Vah Giden Ömre!
Nerede kalmıştık! Ana rahmine düştük, iki sıvıdan bir insan olma yolunda 40. haftamızı tamamladık ve evet...
Nerede kalmıştık!
Ana rahmine düştük, iki sıvıdan bir insan olma yolunda 40. haftamızı tamamladık ve evet gezegenimizdeki ilk nefes alışlarımızı yaşıyoruz, Ha bu arada anne- baba ve en yakın akrabalar da mutluluk içindeler.
Dünyada bilmem kaç saniyede, kaç bebeğin doğduğu ve aynı saniyeler içinde kaç insanın öldüğünün (incelemenizi isterim) hesabının dahi yapıldığı bu zamanda, senin (benim/ onun…) doğuşun, dünyada görülmemiş bir ilk gibi ayrıcalık görür. Eğer öyleysen de kendini şanslı hissedebilirsin (aslında bu da ayrı bir makale konusudur..!).
Dış dünyaya açılma vakti geldi ve popomuza yediğimiz bir tokatla ciğerlerimize kadar hissettiğimiz oksijenin hakkını verme zamanı artık bizde.
- Yeni Doğan: Yaşamın ilk ayını kapsayan dönemdir. Günde 16 saatten fazla uyur. Gece gündüz farkı yoktur, yaygın refleks hali vardır. Tek zerre katkımız yoktur ama bir o kadar da çok seviliriz…
- Bebeklik: 2.aydan 2 yaşa kadar olan dönemdir. Reflekslerden istemli hareketlere davranışlara geçiş vardır. Onlarca hata yapar yine çok seviliriz…
- İlk Çocukluk: 2-6 yaş arası zaman dilimidir. Bağımsız motor davranışlar ve iradesi sayesinde belirli beceriler kazanmıştır. Akran ilişkisi kurulur, birlikte oyun oynanır. Çok sorar, çok merak eder, ağzımıza geleni sayar, dil kemiksiz konuşur ve yine çok seviliriz.
- Son Çocukluk: Kızlarda 6-11, erkeklerde 6-13 yaş dilimini kapsar. Düşünme becerileri gelişir, okuma-yazma ve hesap becerisi gelişir. Değerler ve vicdan anlayışı oluşur. Kurallara uyum çok önemlidir. Uyum olmazsa zaten yerini azar alır, dış dünya baskındır. Okul, arkadaşlar, seviliriz yine…
- Ergenlik: Kızlarda 11-20, erkeklerde 13-20 yaş grubunu kapsayan dönemdir. Hızlı büyüme ve beden değişikliği gözlenir. Bağımsızlık arzusu, ikilemli duygular gözlenir. Kim olduğu düşüncesi yoğundur. Aile ve arkadaşlar arasında gelgitler yaşanır. Ben yaparım ben bilirimle kalktığın yere gününü görerek oturursun. Yine de çok seviliriz.
- Genç Yetişkinlik: Ekonomik bağımsızlığın kazanıldığı anda başlar ve 40’lı yaşlara kadar sürer. Eş seçimi, aile kurma, çocuk yetiştirme, kariyer planları, toplumsal sorumluluklar ön plandadır. Aileden ayrılır, kendine ait yaşam kurar, yine de her şey aileyi özletir. Çocukların sevgisini ve büyümesini anlamazsın bile, çünkü sen eş ve aile arasındaki sevgi çıkmazındasın hala…
- Orta Yetişkinlik: 40-60 yaş arası dönemdir. Ergenlere rehberlik eder. Kendi ebeveyninin ebeveyni olur. Yaşa bağlı sağlık sorunları başlayabilir. Evlatlarından sevgi ve ilgi beklersin artık, ah keşkeler dönemidir… İstediğin kadar geriye dön yaşa, mutlu olma rolünü iyi yaparsan “huzuru”, beceremezsen de çevrenin “bilgesi” olursun…
- İleri Yetişkinlik: 60’lı yaşlardan ölüme kadar olan zamanı kapsar. Emeklilik, eş kaybı, ekonomik sıkıntılar yaşanabilir. Bilişsel fonksiyonlarda yeni bilginin kazanılması güçleşir. Fiziksel güç azalmaktadır. Ölüme yakınlık ibadeti hatırlatır. Onca sene uyanmayan manevi duygun 70 / 80 yılı kapatma azmiyle ibadethanelerden çıkmazsın. Ya da son kez şunu da yaşayayım, bunu da yaşayayım der ama ne takatin kalır hatta bazen ne de aklın. Geriye dönüp baktığında, yine o ilk ailedir akılda kalan, sevgisi, ilgisi… Bir ses, bir koku, bir anı onlarca ışıkyılı geriye götürür seni… Sadece budur( zamanımızda bunu da hatırlamak bir lükstür artık)… Ne çabuk geçti dersin ne çabuk…
Mecbur gidecek ve bitecek ya bu ömür; Faydasız, sevgisiz, duasız VAH GİDEN ÖMRE!
Aslında insanlara fayda sağlamak ya da iyi insan olmak hiç de zor değil, üstelik şimdilerde maddiyat bencilliğinin alıp başını gittiği durumlarda, elinizi cebinize atmadan da fayda sağlayabilir, doğru ve insanlık için yarar getireceğine inandığınız her şeyi onlarla paylaşabilirsiniz… Ama elbette her şey önce SENinle başlıyor…
Nasıl mı?
- Bol bol dua edin, kendiniz için, sevdikleriniz için, hatta kızdıkların için bile…
- Kim olacağını ve nasıl davranacağını belirlerken bilinçli kararlar ver. Kendi eylemlerinin sorumluluğunu üzerine al.
