'Türkiye Diyanet Vakfı evrensel bir iyilik hareketidir'

Türkiye Diyanet Vakfı Ödemiş Şubesi Yöneticisi Bahri Sapmaz, Ramazan ayında vakıflarının amacını ve çalışmalarını anlattı.

İslam dininin temelinde yer alan yardımlaşma ve hayır üzerine kurulu vakfın oluşumunu anlatan Sapmaz, “Yaklaşık yarım asır önce hayır ve bereket dualarıyla toprağa tohumu atılan Türkiye Diyanet Vakfı, bugün yedi kıtada insanlığa hizmet sunan evrensel bir iyilik ve kardeşlik hareketine dönüşmenin haklı gururunu yaşamaktadır. İslam ülkeleri arasında örnek bir kurum olan Türkiye Diyanet Vakfı, kendi varlığı içinde güzel dinimizin anlaşılmasına katkı sağlayan bir oluşumdur. Bu vakıf, ömürlerini dünyanın geçiciliği bilinci ve ahirete olan inançla sürdüren hayırseverlerin çabaları ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın katkıları ile kurulmuştur” dedi.

“Başlangıçta Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gereksinimlerini karşılamak ve ona yardımcı olmak için kurulan vakıf sonrasında faaliyetlerini hızla genişleterek Türk Cumhuriyetlerini ve Balkanları bünyesine katmış, son yıllarda ise Afrika, Latin Amerika, Asya Pasifik ve Uzak Doğu’ya ulaşmıştır. Çağımız insanının yaşadığı sosyal sorunlar, Türkiye Diyanet Vakfı’nın toplumsal sorumluluğunu bir hayli genişletmiştir. 2016 yılı itibariyle sosyal içerikli faaliyet alanı artan Türkiye Diyanet Vakfı sadece ülkemizde değil dünyanın 135 ülkesinde de canla başla çalışan uluslararası bir iyilik hareketine dönüşmüştür” diyen Sapmaz, vakfın ülke sınırları dışındaki boyutunu da aktardı.

“İyilik paydasında buluşturacağız”

Vakfın ana amaçlarını anlatan Sapmaz, “Vakfımızın hedeflerinden biri de ülkemizde ve dünyada yaşayan yoksul, muhtaç ve kimsesizleri hayır sahipleri ile iyilik paydasında buluşturabilmektir. Doğru dini bilgiyi aktarma, kültürel ve sosyal hayatı inşa etmeyi kendine vazife edinmiş vakfımız, bu amaç doğrultusunda çalışmalarına yön vermektedir. Dünyanın dört bir yanında imar ettiği cami, okul, üniversite, öğrenci yurtları, külliye ve kültür merkezleri vasıtasıyla irfanla donanmış nesiller yetiştirmiş ve gösterdiği çabalarla mazlum milletlerin umudu olmuştur. Din, dil, ırk, renk ve mezhep ayrımı yapmadan bir yandan gönül coğrafyamızda kimliğini arayan insanımızın dertlerine ortak olurken diğer yandan ümmetin yetimlerini, Müslüman azınlıkların ihtiyaç ve beklentilerini karşılamaktadır. Ayrıca vakfımız, İslam dünyasının karşılaştığı problemlerin üstesinden gelebilmek için de etkin faaliyetler icra etmektedir. Bu bağlamda, Türkiye Diyanet Vakfı’nın dünya genelinde yürüttüğü eğitim ve kültür faaliyetleri, insanlığa hak, adalet, merhamet ve barış mefkûresine sahip bireyler yetiştirmek açısından değerlidir. Özellikle tüm İslam alemini bir araya getiren Ramazan ve Kurban programları ile dini, dili, milleti ne olursa olsun, savaş, kriz ve afet mağdurlarının yaralarını sarmakta ve kapsayıcı projelerle sürdürülebilir kalkınmayı hedeflemektedir” diye konuştu.

