'Yarın' Üzerine Bir Şey Söylenmez!

Sevgili Ödemişli dostlarım, yarın Cumhuriyet Bayramımızın 96. yılı. Böyle kutsal bir gün öncesi başka konular işleyemezdim....

Sevgili Ödemişli dostlarım, yarın Cumhuriyet Bayramımızın 96. yılı. Böyle kutsal bir gün öncesi başka konular işleyemezdim.

Bir toprağın vatan olabilme düşüncesini ve yaşantısını (çetin iç ve dış engeller ve de savaşlara rağmen) kazandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün herkes tarafından bilinmeyen yönlerini edindiğim araştırmalardan yazmak istiyorum.

Çünkü tüm gerçekliğiyle kendisini kitaplardan okumanın, yazdığı kitapları okumanın şimdilerde lüks olduğunu biliyorum.

O yüzden maddeler halinde pek de bilinmeyen yönlerini yazmak istedim. Eksiklerim olacaktır. Şimdiden affınıza sığınırım. Eksik yönlerin de sizlerin tarafından tamamlanması beni gururlandırır.

  1. Kitaplar yazmış mesela; Her biri birbirinden itinalı, yol gösterici ve günümüze kadar ve sonrasında da örnek alınması gereken yol haritalarıdır.

1- Tâbiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih

2- Takımın Muharebe Talimi (Almanca’dan çeviri – 1908)

3- Cumalı Ordugâhı – Süvari: Bölük, Alay, Liva Talim ve Manevraları (1909)

4- Tâbiye ve Tatbikat Seyahati (1911)

5- Bölüğün Muharebe Talimi (Almanca’dan çeviri – 1912)

6- Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1918)

7- Nutuk (1927)

8- Vatandaş İçin Medeni Bilgiler (Manevi kızı Afet İnan adıyla yayımlandı) (1930)

9- Geometri (isimsiz yayımlandı) (1937)

  1. Bir biz gereken değeri vermekte eksik kalıyoruz;

1-Atatürk`ün dünyada `başöğretmen` sıfatlı tek lider olduğunu,

2-Bir geometri kitabı yazdığını. Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48 tane geometri teriminin (Türkçe) isim babasını bu yazdığı kitapla bizzat Mustafa Kemal olduğunu,

3-Bir röportajda “Birleşmiş Milletler’e üye olmayı düşünüyor musunuz?” diye sorulur, Atatürk: “Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için. Davet gelirse düşünürüz”. BM yasasını değiştirir ve ilk davet edilen ülke biz oluruz.

4-Yıl 1938, General McArthur´un en zor, en problemli, en buhranlı dönemi. Birden çok sıkılır ve yanında duran yüz yirmiden fazla kişiye döner ve aynen şöyle der: “Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal´i görmek için neler vermezdim.”

5-Yıl 2000, ABD Başkanı`nın milenyum mesajından bir alıntı: “Bugün milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Çünkü o, yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir.”

6-Yıl 1938, Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirden alıntı : “Allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir.”

7-Norveççe`de `Atatürk gibi olmak` diye bir deyim olduğunu,

8-`Atatürk çiçeği`nin adını çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden Doktor Kirk Landın`in koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını,

9-Yunan Başkomutanı Trikopis`in hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet Bayramı’nda Atina´daki Türk büyükelçiliğine giderek Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

10-`Minber` adında bir gazete çıkarttığını ve 52 sayı yayımlanan gazetede ilk defa sansür kelimesi geçtiğini,

11-Yıl 1996, Haiti Cumhurbaşkanı, vasiyetinde mezar taşına yazılmasını istediği metni bırakmıştır. Diyor ki: “Bütün ömrüm boyunca Türkiye’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk´ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm.”

12-Yıl 2005, Amerika´nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. Johns`un önerisi, “Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk´ ü örnek alsın yeter” ifadelerini biliyor muyduk?

13- John F. KENNEDY (ABD başkanı)

Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır… Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye’nin doğması, yeni Türkiye’nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması Atatürk’ün, Türk halkının işidir. Şüphesiz ki Türkiye’de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.

14- Franklin ROOSEVELT (ABD başkanı)

Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.

15- Chicago Tribune Gazetesi, ABD

Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti.

16- Aristide Briand, Fransız Başbakanı, 1921

Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması’nın imzalanması nedeniyle; “Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı” diyenlere Fransız Başbakanı’nın Mecliste verdiği cevap: “Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman ile bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.”

17- Vladimir İlyiç Lenin, Rus İhtilali Lideri, 1921

Mustafa Kemal sosyalist değildi. Fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir. O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve sultanı da yaranıyla birlikte alt edeceğine inanıyorum.

18-Roosevelt (Franklin D.) 1928, ABD Başkanı

Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinov ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa’nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa’nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.

Ve daha birçok devlet adamı, akademisyen, yazar ve gazetecilerin takdire şayan sözleri ile onurlandırılan Atatürk’ü Tanrılaştırmadan minnet duymak her ferdin görevidir. Bırakın iç işlerindeki oyunlara alet olmayı, bana göre en büyük özelliği şudur ki her şey emrindeyken hatta halife dahi olabilecekken milletine kendini adayan, Cumhuriyet’i ve insan haklarını Türk insanına miras bırakan kişi için gerçek dışı övgülere ihtiyaç yoktur. Sadece yaptıklarını olduğu gibi tüm gerçekliği ile anlatılması ve konuşulması yetecektir.

Ne çok şeyler yazılır çizilir değil mi? Ne sayfalar ne de zamanımız yeter,

3- Biraz da kendi dünyasından;

1. “Ata” lafını sevmezdi

2. En sevdiği yemek, kuru fasulye ve pilavdır.

3. En büyük hayali, dünya turuna çıkmaktı

4. Başucu kitabı Çalıkuşu’ydu

5. Kabul salonundaki at yavrusu “Sakarya”. Köpeği “Fox”.

6. Tam bir salon adamıydı.

7. Gömleklerinin tümü beyazdı.

8. Lacivert takım elbise giymezdi.

10. Rumeli şivesi. Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi.

12. Cumhurbaşkanlığından sıkılıyordu. Çok sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.

13. Kendi başına tıraş olmazdı

14. Güne başlaması, sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi. Yataktan kalkar kalkmaz odasındaki divanın üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini ve sigarasını içerdi.

15. Düzen takıntısı vardı. Evinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.

16. Hoşgörülüydü. Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış, “Alın bunu, kendi içsin” diyerek Atatürk`e küfretmişti. Mahkemeye çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra “Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin” dedi.

17. Sigara pazarlığı. Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr. Fissinger günde kaç paket sigara içtiğini sormuş, Atatürk “sekiz” demişti. Doktor, bunu günde iki pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti: “Ben zaten iki paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım”.

18. “Bu nasıl halkçılık?”

Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti. Kondüktörün milletvekillerinden bilet parası almamasına şaşırmış, nedenini sormuştu. Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey sinirlenmiş, “Ne de güzel halkçılık ama” demişti.

19. “Laiklik adam olmaktır!”

İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri, laikliğin ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: “Adam olmak demektir hocam, adam olmak!”

20. Kurbanları bağışlardı

Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz, böyle durumlarda sırtını döner ya da kesilmelerini engellerdi.

21. Yabancı dile meraklıydı.

22. Fasulyesine poker oynardı. Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasulyesine poker oynardı. Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi.

23. Kan görmeye dayanamazdı. Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği, savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.

24. Kulakları duyan tek kişi

Fransız tarihçisi Herriot, Ankara’ya geldiğinde Gazi’nin kulaklarının duyuyor olmasına şaşırmış, anılarında bunu esprili bir dille anlatmıştı: “T.C`de bir tane kulakları duyan kişi var, onu da cumhurbaşkanı yapmışlar”.

25. Bilardo ve yüzme sevdası

Sportmen kişiliği vardı. Her gün at biner, yüzmeye gider ve bilardo oynardı.

27. En başarılı olduğu ders matematikti. Eğitim hayatı boyunca en başarılı dersi matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi, hayatı boyunca sürdü.

28. Yağcılara çok kızardı

Bir akşam sofrasında kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdülhak Hamit`e müdahale etti.

29. Son yılbaşı gecesi

1937’yi 1938’e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile baş başa geçirmişti. O gece dolabındaki bazı elbiseleri bakana hediye etmişti.

30. Köşkteki güvercinlik

Kuşları çok severdi. Çankaya Köşkü`nde özel bir bakıcının ilgilendiği güvercinliği vardı.

Daha çok okumak ve hayata geçirmek lazım, kaldırım taşlarıyla oynanınca üzerinde yürürken hafif eğilip bükülüp ses de çıkabilir ya dikkatli yürürsek düşmeyiz diye düşünüyorum!

Yarın görüşmek üzere. Bayramımız Kutlu Olsun!

Bakmadan Geçme