Yaklaşan seçim analizi

Merhaba kıymetli okurlarım. Bu makalemde size önümüzdeki oda, yerel ve genel seçimlerle alakalı kısa kısa analizlerimi...

Merhaba kıymetli okurlarım. Bu makalemde size önümüzdeki oda, yerel ve genel seçimlerle alakalı kısa kısa analizlerimi aktarmaya çalışacağım.

“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.” Ziya Paşa, bu beytinde diyor ki: “İnsanın aynası iştir, lafa bakılmaz. Bir kişinin aklının seviyesi yaptığı işte görünür.” Geçmişten günümüze birçok devlet insanı, akil insan ve düşünür de buna örnek birçok söz söylemiştir.

Seçmek ve seçilmek, hak olduğu kadar vebaldir ve temennim odur ki böyle bir vebal altında kimse kalmasın. Gelin görün ki kaç kişi bu vebali almamak için çaba sarf ediyor? Tabi bunu bazı seçilmişler için söylüyorum. Her şey, yaklaşan seçim sürecinde verilen sözler ve birkaç ziyarette kalıyor.

Seçenin seçilmiş kişiye teşekkür etmesi gerek. Seçilmiş kişiler, o makamların nimetlerinden faydalandığı maaş alıp yalnızca kendisinin bile haberi olmadan bir üst mercilerinden gelen hizmetleri yapıyor gibi gözükmesinin dışında projeler üretip o seçildikleri yeri adeta bir pilot bölge haline getirmelidir.

Bunun sorumluluğunu hiç uzakta aramamalıyız, ilk başta sorumlu seçmen. Bir insan, iki defa denenmez. Seçilmişse bile görevine riayet etmeyen seçilmişlerin mazbataları da düşürülebilir. Önce haklarımızı bilmeliyiz, bilmenin ötesinde uygulamalıyız. Biz hangi devirdeyiz? Aslında seçilenler seçenlerin hizmetlisi konumundayken tam tersi bir durum bir hava estiriliyor. Kişilerin kurumlara saygısı elbette olmalı, bununla yazdığımı lütfen karıştırmayalım. Millet ve hizmet mercileri kalıcıdır, makamlar gelip geçicidir. Biz, daha çok sorgulayan bir toplum olmalıyız. Seçimlerden önce kulisleri daha iyi yapmalıyız. Nasıl sizden oy isteyenler, seçim süreci gece gündüz koşturuyorsa aynı şekilde oyunu kullanan vatandaşlar da aynı şekilde gece gündüz toplantılar yapıp sağlıklı kararlar vermelidirler.

Ön seçimlerle kamuoyu yoklaması şart

Fazla uzağa gitmeden size kendi memleketim olan İzmir’e bağlı Ödemiş’in Pirinççi mahallesinden birkaç somut örnekler vereceğim. Babam; bundan tam 40 yıl önce şimdinin kırsal mahallesi, o zamanların köyünden bir genç olarak büyük şehire, İzmir’e tek başına göç etti. Girişimci, çalışkan bir gençti. Yapı meselesidir bu. Bazı meslekleri icra edip ailesinin geçimini sağladı. Tabi bunun yanı sıra ne köyünü ne de gönül bağı olan anne, baba ve kardeşlerinin yaşamış olduğu yerleri hiç unutmadı. Bizi adeta o köyde yaşıyor gibi yetiştirdi. Sağ olsun hiç kopmadık hemşehrilerimizden.

Emeklilik döneminde doğup büyüdüğü köyüne, topraklarına göç etti. Babadan kalma yıpranmış olan evi yeniden oturulur hale getirdi. Anlayacağınız, orada ocağımız tütüyor.

Bazı insanlar hizmet ehli olur. Boş durmayı seven bir insan olmadığı için şimdilerde oradaki köy kıraathanesini de işletmekte. Elbette yıllarca köyüne hasret kalmış bir insan olarak sadece tarla, bağ, bahçe işi dışında köyüne olan minnet borcunu ödemeliydi. Sanki o bölgede maaş alan bir yetkili gibi insanların sorunlarıyla ilgilenmeyi seven ve çözüm üreten bir insan. Bu hizmet ruhuyla çalışıp çaba gösteren kim varsa hepsine gönülden teşekkürler.

Yalnız üzüldüğüm bir konu var. Geçmiş dönemde benim de akrabam olan, seçilmiş, o bölgeye zaten geleceği kesinleşmiş olan hizmetlerin dahi önünü kesmeye çalışmış çok cahil ve bağnaz bir zihniyetle adam kayırıp hizmeti bile kişisine göre yapmış insanlar da olmuştur. Yetkililerle bizzat yaptığım görüşmeler akabinde yazıyorum bunları. Böyle insanların hiç olmamaları daha faydalı. Allah’tan yıllar önce doğup büyüdüğü o yerleri unutmayan, gönlü vefa ve hizmet duygusuyla dolu, yüreği güzel insanlar var. Bir de her şekilde onayı alınmış hazır olan hizmetin getirilmemesi için çaba sarf etmiş kişiler var. Bunun adını siz koyun…

Seçilmiş olduktan sonra hizmet yapmayan kim olursa olsun takibini yapıp gereğini yaptıracağım. Ben gazeteciyim, bu işi kamuoyunun sesi olan biz yapmazsak kim yapar?

Genel toplumun oyu ile seçilmiş olarak görev ve yetki verilen yerlerde asla kişiselleştirme yapamazsınız. Bir iyi şeyler yapmaya çalışan insanlar var, bir de o insanların önüne set germeye çalışan insanlar. Emin olun ki alınacak ve o bölgelerin hakkı olan hizmetlerin önüne kimse geçemez. Toplum dilinde tabi arkanızdan konuşturmanın farklı farklı isimleri var.

Her seçim bir tercihtir. Son tahlilde her tercihin de bir sonucu vardır. Sonuçlar; kimi zaman hayatı, olmazsa hayata dair nüansları değiştirir. Kimi zaman da mevcut durumun değişmeyeceği gerçeğini perçinler. Bir adım daha ileriye giderek şartları insandan, toplumdan yana daha da ağırlaştırır.

Seçenin seçilenden daha önemli olduğu gün oylar demokrasiye hizmet edecek. Seçmeni bir sayı olarak gören zihniyetlerin artık sandıklarında oyu bulmaması gerek. Geri dönüşü yok bu işlerin. Bir kez seçtiğiniz kişiler, sizi beş yıl ileriye de geriye de götürebilir kıymetli seçmenler. Oyunuzu tartıp biçerek kullanın. Ne birinin hakkına girin ne de birileri sizin hakkınıza girsin.

Yukarıdaki vermiş olduğum, yalnızca küçük birer örneklerdi. Dediğim gibi kıymetli okurlarım, bağlı bulunduğu bölgelerin daha çok huzur ve refahı için çalışan, gayret gösteren kim varsa başımızın üstünde yeri var.

Sevgi ve saygılarımla, sağlıcakla kalın.

Bakmadan Geçme