Üç din adamının sohbeti
Sanal medyadan okuduğum bir fıkrayı sizinle paylaşmak istedim bu hafta. Ben beğendim, dilerim siz de beğenirsiniz....
Sanal medyadan okuduğum bir fıkrayı sizinle paylaşmak istedim bu hafta. Ben beğendim, dilerim siz de beğenirsiniz.
Hıristiyan, Musevi ve Müslüman üç din adamı; papaz, haham ve imam sıkı dost olmuşlar. Her gün olmasa da gün aşırı bir araya gelip çeşitli konularda birbirleriyle sohbet edip dinler arası benzerliklerden ve ayrılıklardan söz ediyorlarmış.
Allah için toplanan paraları, Allah adına nasıl harcadıklarını birbirlerine anlatmaya karar vermişler.
Önce papaz anlatmaya başlamış: “Kilisenin duvarına ağzı geniş bir kavanoz asarız. Sonra topladığımız paraları bir araya getirir, arkamıza dönerek bu paraları kavanoza doğru atarız. Kavanoza girenleri Allah için harcar, düşenleri kendimiz için harcarız.”
Sonra haham anlatmaya başlamış: “Biz de sinagogun duvarına ağzı dar bir kavanoz asarız. Aynı sizin yaptığınız gibi topladığımız paraları bir araya getirir, kavanoza doğru atarız. Kavanoza girenleri Allah için, yere düşenleri de kendimiz için harcarız.”
Sıra imama gelmiş: “İkiniz de ne kadar cimrisiniz. Biz sizin gibi cimri davranmıyoruz. Topladığımız paraları bir araya getirip havaya atarız. Allah dilediği kadar alır ve harcar, yere düşenleri de biz harcarız.”
Baştan da dediğim gibi bu bir fıkra. Kıssadan hisse. Dileyen dilediği gibi yorumlar, kendine bir ders çıkarır.
***
Ben, aslında başka bir konuyu dile getirmek istiyorum. Allah geçinden versin ölüm, hepimizin başına geliyor. Kimimizin anası, kimimizin babası, kimimizin çocuğu ya da yakınları ölüyor. Öldükten sonra cesedi toprağa vermek için yapılan birtakım işlemler var. Mezar kazılacak, kefen, hasır, tahta gibi cenaze gereçleri alınacak. Cenaze yıkanacak. Gömüldükten sonra imam dua edecek vs. Bunların büyük çoğunluğunu Büyükşehir Belediyesi, belli bir ücret karşılığında yapıyor. Ne kadar ücret aldığını bilmiyordum, sordum öğrendim. Büyükşehir, hizmetleri karşılığı yüz lira alıyormuş. Kefen ve diğer gereçler özelde satılıyor. Ölümün verdiği üzüntü ve telaşla yakınları, ne yapılması ve nasıl yapılması gerektiğini bilemiyor. Büyükşehir Belediyesi’nin bu işleri halletmesi, vatandaşa güzel bir hizmettir.
Defin işlemlerinin dini vecibelerini imam yerine getiriyor. Bunun için imama para verilmesi gerekir mi, gerekirse kaç para verilir, bilmiyorum. Benim bilmediğim gibi vatandaşın da bilmediğini düşünüyorum. Kimine göre gönlünden ne koparsa, kimine göre en az yüz lira gibi rakamlar konuşuluyor. Bazı imamların para almadığını da biliyorum. Bu konular, dışarıdan kolay gibi görünse de öyle dışarıdan görüldüğü gibi kolay değil. Başına gelmeyince bilemiyor insan. Bu konu hakkında Ödemiş İlçe Müftülüğü bilgilendirirse okuyucularım ve kendi adıma sevineceğim.
Yazılarını ilgiyle okuduğum gazetemiz köşe yazarı sayın vaiz Mehmet Malkoç, bu konu hakkında ne düşünüyor, köşesinde konuyla ilgili görüşlerini bizimle paylaşırlarsa mutlu olurum.
Sevgi, saygı ve mutluluklar.
Bakmadan Geçme





