Uyarıcı & Duyum

Ne demiştim Anlaşmazlıkların en birincisinin ALGI Anlayamadıklarımızın en birincisinin de ÇAKRA olduğunu Ve elbette bunların hepsinin...

Ne demiştim;

Anlaşmazlıkların en birincisinin ALGI

Anlayamadıklarımızın en birincisinin de ÇAKRA olduğunu

Ve elbette bunların hepsinin ötesinde 3.GÖZ ü de unutmamak gerektiğini de vurgulamışız.

Çünkü yaşamsal idamemiz Enerjive Dengeden ibarettir. Diye de güzel ve gerçek bir cümleyle yazıyı bitirmişim.

Şunu da tekrar hatırlatmakta fayda var, konuların derinliğini bir yere kadar paylaşıyorum. Çünkü bir adım ötesi, hem sıkıcı hem de yorucu olabilir. İşimizle bağlantılı bölümlerini aldığımı biliniz lütfen. Merak edenlere önerim, araştırdığınızda, burada paylaşamadığım güzelliklere erişeceğinizi de söylemek isterim

Anlaşmazlıkların en birincisinin ALGI

Duyu organları dışarıdaki uyarımları alarak, bunları sinirler aracılığıyla beyindeki merkeze iletir. Bu sayede duyum oluşur.

Duyum ses, ışık, koku ya da basınç olabilir. Algılamada duyum oldukça önemlidir.

Algının meydana gelmesi için duyum, duyumun meydana gelmesi için uyarım, uyarım için uyarıcının olması gerekir.

Uyarıcı => Uyarım => Duyum => Algı

Yukarıdakileri algılamamız için, özü kısaca anlamaya çalışalım.

ÇEVRE:

Canlı davranışlarını etkileyen ve kalıtımsal olmayan bütün etkenleri, uyarıcıları (uyaranları) içerir.

Doğum öncesi çevre;Ana rahmini ifade eder. Güvenli, dış çevre olumsuzluklardan korumalı, gelişmeyi sağlayıcı koşullar taşır.

Doğum sonrası çevre,

Fiziksel Çevre; ışık, atmosfer, sıcaklık gibi doğada hazır bulunan koşullardır.

Ses, ısı, ışık, koku, tat gibi duyu organları ile algılanan çevredir. Organizmanın gelişmesi arttıkça, dış çevre uyumları da artar.

Toplumsal Çevre; bireyin içinde yaşadığı sosyal ve kültürel çevredir. Daha

karmaşıktır. Organizmanın düşünsel, bilişsel ve en çok da duygusal yetenekleri açısından önem taşır. Okul, aile, arkadaş grupları gibi insanlar arası ilişkilerden doğan unsurlar sosyal çevreyi oluşturur.

UYARICI:(uyaran)

İç ve dış çevreden gelerek duyu organlarını harekete geçiren herhangi bir güçtür. Uyarıcıların bir kısmı çevrede olup biten fiziksel ya da kimyasal enerji değişimleridir. Bunlar yeteri kadar kuvvetli olunca duyu organlarını etkiler ve davranışın ortaya çıkmasına neden olur.

TEPKİ:(davranış)

Organizmada uyarıcılara karşı meydana gelen davranışlara tepki denir.

Buraya Dikkat:Mesela müzik uyarıcısı, organizmada “tempo tutma” davranışını ortaya çıkarır. Soğuk uyarıcısı, titreme ve üşüme davranışını ortaya çıkarır gibi.

DAVRANIŞ: (tepki)

Organizmanın bir uyarım karşısında ilgili bütün organlarıyla verdiği cevaptır.

Psikolojik anlamda canlıların dış dünyaya karşı gösterdikleri her türlü bilişsel, duyuşsal ve psikomotor (bedensel-fiziksel) tepkilerin genel adıdır.

Organizma (insan)çevresiyle sürekli etkileşim halindedir. Bu etkileşim çevreden gelen uyarıcıların organizmayı etkilemesidir.

Uyarıcı – Tepki ilişkisi;

Aynı uyarıcıların aynı tepkiye yol açması

Aynı uyarıcıların farklı tepkilere neden olması

Farklı uyarıcıların aynı tepkiye neden olması

****Uyarıcı ile uyarım birbirine karıştırılmamalıdır****

UYARIM:Uyarıcıların organizmayı etkilemesi, harekete geçirmesidir. Organizmayı harekete geçiren dış ya da iç etkenlere denir. Duyu organında tepki üreten enerji de diyebiliriz.

Tepkinin verdiği ayrıntılı uyarıya uyarım denir. İnsanlar uyarımlara ihtiyaç duyarlar. Yetersiz veya aşırı uyarılma durumunda birey rahatsızlık duyar.

Aşırı Uyarım

Bireyin normalin üzerinde uyarılmasına verilen addır. Bu durumda birey kendi dengesini bozarak şiddetli olan uyarıcılarında aşırı bir şekilde uyarılma meydana getirir.

Örnek:Çok şiddetli gürültü, ışık ya da başka fiziksel uyarıcılar, çok acıkmak, susamak vb. fizyolojik dürtüler, aşırı düş kırıklığı, güvensizlik gibi psikolojik etkiler aşırı uyarılmalara neden olurlar.Organizmada aşırı uyarılmaların sonunda gerilim artar. Bu gerilim uzarsa, organizmanın akıl sağlığı bozulur.

Yetersiz Uyarım

Bireyin normalden daha düşük bir şekilde uyarılmasıdır. Bu durumda birey çeşitli alışılmış durumlardan daha yetersiz bir şekilde alır ve daha çok zihinsel problemler ile karşılaşır.

Örnek:Karnı acıkan birisi, karnını doyurmak için harekete geçerse, açlığının onu uyardığı anlaşılır. Yetersiz uyarılma sonucunda ya hiç bir davranış gerçekleşmez ya da ölçülemeyecek kadar az bir davranış oluşur. Yetersiz uyarımlarla karşı karşıya kalan organizmanın organları işlevlerini yitirirler ve çevreye uyumsuzluk başlar. Süreç uzarsa gerilim giderek artar.

Yarın tekrar görüşmek üzere, hoşça ve sağlıkla kalın inşallah

Sevgiler

Bakmadan Geçme