…
Trenlerde birçok kişi kitap okuyor vakti verimli geçirmek adına. Onlara bakınca
okumanın yeri ve zamanı yok diyor insan. Ama yine de ben akşamüstlerinde, günü uğurlarken
bir fincan kahve eşliğinde okumayı yeğlerim. Evimin rahatlığında okuma lüksünü yaşamak
gibisi yok.
yeni bir dünyaya aralandı kapım
yeni
kimler var
neler yaşanacak
sürpriz
kaldır kapağını
kaldır
çağırıyor seni de
yeni dünyalar…