Aslında insan bedeni işleyişiyle çok garip bir varlık. Duygulara göre kendini ayarlayabilen, güncelleyen bir yapısı var ve yaşadıkları gelişmeler karşısında istem dışı verdiği tepkilerle şaşırtıyor insanı. Müdahil olamıyorsun duruma. Kendi iradenle durumu değiştiremiyorsun bazen. Mesela çok şiddetli ağrıda savunma mekanizması devreye giriyor ve kilitliyor kendini. Acil durum tuşuna basmış gibi vücut alarm durumuna geçip kendini savunarak direnç gösteriyor.
Savaş ya da kaç! Vücudun tepkisi bu minvalde. Bilinç böyle durumlarda devre dışı, tepkiler otomatik. Öğrenilmiş, kayıtlara geçmiş, yaşanılmışlardan yola çıkarak hızlı tepki veriyor. İlginç! Kendini tanıdığını sanıyor insan ama yaşadıklarına vücudunun verdiği tepkiler şaşırtabiliyor, hayrete düşürebiliyor. Anlamlandırmakta zorlanabiliyor durumu.
Beden, ruh, his bir bütünün parçaları. İşleyişin çarkları. Çarkların uygun yapıda olması işleyişi kolaylaştırıyor, değilse aksıyor bir şeyler. Hastalığa kapı aralıyor vücut. Yaşanılan yeni durumlar karşısında da yeni tepkiler geliştiriyor.
Kendini anlamlandırma durumunda insan şaşırabiliyor. Anlamlandıramadığı davranışları da sergileyebiliyor bazen. Sonra da “bunu ben mi yaptım” diye hayrete düşebiliyor.
Peki, sınırları nedir insanın? Yeni gelişmeler ve durumlar yaşanmadan adını koyamıyor, bilemiyor. Kendini bile şaşırtabiliyor yaptıklarıyla, söyledikleriyle verdiği tepkilerle.
Ama her şeye rağmen diğerleri ile olan ilişkilerde adap, edep, üslûp, haddini bilmek önemli. Duyarlı olabilmek çok önemli. Kişinin kendiyle olan içsel iletişimi ile diğerleriyle olan iletişimi farklı. Hak zannedip söylediği, haddini aşmak olmamalı mesela. Kendine gösteremediği anlayışı dışarıya da yansıtmamalı. Kendine has olanı toplumu rahatsız edecek şekilde dışa vurmamalı. Elbette kendi olabilmeli insan ama sosyal bir varlık; sosyal ilişkilerde sosyal anlamda sorumluluklarının bilincinde hareket etmeli ve soruna dönüşmemeli. Bulunduğu ortamın -ki kendi isteğiyle orada yer alıyorsa- işleyişini sekteye uğratmamalı. “Ben buyum” demek olmaz. Ben’i biz havuzunda eritmeli bazen. Toplum da vücut gibi. Bütünün işleyişine adapte olabilmeli, destek olmalı.
ayarlarına geri dön insanoğlu
diğerkâmlık nerede
nerede anlayış
nerede hoşgörü
vahşeti çağırıyor
ilkelliğe prim
Ben’den ötesi yok
ben
benden içerisi ne durumda
canavarlaşan egolar
tek kendine mutluluk
tek kendi için tatmin
nerede
iyi dilekleri insanlığın…