İşte yine bir Kasım ayı. Yılın son ayları, sonbaharın son günleri. Yaprakların sararıp, dallarından ayrılma vakti. Süs bitkilerinin yurdu olarak adlandırılan Ödemiş’te, Süs Bitkileri ve Fidan üreticileri için hareketli günler.
Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi geçtiğimiz Pazar sona erdi. Yaklaşık 20 yıldır takip eder, açılışına katılmaya çalışır, öncesinde ve sonrasında yazılar yazarım.
2 Kasım Perşembe günü fuar alanında yapılan açılışa ders zamanım olduğu için katılamadım.
Belediye basın bürosu tarafından paylaşılan habere şöyle bir göz gezdirdim: “Türkiye süs bitkisi ihtiyacının %70’ini karşılayan Küçükmenderes havzasında her geçen yıl güçlenen sergimiz üretici ve tüketiciyi doğrudan buluşturuyor. 5 Kasım Pazar akşamına kadar sürecek bu buluşmaya bekleriz.”
Öğlenden sonra da havanın aniden kapanması ve aşırı yağış nedeniyle gidemedim.
Pazar günü evde yaptığım kahvaltının ardından soluğu fuar alanında aldım.
Edindiğim bilgiye göre standlar ilk günkü yağmurdan dolayı fena etkilenmiş. Bazı standları su basmış. Çadırlar uçuşmuş, yaralananlar olmuş.
Hem gezdim hem de açılış ve ziyaretçilerin ilgisi anlamında tanıdığım üreticilerden biraz bilgi almaya çalıştım. Üreticileri dinlerken de ‘yazarım’ kaydı düşerek notlar aldım.
Yazarın işi değerlendirmektir. Ben duyduklarımın aktarıcısıyım.
Benim dinlediğim üreticiler, açılıştaki protokol eksikliğini dikkat çekerek, “İl ve ilçeden beklediğimiz ilgiyi göremedik” dediler. Kimler katılmış, kimler katılmamış isimler üstünde değerlendirmeler yapıldı ama ben yazmayacağım. Gazetemizde de haber olarak çıktı. Daha üst düzeyden katılımlar da olacakmış ama son anda sanki bir irade ‘katılmayın’ demiş.
Biliyorsunuz fuarın organizasyonu büyük ölçüde Süs Bitkileri Üreticileri Birliği’nin (Süs-Bir) üstünde… Bildiğim kadarıyla belediye yer tahsisi ve tanıtımda yardımcı oluyor.
Üreticiler; fuara katılımın, sektör temsilcileri ve ziyaretçiler açısından geçen yıldan ileride olmadığını söylediler. Bunu da ulusal düzeyde yeterli tanıtımın yapılmamasına bağladılar. Yani garp cephesinde yeni bir şey yoktu…
Stand fiyatlarının yüksek olduğunu ifade eden kimi üreticiler, küçük üreticinin korunmadığını ve iki standın, diğer masraflarla birlikte kendilerine toplamda 40-50 bin liraya mal olduğunu söylediler.
Fuarda dolaşırken, Süs-Bir başkanı sayın Muammer Artıcak ile ayak üstü konuştum ama ayrıntılı bir değerlendirme fırsatım olmadı.
Üreticiler, birlik yöneticilerinin üreticilerle sağlıklı bağlantı kurmadıklarından da yakındılar. Fuarla ilgili ortak bir görüşme ve anket tarzı çalışmaların yapılmadığından yakındılar.
Konuyla ilgili geçmiş yıllarda daha ayrıntılı yazılar yazdım ama geri dönüp baktığımda çok da fayda etmediğini gördüm. Bir anı fotoğrafı çekilecek yer yok diye yazmıştım, sadece bu önerimin değerlendirildiğini gördüm. O da salıncaklı bölüm…
Sektörün %70’i deyince bence protokolün daha üst düzeyde olması gerekiyordu. Çevre ilçe yöneticileri… Neyse, biz haddimizi bilerek yazıyı burada keselim…
**
Bugün 10 Kasım…
Büyük saygı ile…