- Önce kendine karşı dürüst ol. Önce kendini besleyemezsen ve kendine yardım edemezsen, başkalarını besleyemezsin ve onlara yardım edemezsin.
- Kendini dengede tut. Senin Zihinsel ben ‘in, Ruhsal ben ‘in, Duygusal ben ‘in ve Fiziksel ben ‘in – hepsinin güçlü, saf ve sağlıklı olmaya gereksinimi var. Zihnini güçlendirmek için bedenini çalıştır. Duygusal rahatsızlıkları iyileştirmek için ruhsallıkta büyü.
- Kendini, kendi kendine araştır, keşfet. Başkalarının senin yolunu senin için belirlemelerine izin verme. O senin, sadece senin yolundur. Diğerleri o yolu seninle birlikte yürüyebilirler, fakat hiç kimse o yolu senin için yürüyemez.
- Yollarında kaybolmuş olanlara karşı anlayışlı ol. Cehalet, kibir, öfke, kıskançlık ve açgözlülük, kayıp bir ruhtan kaynaklanır.
- Herhangi bir kişiden, bir topluluktan ya da bir kültürden olsun, senin olmayan şeyi alma. O ne kazanılmıştır, ne de verilmiştir. Senin değildir.
- Çevrenizdeki insanlarla konuşun. Basit bir selam, merhaba kelimesi hoş bir gülümseme ile birleşince iletişim kurmak çok kolay hale gelecektir emin olabilirsiniz.
- İnsanlara gülümseyin. Gülümsemek çevrenizdeki insanların moral seviyesini yükseltir.
- Size yardım etmeyen birine yardım edin. Gördüğünüz iyiliği başkaları üzerinde deneyin. Karşılık vererek veya bekleyerek değil.
- Diğer insanların düşüncelerini, isteklerini ve sözcüklerini onurlandır. Başka birinin sözünü asla kesme, alay etme ya da taklidini yapma. Herkese kişisel ifadeleri için izin ver.
- Herkes hatalar yapar. Ve tüm hatalar bağışlanabilir.
- Kötü düşünceler zihinsel, bedensel ve ruhsal hastalıklara neden olur. İyimser ol.
- Başkalarının kalplerini incitmekten kaçın. Verdiğin acının zehiri sana geri döner.
- Başkalarına asla kötü bir şekilde konuşma. Evrene bıraktığın negatif enerji, sana katlanmış olarak geri döner.
- Yeryüzü üzerindeki her şeye saygılı ol – ister insan, ister hayvan, ister bitki olsun.
- Başkalarının mahremiyetine ve kişisel yerlerine saygılı ol. Başkalarının kişisel eşyalarına dokunma – özellikle kutsal ve dini eşyalarına.
- Başkalarının dini inançlarına saygı göster. Kendi inancını başkalarına kabul ettirmeye çalışma.
- Çocuklar geleceğimizin tohumlarıdır. Onların yüreklerine sevgi ek ve bilgelik ve hayatın dersleriyle sula. Onlar büyürken, onlara büyümeleri için yer bırak.
- Doğa bizim için değildir, o bizim bir parçamızdır. Onlar senin dünyasal ailenin parçalarıdır. Senin emrine verilmiş gibi bencilce davranma.
- Bir yabancıya iltifat edin. Tanımadığınız birine yapacağınız güzel bir yorum onların gününün güzel geçmesine yardımcı olabilir.
- Haksızlık olduğunu düşündüğünüzde fikrinizi belirtin. Sizi fikriniz de yanlış olabilir ama dile getirmekten korkmayın. Adaletli olmaya çalışın
- Başkalarını affedin. Size haksızlık yapanlara bile nezaket gösterin. Zor ama deneyin.
- Küçük şeyler bile olsa fedakârlık yapın. Önce yakın çevrenizden başlayın.
- Bunalımdaki insanlarla iletişim kurun. Bazılarının onları düşündüğü algısını yaratın. Sizin yardımınız haftalarca süren psikolojik destekten bile faydalı olabilir.
- Bildiğin, fayda gördüğün her şeyi abartmadan, eksiltmeden paylaş
- Diğer insanları gülümsetecek yöntemler geliştirin.
- İyi talihini başkaları ile paylaş. Yardım kurumlarına bağışta bulun, şefkatli ol.
- Sev, saygı duy, adaletli ol, vicdanını dinle, minnet duygunu geliştir, özür ve teşekkürü hayatından eksik etme, paylaş, merhametli ol, eleştiril.
Hangi maddede elinizi cebinize attırdım? Hiçbirinde!
Bunların en az bir kaçına bile ruhen sahip olamıyorsak zaten, vah giden ömrümüze…
Tanrı bağışlasın!
Yarın bütün bunları; Enerjimizle, Çakralarımızla ve PAINLESS NIGHT GLU (anlaşılması adına Sağlık Bandı diyelim) özel bandımızla ilgili bağlantılarını anlatmaya başlayacağım.
AĞRI ve ACI ya SON diye iddia ettiğimiz SAĞLIK BANDIMIZIN, ruhumuz ve enerjimize de etkisini gördükçe hayretler içinde kalacaksınız…
Nereden mi biliyorum..!
Ben de sizin olduğunuz düşüncelerden geçip, fikirlerimi olgunlaştırıp, kullanıp kullandırıp, önce kendime ispatlayıp, artık duramaz ve faydasını paylaşma aşamasındayım da o yüzden.
Darısı bizleri okuyan birçok dosta inşallah…
Yarın yine görüşmek ve kaldığımız yerden devam etmek üzere, hoşça ve sağlıkla kalın
Sevgiler