Yaz

Mevsimlerin en sevileni olsa gerek yaz. Çalışanlar için yıllık izin zamanı. Kumsalda bir şemsiyenin altına uzanıp...

Mevsimlerin en sevileni olsa gerek yaz.

Çalışanlar için yıllık izin zamanı. Kumsalda bir şemsiyenin altına uzanıp denizin sesini dinleme. İnsanların tatlı telaşlarına tanıklık.

Öğrenciler için de öyle. Sabah erken kalkma derdinin ortadan kalktığı zamanlar. Pek çok iş grubundaki insan için tatil anlamına geliyor yaz. Çalışmayı sevenler için daha çok iş imkanı demek. Daha iyi bir yaşam anlamına gelmese de bu, çoluk çocuğun ihtiyaçlarının daha rahat karşılandığı zamanlar.

Çarşıda pazarda bolluk.

Ucuzlayan fiyatlarla. Pek çok insanın yüzü yaz mevsiminde diğer mevsimlere göre daha çok gülüyor olsa gerektir.

*

Geçen gün yazı yazmak için oturmuştum ki… Yoldan geçen itfaiyenin sesiyle kendime geldim. Ahrandı’nın oralarda dumanlar…

Her orman yangını, o ormanda yaşayan canlıları aklıma getirir.

Pek çok insan için orman, ağaç demektir. Çok miktarda ağaç. Oysa ormanda ağaç, o canlılardan sadece bir tanesidir. Pek çoğunun adını ne ben bilirim ne de siz bilirsiniz. Böcekler, kelebekler, kuşlar, sürüngenler ve daha neler neler…

İşte her orman yangınında bu canlıların her birinin ocağına ateş düşer. Yanıp kavrulur her biri. Ve kül olurlar. Bakanlar, sadece ağaçlardan kalan artıkları görüp onlara hayıflanırlar.

Orman yangınlarında baş sorumlunun insan olduğunu söylemeye sanırım gerek yok. Siz bir kartalın, bir atmacanın, bir kelebeğin yahut bir tırtılın yangın çıkardığına tanıklık ettiniz mi? Elbette ki hayır.

*

Yaz, yaz olmalı sadece. Her canlının keyif aldığı, huzur bulduğu bir mevsim.

Bunun için de insanın daha duyarlı olması gerekiyor. Doğanın paydaşlarından sadece biriyiz biz. Her canlı, aynı ölçüde saygıyı ve yaşamı hak ediyor.

*

Orman yangını haberleri almadığımız zamanlar dileğiyle.

Sevgi, dostluk ve umutla.

Bakmadan Geçme