Vakfın hedeflerini sürdürmesinde halkın bağışlarının önemli payı olduğunu belirten Sapmaz, “Bu kıymetli hayır ve ihsan yürüyüşünde daha ileri hedeflere ulaşmak için büyük adımlarla yoluna devam eden Vakfımız kalpleri, duaları, bağışları, bilgileri, maddi ve manevi imkânlarını seferber eden insanımız tarafından desteklenmektedir” dedi.

İyiliğin egemen olması misyonu

Misyon hakkında bilgi veren Sapmaz, “Türkiye Diyanet Vakfı, dünyada iyiliğin egemen olması misyonu ile ülkemizde ve yedi kıtada kendisini insanlığın hizmetine adamış bir vakıf olma vizyonu ile hareket etmektedir. Türkiye Diyanet Vakfı, toplumsal barış ve huzuru, toplumun dini, sosyal ve kültürel gelişimine yönelik her faaliyeti önemseyen kuruluş amacı doğrultusunda Diyanet İşleri Başkanlığı hizmetlerine önemli ölçüde destek vermektedir. Böylece camiler, Kur’an kursları, müftülük ve eğitim merkezlerinin hizmetine yönelik ihtiyaçlarını karşılamaktadır” ifadesinde bulundu.

Kültürel mirasa sağlanan katkı hakkında konuşan Sapmaz, “Vakfımız yurt içinde ve yurt dışında eğitim faaliyetlerine öncelik veren, Türkiye’de ve dünyanın farklı coğrafyalarında hayrı ve sosyal çalışmalar yürütmenin yanı sıra, İslam Ansiklopedisi ve Hadislerle İslam gibi nadide eserleri de kültür hazinemize kazandırmaktadır” dedi.

108 ülkeden öğrenciler buluşuyor

Eğitim açısından vakfın ne gibi çalışmalar yürüttüğünü anlatan Sapmaz, “Türkiye Diyanet Vakfı, Kur’an kurslarından, hafızlık eğitimine, imam hatip liselerinden üniversiteye, yüksek lisanstan doktoraya kadar eğitimin her kademesinde gençlerimize sağlam bir din eğitimi vermek için çalışmaktadır. Başarılı öğrencilere burs veren, yükseköğrenim öğrenci yurtları, öğrenci konuk evleri, kolej ve üniversite açan vakfımız, Uluslararası İmam Hatip Lisesi, Uluslararası İlahiyat ve Uluslararası Konuk Öğrenci Programı ile 108 ülkeden gelen öğrencilere Türkiye’de eğitim imkanı sunarak milletler arasında gönül köprüleri kurmaktadır” dedi.

Vakfın her türlü sosyal yardımda önde olduğunu söyleyen Sapmaz, “Dünyanın farklı coğrafyalarında açlık, doğal afet, savaş ve şiddetin yaşandığı kriz bölgelerindeki milyonlarca insana dil, din, ırk, renk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin yardım elini uzatmakta, Ramazan ayında kurduğu iftar sofraları ve Kurban Bayramı’nda düzenlediği vekaletle kurban kesim programıyla bayram sevincini yedi kıtada paylaşmaktadır” diye konuştu.

135 ülke 1000 şube

Son olarak vakfın ülke ve dünya çapındaki son durumuna değinen Sapmaz, “Kurulduğu günden bu yana halkımızın desteği, Diyanet teşkilatı ve vakıf görevlilerimizin gayretli çalışmalarıyla ilerlemekte ve faaliyet alanlarını genişletmektedir. Bugün Türkiye’de 1000 şubesi ve 135 ülkedeki faaliyetleriyle uluslararası bir sivil toplum kuruluşu haline gelmiştir. Türkiye Diyanet Vakfı, “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” düsturuyla bütün insanlığın hizmetinde olma gayesiyle çalışmalarına devam etmektedir” dedi.

Haber: Hülya AYAZOĞLU