Yalnızsın Haberin Yok!
Herkese sağlıklı ve huzurlu bir gün diliyorum. Dün, İzmir'deki işlerimin yoğunluğundan yine sizden ayrı kaldım. Özrümü...
Herkese sağlıklı ve huzurlu bir gün diliyorum. Dün, İzmir’deki işlerimin yoğunluğundan yine sizden ayrı kaldım. Özrümü kabul ediniz lütfen.
Ama yakında gururla duyuracağım birçok yeniliğin ilk adımlarını attığımdan emin olunuz. Şahsıma münhasır değil bu yenilikler, çoğumuzun hayrına. Biraz daha temeli kuvvetlensin sizinle paylaşmak, benim kesinlikle insani sorumluluğumdur.
Şimdi gelelim başlığımızın yolculuğuna; yalnızlık benim çoğu zaman tercih ettiğim bir durumdur. Ama böyle durumlarda ya şiir yazarım ya bir proje peşindeyimdir ya da birilerine bir metin hazırlıyorumdur. Onun harici çok kalabalık sevmesem de sevdiklerimle zaman geçirmek, beni de mutlu eder. (her zaman değil tabi (!))
Peki sevdiklerin uzaktaysa? Bu mutluluk, biraz sekteye uğrasa da kendimi işe güce verdiğimden çok da etkilenmediğimi söylemek de isterim. Çünkü var olanlar, seninle hayatlarını paylaşmıyorlarsa paylaşanların uzakta olması çok da sorun olmuyor. Var olmaları yetiyor.
İnsanların yalnızlık konusundaki düşünceleri oldukça farklı. Kimi kalabalığı sever, kimi sadece sevdikleri olsun ister, kimi sadece sevdiği olsun ister, kimi de hayatı kendisiyle yaşamayı sever.
Fazla insanlar, farklı insanlar, anlamsız kalabalıklar, bana göre insan ruhunu yoran durumlardır. Böyle mecburi durumlar oluştuğunda dahi muhakkak yalnız kalacak yer bulmakta üzerime yoktur (!). Mekanı cennet olsun, babaannem kalabalık ve yüksek ses olduğunda “uşum kafam ses kaldırmıyor” derdi. Sanırım ben de giderek babaanneme benziyorum (!)
Sadece sevdikleriyle zaman geçirenlerin de bana göre şöyle bir handikapları var, en çok üzülen gruptur. Çünkü hesapsız sever, ince kurguları yoktur. Varı yoğu sevdikleri içindir. Ama öyle anlar gelir ki en çok bunlar tarafından üzülür ve en çok bunlar tarafından duyguları, imkanları sömürülür. Sevdiğimiz yerden sınanmak gibi bir şeydir bu durum.
Sadece sen ve ben (hikaye (!)) Özellikle bu üçüncü gruba kadınlar dahildir. Çünkü aşık oldukları vakit gözleri hiçbir şey görmez ve ne aile ne arkadaş ne doğru söyleyen dost, hiç kimse onlar için birinci planda değildir artık. Varsa yoksa sevdiğidir. Oysa en çok da onlar, en sevdikleri noktalardan vurulurlar. Defalarca kendilerine söz verirler ancak defalarca da sevdikleri için kendilerinden ödün verir ve kırıldıkları taraflarından yalnız kalırlar. Sonrası ne mi olur? İki gözü iki çeşme kimden destek alacaksa onun yolunu tutar. Her şekilde yalnızdır da kendini en azından dinleyecek birine ihtiyaç duyarlar.
Kendisiyle yaşayanlar. Bu sonuncu maddeye de ulaşmak için emin olun aha şu yazdıklarımın tümünden geçip Nirvana’ya ramak kalarak kendisinin “asıl” olduğunu keşfeden insanların düşünce durumudur. Diğer bir değişle yaşanılanlardan ders alınmış, tecrübelere dönüşmüş halidir. Sever ama sonunu düşünmez, paylaşır ama karşılık beklemez, kıymet verir ancak almadığında kaybetmekten korkana kadar açıklama yaparak karşı taraftakilere zaman tanır. Sabırla ve anlayışla, olmazsa da edebiyle ve saygınlıkla çekilir kendi kabuğuna. Yardımcı olmaya çalışır ama yardım istemeyeceğini bilir. Çünkü varsa hayatında dost dediği insanlar, gördüklerinde “sormazlar, yaparlar -nerdesin demezler, geliyorum bekle derler…. Gibi gibi”
Bu son gruba “Senin de bir şeye ihtiyacın var mı?” diye soramazsın çünkü en bitik halleri bile diğerlerinden daha güçlüdür. Öylesine kendileriyle barışıktırlar ki yürüyüşlerinden, konuşmalarından kısaca duruşlarından anlarsınız. Konuşulanları dinlemeye çalışırlar lakin saçmalıklar için dinler görülebilirler. Çünkü hayatın kendini üzecek kadar, söylediğini yapmayacak inat insanlara efor harcayacak kadar uzun olmadığını çok iyi bilirler.
Hani bazı insanlar vardır; hem danışırlar hem de kendi bildiklerini yaparlar, hah işte onların çok da söz hakları kalmaz bunların yanında.
Alt tarafı belki şimdiki global yaşamda paranın gücünü tam keşfetmemiş olsalar da “insan biriktirmiş olmanın gücünün” paradan daha elzem olduğunu bilirler.
Yukarıdaki davranış şekillerinin hepsini yaşarken öğrenir insan. Aslında tek dert, konuştuğumuzun dinlenmemesi ve hayatın karşılıklı paylaşılmamasıdır.
Ama şunu da unutmayın, yanınızda kim olursa olsun, söylediğinizi söylediğiniz gibi anlama durumu yoksa bedensel bir ama beyinsel hep yalnızsınızdır. (…devam edeceğiz)
Yarın görüşmek üzere, şansla ve sağlıkla kalınız inşallah.
Sevgiler…