Vatanın Evlatlarına Bir Ağıt ve Bir Çağrı

Azerbaycan–Gürcistan sınırında yaşanan elim kazada yirmi askerimizin şehit olduğu haberini aldığımız andan itibaren tüm Türkiye’nin kalbine aynı acı saplandı. Her kayıp, bu milletin göğsünden kopmuş bir parçadır. Şehitlerimizin yasını tutarken, bu olayın aydınlatılması için gece gündüz çalışan dostum İsmail Atahan Keçeci başta olmak üzere, görevini tutkuyla yerine getiren tüm ekibe teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.

Bu acıyı anlamak için asker olmak gerekmiyor; fakat jandarmanın içinden gelen biri olarak şunu söyleyebilirim ki, bu tür kayıpların acısı yıllar geçse bile insanın yüreğinde dinmeyen bir sızı olarak kalır. Görev yaptığım dönemde arkadaşlarımızın şehadetine defalarca tanıklık ettik. O günlerde hissettiğim duygu—vatan uğruna her an canını ortaya koymaya hazır olmak—bugün de damarlarımda aynı sıcaklıkla dolaşıyor. Şehadet, bu milletin evlatları için bir onur mertebesidir; bize nasip olmadı ama her bir şehidimizin hatırası gönlümüzde yaşamaya devam ediyor.

Türk milleti, binlerce yıldır vatanı, bayrağı ve bağımsızlığı uğruna bedel ödemekten geri durmayan bir millettir. 2200 yılı aşkın geçmişiyle Türk Silahlı Kuvvetleri sadece bir ordu değil; devletin, milletin, kimliğin sigortasıdır. Emperyal güçler tarihin her döneminde Türk milletini bölmek, zayıflatmak için fırsat kolladı. Ancak bu millet, her defasında küllerinden doğmayı bildi. Atatürk’ün önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşı bu direncin en parlak örneğidir: Yok edilmek istenen bir millet, azmiyle tüm dünyaya bağımsızlık dersi vermiştir.

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte şekillenen Türkiye, şehit kanlarıyla yoğrulmuş bir mirasın adıdır. Bugün karşı karşıya kaldığımız her acı olayda bu mirasın sorumluluğunu bir kez daha hissediyoruz. O nedenle, son kazanın nedenlerini öğrenmek, ihmaller varsa hesap sorulmasını sağlamak sadece yetkililerin değil; her bir vatandaşın ortak görevidir.

Bugün yüreklerimiz yanıyor, ama bu acı bizi birbirimize daha da kenetlemelidir. Türk milleti bir oldukça, bir arada durdukça, hiçbir güç bizi tarih sahnesinden silemez. Atatürk’ün dediği gibi, “Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir.” Bunun üzerine bir de birlik ruhu eklendiğinde, bu milleti dağıtacak bir kuvvet yeryüzünde yoktur.

Yazımı, Ulu Önder’in bize bıraktığı en güçlü miraslardan biri olan o gurur dolu sözle bitiriyorum:
Ne mutlu Türküm diyene.