Yaşadıklarımız ve öğrendiklerimiz
Bir kitabının adıdır Behramoğlu’nun YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR. Aynı zamanda da kitaba adını veren şiir....
Bir kitabının adıdır Behramoğlu’nun YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR. Aynı zamanda da kitaba adını veren şiir. Behramoğlu, şiirin son bölümünde şöyle diyor:
“Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana”
Bazen önce öğreniyor, sonra yaşıyoruz. Bazen de önce yaşıyor, sonra öğreniyoruz.
Pek çok kişinin yıllar boyunca aklının ucundan hatta hayalinden bile geçmeyen şeyleri yaşadık birkaç aydır.
Bahar geldi geçti yaşadığımız korku, panik ve endişelerle. Haziran işte.
Yaz başladı. Gelecek aylar neyi gösterecek şimdiden söylemek zor belki ama kestirmesi zor olmasa gerek.
Geçen gün yorgunluğumuzu atmak, biraz nefes almak için bir çay bahçesine oturduk. Hava, oldukça sıcaktı. Mayıs ayında pek de alışkın olmadığımız sıcaklar. Herkese mesafeli bir masayı seçtik. Biraz sonra garson kız geldi. İki sıcak ve demli çay getirdi.
Maske takmamıştı.
“Neden maske takmıyorsun? Gün boyunca pek çok insanla karşılaşıyorsun” dediğimde sadece gülümsedi.
“Zor oluyor, bunaltıyor” dedi.
Evet. Takmak pek mutlu eden, kendinizi iyi hissettiren bir şey değil maske ama unutmamak gereken şeyler de var. Yaşamda pek çok şey, maske takmaktan yüzlerce hatta binlerce kez daha bunaltıcı ve kötü hissettirici olabilir insan için.
Ne mi?
Bir yakınınızın, sevdiğiniz birinin hastalanması yahut geri dönüşünün olmaması…
Bir yakınınızı kaybetmek.
Belki de en zoru, kendi sağlığımızı kaybetmektir.
Her şey normale dönüyor da olsa biraz ağırdan almak gerek. Gittiğiniz mesafe ne kadarsa aynı noktaya dönmek için gittiğiniz mesafe kadar geri gitmek yahut emek vermek gerekir. On günde bozulmuş bir şeyi bir saatte düzeltmek mümkün değildir.
Sevdiklerimizin ve başkalarının sağlığını riske atmayalım. Toplumsal yaşamda daha özenli bir tavır sergilersek sonunda yaşama gülümseyerek bakan yine biz oluruz.
Yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz bir şeyler olmalı, değil mi?
Sevgi, dostluk ve umutla.
Bakmadan Geçme





