• Haberler
  • VALİLİK KAYMAKÇI İÇİN ÇED E GEREK YOK DEDİ AMA

VALİLİK KAYMAKÇI İÇİN ÇED E GEREK YOK DEDİ AMA

SEVİN, ANIT MEZARLARA DİKKAT ÇEKTİ: &ldquoSON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ!&rdquo Başar Uçar – Ödemiş&rsquoin Kaymakçı Mahallesi&rsquonde açılmak...

SEVİN, ANIT MEZARLARA DİKKAT ÇEKTİ: “SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ!”

Başar Uçar – Ödemiş’in Kaymakçı Mahallesi’nde açılmak istenen mıcır ocağı için İzmir Valiliği “ÇED Gerekli Değildir” kararı verirken, Kaymakçı bölgesinde gruplamış tümülüs türü mezar anıtlarına dikkati çeken Prof. Dr. Veli Sevin, muhtemel bir tarih katliamına karşı bölgede her şeyden önce müzenin mutlaka tespit çalışması yapması gerektiğini vurguladı.

Kaymakçı’nın kuzey ve kuzeybatısındaki sırtların havzanın en yaygın ve en yoğun tümülüs türü mezar alanı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Veli Sevin, Ödemiş havzasının genel olarak gün ışığıyla buluşmayı bekleyen tarihi eserlerle dolu olduğunu ifade etti.

“BÖLGEMİZİN EN YAYGIN VE EN YOĞUN TÜMÜLÜS TÜRÜ MEZAR ALANI”

SİT alanı yeni kararlarla genişlemeye devam eden Neikaia Antik Kenti yakınlarında kurulmak istenen çöp deponi alanına gösterdiği tepkiyle dikkatleri bölgeye çeken Prof. Dr. Veli Sevin mıcır ocağıyla ilgili verilen “ÇED gerekli değildir” kararı sonrası şunları söyledi: “Kaymakçı’nın kuzey ve kuzeybatısındaki sırtlar bölgemizin en yaygın ve en yoğun tümülüs türü mezar alanıdır. Kaymakçı’nın 1 kilometre kadar batısında ve karayolunun kuzeyindeki konik bir tepe üzerinde konuşlanan ve önceki yıllarda inceleme fırsatını bulduğumuz bu türde mezarlardan biri, 4.50 metreyi aşan 1.35 metre genişliğindeki giriş koridoru ve büyük mezar odasıyla dikkat çekici bir örneği oluşturmaktadır.

2 BİN 500 YIL ÖNCESİNE UZANANAN GEÇMİŞ

Lidya ve Lidya-Pers dönemine ait oldukları bilinen bölgemize özgü bu tür mezarlar M.Ö. VI.-V. yüzyıllardan kalmadır; yani günümüzden 2 bin beş yüz yıl kadar eskiye uzanırlar. Pek çoğu defineciler tarafından talan edilmiş bulunan bu mezarların arkeolojik açıdan ele alınıp incelenmesi ve kayıtlara geçirilmesi gerekmektedir. Bu tür tümülüs mezar anıtlarının Kaymakçı yöresinde gruplaşmış olması bölgemizin eski tarihi açısından önem taşımaktadır.

“ARKEOLOJİK ÖN TESPİT OLMAZSA ZARAR YÜKSEK İHTİMAL”

Bu günlerde Kaymakçı’nın kuzey-kuzeybatısındaki tepelerden malzeme alınacağı ve bu iş için patlayıcı kullanılacağı haberleri yazılıp çiziliyor. Ayrıca bunun için ÇED kararına gereksinim olmadığı yolunda haberler alınıyor. Bu yörede öncelikle müzemiz uzmanlarınca bir tespit çalışması yapılıp tümülüslerin belirlenmesi gerekmektedir.  Arkeolojik açıdan ön tespit yapılmamış bir bölgede yapılacak hafriyat çalışmalarından tarihsel mirasın büyük bir zarar görmesi yüksek ihtimal dahilindedir”

“ÖDEMİŞ ARKEOLOJİK AÇIDAN YETERİNCE DEĞERLENDİRİLMEDİ”

Ödemiş Müzesi’nin bölgedeki çalışmalarına gönüllü olarak destek veren Sevin şöyle devam etti: “Tarihi zenginliklerle dolu Ödemiş havzası ne yazık ki arkeolojik açıdan uzmanlarca yeterince değerlendirilmiş değil. Her an yeni bir sürprizle karşı karşıya kalınması mümkün. Bölgemizin henüz farkında olmadığımız bu zenginliğini har vurup harman savurmadan koruyup gelecek kuşaklara bırakmamız gerekir. Tarihi eserler üzerinde yapılacak tahribatlar telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur ve son pişmanlık fayda etmez”

Beydağ Barajı’nın suyunu tarım arazilerine taşıyacak sulama kanallarının inşaatını gerçekleştiren Aydeniz İnşaat’ın sulama kanalları inşaatına kullanmak üzere Kaymakçı’nın kuzeybatısında açmayı planladığı mıcır ocağı için 3 Temmuz’da İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden yapılan “ÇED süreci başlatılmıştır” açıklamasının ardından 31 Temmuz’da bir karar daha yayınlanarak, “84060 ruhsat numaralı II A Grubu Maden [Gnays (Mıcır)] Ocağı Projesi´ne Valiliğimizce ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verilmiştir” ifadeleri kullanılmıştı.

Bakmadan Geçme