Ve Yine Yeniden!
Sevgili Ödemişli dostlarım, şükür ki ayrılığımızın sonuna geldik. Aslında mecburi olan bir ayrılıktı ancak işin içine...
Sevgili Ödemişli dostlarım, şükür ki ayrılığımızın sonuna geldik. Aslında mecburi olan bir ayrılıktı ancak işin içine benim de yurt dışı menşeli virüse yakalanmış olmam, işlerimi de size kavuşmamı da biraz daha öteledi.
Bunu yazdığım dönemde biraz daha iyi sayılırım. Ancak tam da iyileşmiş değilim. Gidiş sebebim, sevgili annemin hastalığı ve Trabzon’dan Ankara Tıp Fakültesi’ne yatışını yaptırmaktı. Öyle de oldu. İki gün Trabzon’da kaldıktan sonra annemi alıp Ankara’ya gittim. Ancak annemi hastaneye yatırdıktan sonra yaklaşık üç gün yüksek ateş, baygınlık, yemek yiyememe gibi semptomlarla beni de hastaneye kaldırmışlar. Üstelik ilaçlara karşı alerjik durumum ve yine de verilen ilaçların istenilen sonucu veremeyişi, iyileşme sürecimi daha da uzattı.
Biliyorsunuz ki yaptığım işlerin yanında bağışıklık sistemi koruyucu, enerji, uyku düzenleyici, ağrı giderici, kan akışı düzenleyici, zayıflatıcı gibi sağlık destek amaçlı yurtiçi ve yurt dışı birçok ürünlerin de hem danışmanlığını yapıyorum hem de kullanıyorum. Ve düşünün ki bu süreç içinde bunların hiçbiri, durumumu tam olarak iyileştiremedi. Ha sadece ayakta durmama ve belki biraz yemek yiyebilmeme yarıyor ancak iyileşme, çok ağır ilerliyordu.
Tetkikler tahliller derken doktorum tarafından son yıllarda Iraklı vatandaşlardan Türkiye’ye salınan bir virüs olduğu ve bu semptomlara ek kusma da olsaydı iyileşmemin daha zor olacağı ve ölümcül vakaların da olduğu belirtildi.
“Nereden kapmış olabilirim?”e de cevap olarak “Toplu taşım araçlarından, uçaktan da olabilir” yanıtı geldi. Büyük şehirlerde insanların çoğu, sokaklarda ağız koruyucu maske ile dolaşıyor. Çünkü uzun süre kapalı ortamda kalan, toplu araçlarda vakit geçirenler için olmazsa olmazı olduğunu hastalandığımda anladım.
Ve bir kez daha küçük bir şehirde yaşıyor olmamın mutluluğunu yaşadım inanın. Artık toplum yapısı da hijyen durumu da çok değiştiği için bana soracak olursanız küçük detaylarla oluşan bu hastalıklı ve mikroplu ortamlardan kendimizi korumaya çalışabiliriz. Elbette ki başka şehirlere giderken rica ediyorum artık ağız maskelerinizi kullanmayı, dışarıdaki kıyafetinizle evinizde oturmamaya, eve girdiğinizde mümkünse banyo yapmanız, değilse en azından elinizi iyice yıkamanızı önemle tavsiye ediyorum.
Üstüne basa basa sizi ikaz etmek isterim ki yaşım elli olmuş, çocukluğum dahil ben böyle bir hastalık geçirmedim. Lütfen çocuklarınıza ve kendinize dikkat ediniz. Şimdilerde kış ayını yaşadığımız için bulunduğumuz ortamlar çok da havalandırılmıyor. Ancak evinizi ya da iş yerinizi sıkça havalandırıp oksijenin girişini ve temiz hava sirkülasyonunu muhakkak sağlayınız. Gerekli ve önemli!
Hava yolları, uçakların hava sirkülasyonuna muhakkak dikkat etmek zorundadır. Kullandıkları kabin içi hava ve dış havanın belirli aralıklarla sirkülasyonu sağlandığından bazı araştırmacılara göre yeryüzündeki havadan daha temiz olduğu söylenir. Oturulan koltuk, kullanılan masada da gerekli hijyen çalışması uygulanıyordur sanırım.
Yarın normal hayatımıza döneceğiz ve yine okunabilir düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım inşallah.
Görüşmek üzere. Huzur ve şansla kalınız inşallah.
Sevgiler…
Bakmadan Geçme





