Adnan Saygılıer

KAR HELVASI

Adnan Saygılıer

Osmanlı İmparatorluğu’nda kuruluşundan itibaren buz ve kar, dağlardan toplanarak, kar kuyuları, kar çukurları ve buz mahzenlerinde saklanırdı. Osmanlı’da, kar ve buz toplayan, taşıyan ve satan kişilere “karcı” ve “buzcu” denirdi. Bu, o dönemde bir meslek grubuydu.

Hayırseverler tarafından kurulan kar ve buz vakıfları, sıcak yaz aylarında halka ücretsiz olarak kar dağıtırlardı. Bu kar, şerbet veya kar helvası yapılarak da ikram edilirdi. Osmanlı’da bazı yerlerde, sıcak yaz aylarında halka kar dağıtmak hayır olarak kabul edilirdi. Hayırseverler, karcı esnafına sipariş verir, onlar da karı mahallelere dağıtırdı. Buna “kar ulaştırması” denirdi.

Sıcak yaz aylarında serinlemek için özellikle inşaat işçilerine kar dağıtılırdı. Bu durum, Anadolu’nun her sıcak yerinde yaygındı. Karlar, dağlardan getirilir ve özellikle soğuk kuyularda saklanırdı. 1400’lü yıllarda, Ödemiş’e gelen dedelerimizin ve köylülerimizin kar helvası ve kar şerbetiyle ilgilendikleri anlatılmaktadır. Ödemiş çevresindeki birçok köyde de bu işle uğraşanlar vardı. Bu, üçüncü kuşak olarak sürdürülen bir gelenekti ve kar helvası ticaretiyle uğraşanlar vardı.

Osmanlı döneminde kar helvası, hayır olarak dağıtılan önemli bir ikramdı. Bu gelenek, 2005 yılında Melih Erokyol’un annesinin vefatının yıl dönümünde tekrar canlandırıldı. Melih ve ailesi, anma günü vesilesiyle kar helvası dağıtmak istediklerinde, “Hiç kar helvası dağıtmadık ama dağıtabiliriz” dediler ve 2006 yılında kar helvası dağıtarak bu geleneği yaşattılar. Sonrasında bu alışkanlık devam etti; özellikle düğün, sünnet ve anma törenlerinde misafirlere kar helvası dağıtılmaya başlandı.

Dedem ve babamdan sonra, dondurmacılıkla ve kar helvacılığıyla üçüncü kuşak olarak ben ilgilenmeye başladım. Bugün de Ödemiş’te ve çevre köylerinde kar helvası geleneğini sürdürüyorum. Kar, genellikle Bozdağ Zirvesi ve diğer yüksek bölgelerden, at ve deve sırtında getirilirdi. Şimdi ise bu iş, motorlu araçlarla yapılmaktadır.

Kış aylarında yağan kar, daha önce hazırlanan kar kuyularına doldurulur ve üzerine sap, saman gibi yalıtkan malzemeler serilerek saklanırdı. Kar kuyuları genellikle 4-5 metre derinliğinde olurdu. Yaz geldiğinde, kar kuyularının üzeri açılır, kar dilimlenerek testere ve küreklerle çıkarılır, temizlenir ve halkın ihtiyacına göre dağıtılırdı.

Kar helvası genellikle vişne veya karadut şurubu ile yapılırdı ve halkın tercihi bu yönde olurdu. Kar helvası, kar ve buzla yapılan basit ama ferahlatıcı bir lezzetti ve yaygın olarak bilinir ve sevilirdi.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları