Yapmayın, alışkanlık haline gelir
Padişahlıkla yönetilen bir ülkede, padişah devrilmiştir. Halk galeyana gelerek yeni padişahın etrafında toplanmış ve büyük bir...
Padişahlıkla yönetilen bir ülkede, padişah devrilmiştir. Halk galeyana gelerek yeni padişahın etrafında toplanmış ve büyük bir coşkuyla sloganlar atmaktadır. İçlerinden biri bağırarak yeni padişahtan eski padişahı orada toplanmış olan halkın gözü önünde tokatlamasını ister. Adam bu isteğini tekrarlayarak sürdürür. Orada bulunan kalabalık tarafından da benimsenir bu istek. Hep bir ağızdan bağırmaya başlarlar:
“Tokat! Tokat! Tokat! Hemen, şimdi burada!”
Kimileri yılların ezilmişliğini, horlanmışlığını, hıncını eski padişahın halkın gözü önünde tokatlanarak aşağılanmasından çıkarmak, padişahların da kendileri gibi horlandığını, aşağılandığını, ezildiğini görerek rahatlamak istemektedir.
Kimileri de yeni padişaha yalakalık yaparak yaranmak, yeni padişahın yanında yer almak, yeni dönemde kendisine gücün yanında bir yer kapmak için yapıyordu bunu. Herkesin kendisine göre bir hesabı vardı.
Galeyana gelen kalabalıkların ne yapacağı belli olmaz. Bendini yıkmış coşkun çaylar gibi önüne ne gelirse siler, süpürür. Kar ve zarar hesabı yapmaz. O an aklına ne gelirse onu yapar. Yıkar, kırar, öldürür. Yanlış yönlendiren galeyana gelmiş toplulukların verdiği zararlara örnek dünya ve ülkemiz tarihinde çoktur.
Yeni padişah aklıselim sahibi bir kişidir. Tehlikenin nereye varacağını anlamıştır. Bu kalabalığın öfkesini yatıştırmak, bu coşkuyu kimse zarar görmeden yatıştırmak ister. Önce kalabalığı kendi kontrolüne alır. Onların kendisini dinlemesini isteyerek şunları söyler:
“Sevgili kardeşlerim, hepinizi çok seviyorum. Sizin de beni çok sevdiğinizi buraya gelişinizden anlıyorum. Hepiniz heyecanlısınız. Ben de heyecanlıyım. Bundan sonra ülkemizin geleceği için hep birlikte benim padişahlığım altında canla başla çalışacağız. Kimseye haksızlık etmeyeceğiz. Bu topraklar üstünde hepimiz kardeşçe, hukuk içerisinde yaşayacağız. Biz haksızlık, hukuksuzluk yaparsak, bize de aynısını yaparlar. Şimdi ben padişahım. Bir gün gelir beni de devirirler. Benim bu gün eski padişaha atmış olduğum tokat döner dolaşır bana gelir. Benden eski padişaha tokat atmamı istemeyin. Bugün ben eski padişaha tokat atarsam alışkanlık haline gelir, bundan sonra gelecek padişahlara da atılır. Birgün ben de eskiyeceğim. O zaman bana da tokat atarlar. Yani sizin anlayacağınız ben o tokadı eski padişaha değil kendime atmış olurum. Ne olur bunu benden istemeyin.”
Yeni padişahın bu konuşmasından sonra kalabalık yatışır. Kimseye zarar vermeden kutlamalara devam edilir.
***
Ülkemizde bir yerel seçim yapıldı. Ülke genelinde yeni başkanlar mazbatalarını aldı, göreve başladı. Parti ayırmadan yeni seçilen yöneticilerimize başarılar diliyorum. 17 gün sonra da olsa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan Ekrem İmamoğlu da nihayet mazbatasını aldı ve koltuğa oturdu. Seçim sürecinde birçok haksızlıkların yapıldığı iddia edilmektedir. Her kim haksızlık yaparsa gün gelecek o da haksızlığa uğrayacaktır. Haksızlık yapmayın. Sonra haksızlık yapmak da alışkanlık haline gelir, aynı haksızlığa siz de uğrarsınız. Hukuk herkese lazımdır. Sürekli kazanılmıyor. Kaybetmeyi göze alamıyorsan seçime girmeyeceksin. Kazandığında ve kaybettiğinde olgunlukla davranabilmeyi bunu hazmetmeyi öğrenmek zorundayız. Hazımsızlık insanı her durumda hata yapmaya götürür. Demokrasinin olmazsa olmazı kaybettiğinde çamura yatmadan koltukları yeni sahiplerine devretmeyi bilmektir. Koltuklar size bu milletin emanetidir. Emanet geri alınmıştır. Bunu olgunlukla kabul edelim. Bilirsiniz emanet yerinde yakışır.
Sevgi, saygı ve mutluluklar.
2019.04.16
Bakmadan Geçme





