Yaşamı sığdırmak
Sokağa bir ihtiyaç için çıktığınızda çok az tedbirli insana rastlıyorsunuz yazık ki. Pek çok insan, işin...
Sokağa bir ihtiyaç için çıktığınızda çok az tedbirli insana rastlıyorsunuz yazık ki.
Pek çok insan, işin ciddiyetini kavramış durumda değil. Yahut da önemsemiyor belli ki.
Yüzüne bir maske taktıklarında kendilerini biraz tuhaf, garip, sıra dışı mı hissediyorlar acaba? Bunun başka sebeplerinin olması a mümkün elbette.
Günümüzde dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan bir olaya tanıklık etmek mümkün. Gerek televizyon, gerekse sosyal medya, internet her türlü olanağı sunuyor insanlara. Nerede ne yaşanmış görüyor, duyuyor, izliyorsunuz günbegün.
Bu, beraberinde yaşanan dramları kanıksamayı getiriyor olmalı. Eskiden filmleri -kurgu- seyredip ona gerçek yaşamın bir parçası imiş gibi ağlayan, üzülen insanlar artık yerini gerçek yaşamdan görüntüler izleyerek tepki vermeyenlere bıraktı.
Ne büyük bir değişim aslına bakarsanız. Bir şeyi ters yüz etmek gibi adeta.
İspanya’da, İtalya’da, ABD’de yaşananlar, bize biraz ders vermeli. Biraz daha tedbirli olmalıyız sokağa çıkmamız gerektiğinde.
Unutmamak gerek ki bu bir salgın hastalık. Ve gün gün televizyondan ve diğer kanallardan edindiğimiz bilgiler kurgu değil. Hepsi de gerçek.
Hani bir söz vardır.
“Bir çivi bir nalı tutar, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi…” Onun gibi. Her birimiz, bir diğerimizi tutacağız. Uyaracağız.
Yarınlar ve daha güzel günlerin yaşanması umudu ile.
Şiir diyelim yine.
Sözü Bedri Rahmi’ye bırakalım.
Deniz Türküsü
Deniz dediğin bir tarladır
Gülü gül, dikeni diken, tohumu tohum
Toprak gibi verimli, toprak gibi cömert
Betine bereketine kurban olduğum
Deniz dediğin bir tarladır
Uçsuz bucaksız bir tarla
Göbeği insanlarla kesilmiş
Çilesi insanlarla
Deniz dediğin bir tarladır
Sözü pek, eli ağır
Dost gibi güldürür insanı
Dost gibi ağlatır.
Deniz dediğin bir tarladır
Anadır, babadır, kardeştir
İnsan eline hasret
İnsan eli değer değmez
Sevgi, dostluk ve umutla.
Bakmadan Geçme