• Haberler
  • 'Üretici, suyu hoyrat kullanmadı'

'Üretici, suyu hoyrat kullanmadı'

  Küçük Menderes Havzası'ndaki sulama sorunlarına çözüm olması için yapılan Beydağ Barajı, sulama sezonu bitmeden boşaldı....

 

Küçük Menderes Havzası’ndaki sulama sorunlarına çözüm olması için yapılan Beydağ Barajı, sulama sezonu bitmeden boşaldı. Konuya açıklama getiren Küçük Menderes Sulama Birliği Başkanı Özay Kaptan, ”Sulama sahası içinde olan üreticiler, kanun ve mevzuat gereği kuyu ruhsatı ne yazık ki alamıyor. Bu durumun değişmesi için Bakanlığın ya da Devlet Su İşleri (DSİ)’nin gerekli izinleri vermesi gerekiyor. Bize bu konuda çok fazla başvuru geliyor fakat bizim de elimizden gelen bir şey yok. Gerekli kurumlara bu başvuruları taşıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

En az üreticiler kadar bu durumdan rahatsız olduğunu dile getiren Kaptan, ”Bu yıl Devlet Su İşleri’yle yaptığımız planlamada çiftçiye 40 gün su vermek için anlaşma yaptık. Çünkü baraja her yıl 30-35 milyon metreküp su gelirken bu yıl 16 milyon metreküp su geldi. Bu da diğer yıllara oranla en düşük su oranı. Elimizde havzayı sulamaya başladığımızda yüzde 21 oranında su vardı. Biz, bu yüzdeye göre yaklaşık 10 bin hektar alanı 40 gün içinde sulayabiliriz diye düşündük” diye konuştu.

 

“Üreticilerimiz duyarlı davrandı”

 

Üreticilerin birçoğunun bu yıl mısır ektiğini ve mısırın da çok fazla su istediğini söyleyen Kaptan, ”Mısır üretimi olması, sürenin 40 gün olmasına sebep oldu. Üreticilerimiz, bu sene duyarlı davrandı. 40 günde kullanılacak su, 60 gün üreticilerimize hizmet etti.  Fakat suyun bitmesine son 10 gün kala çiftçinin kulağına gelen bir takım haberlerle su, üreticiler tarafından gereğinden fazla kullanılınca 10 günden daha az bir sürede su tükendi. O nedenle gelecek sene baraj suyunun ölçülebilir hale getirilmesi ve su saatlerinin takılması, kontrol amaçlı çok daha olumlu bir sonuç verecektir. Bu durumun yanı sıra 10 bin hektar alana hizmet edeceğimizi planladığımız halde 13 bin hektar alana hizmet ettik” dedi.

 

Kaptan, ”Normal DSİ ortalamasına bakıldığında 1 hektarlık alanda ortalama 6 milyon metreküp su kullanılırken biz Küçük Menderes Sulama Birliği olarak 3 milyon metreküp su kullandık. Bu noktada ‘Üretici suyu hoyrat kullandı’ demek doğru olmaz. Suyu kötü kullanan üreticilere gerekli cezai işlemleri uyguluyoruz” diye konuştu.

 

”Sondaja izin verilmeli”

 

Sondaj isteyen üreticilerin haklı olduğunu dile getiren Kaptan, ”Küçük Menderes Sulama Birliği ya da DSİ olarak çiftçiye arzu ettiği kadar suyu verebilmemiz gerekiyor. Geçen yıl sekiz ay suyu açık bıraktık. Çünkü yeterli suyumuz vardı. Bu bölge üreticileri, yazları ortalama üç ürün ekiyor. Dolayısıyla çiftçilerimizin diğer bölgelere oranla daha fazla suya ihtiyacı var. Suyu 60 günde kapattık fakat sulama işlemi hala devam ediyor. Çiftçinin mağdur olmaması ve barajdaki suyun dolana kadar çiftçinin yararlanması amacıyla sondaja izin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çiftçiler çok çaresiz” ifadelerini kullandı.

 

Tasavra Çayı ve Bademli projesi ihale sahibini bulamıyor

 

Kaptan, ”Beydağ’dan akan Tasavra Çayı, son 10 yıllık yağış ortalamasına bakıldığında 15 milyon metreküp su akıtıyor. Bu suyun Beydağ Barajı’na aktarılması projesi zaten konuşuluyor. Baraj yapıldığı günden beri de bu proje zaten var. Çiftçilerimiz, haklı olarak bir an önce Tasavra Çayı’nın baraja dahil edilmesini istiyor fakat ihalenin sahibini bulamaması, ne yazık ki projenin önünü kapatıyor. DSİ, Beydağ Barajı’na çok büyük bir yatırım yaptı. Bu baraja gerekli su rezervinin sağlanması amaçlı DSİ de gerekli çalışmaları sürdürüyor. Masaya yatırılan ikinci proje, Bademli’deki 15 milyon metreküp suyun denize akan 10 metreküpünü baraja aktarmak. Bu projeler hayata geçirildiği takdirde 25 milyon metreküp su, Beydağ Barajı’na aktarılabilecek. DSİ, bununla ilgili de çalışmalarını sürdürüyor” şeklinde konuştu.

 

”Beş yıl önceki su miktarını çok arıyoruz”

 

Dönem dönem Beydağ Barajı suyunun Bayındır yatağına salındığını dile getiren Kaptan, ”Bayındır’ın köylerindeki yataklara salınan 120 milyon metreküpe yakın su miktarının çoğunun bilinçli bir şekilde kullanıldığına inanmıyorum. Bu suyun çoğu yatakta kaldı ve buharlaşmayla gitti. Durum bu şekildeyken bölge çiftçimiz de mağdur oldu. O süreçte bırakılan sularla köprüler yıkıldı. O su miktarını çok arıyoruz” dedi.

 

”Baraj hepimizin”

 

Barajın yalnızca üreticiler için değil havzadaki herkes içinde önemli olması gerektiğini vurgulayan Kaptan, ”Tüm sivil toplum örgütlerinden, kamu kurum ve kuruluşlarından, vatandaşlardan gerekli desteği bekliyoruz. Her türlü görüş, öneri ve eleştiriye açığız. Beydağ Barajı, şu andaki mevcut koşullarla asla bizim havzamızı sulamaya yeterli değil. Çiftçimizin önce bu konuda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Çiftçi, baraj suyunun asla bitmeyeceğini düşünüyordu. Oysa biz baştan itibaren üreticilerimize barajın bu bölgeye yeterli olmayacağını anlatıyorduk. Şu anda durumu herkes çok net bir şekilde gördü ve suçlu arıyor. Ben, bu konuda iki türlü eleştiri alıyorum. Beydağ’daki balık kooperatifinden çok büyük eleştiri aldım. Bu, niçin oradaki suyun daha az kullanılmadığı yönünde bir eleştiriydi. Öncelikle belirtmeliyim ki burası bir sulama barajı. Öncelikli elbette ki çiftçilerimiz. Fakat bunu derken de oradaki doğal yaşamın sürdürülmemesi konusunda bir şey söylediğim düşünülmemeli. Zaten doğal yaşamı tehlike altına alacak bir su kullanımı yapmadık. Belirtmeliyim ki, elimizdeki kaynağı hiçbir art niyet beslemeden idare etmeye çalışıyoruz. Çiftçimiz şunu bilmeli: Bahsettiğimiz projeler yapılmadığı takdirde, bu barajın mevcut durumuyla 19.650 hektarlık alanı sulamam imkansız”

 

Ece Köseoğlu

Bakmadan Geçme