Türk Sağlık-Sen'den lokma hayrı ve açıklama

Türk Sağlık-Sen Ödemiş İlçe Temsilciği, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle dün Ödemiş...

Türk Sağlık-Sen Ödemiş İlçe Temsilciği, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle dün Ödemiş Devlet Hastanesi önünde lokma döktürüp basın açıklaması gerçekleştirdi. Etkinliğe Ödemiş Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Ergüz, Teşkilat Başkanı Hüseyin Erkoç ve yönetimi , İzmir Ülkü Ocakları Bölge Başkanı Turgay Dalcı, MHP Ödemiş İlçe Başkan Yardımcısı Özcan Acar ve teşkilatı, Türk Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkan Yardımcısı Tuncay Ünsal ve İlçe Temsilcisi Oğuz Sezer de katılım gösterdiler.

“Dünyaya önemli bir ders verilmiştir”

Türk Sağlık-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Barış Koçak tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Kahraman Tük ordusunun Çanakkale Cephesi’nde verdiği mücadele yalnızca Türk tarihinin değil, bütün dünya tarihinin akışını etkileyecek şanlı bir mücadeledir. Bu cephede alınan galibiyet, dünya ülkelerinin güç dengelerini değiştirmiş ve yüce Türk milletinin belirleyici ve yönlendirici gücünü bir kere daha gözler önüne sermiştir.

Çanakkale Cephesi’nin Anadolu halkına verdiği azim, umut ve kararlılık, Kurtuluş Savaşının meşalesini de ateşlemiştir. Çanakkale, Türk ulusunun bağımsızlık ve hürriyet söz konusu olduğunda ne denli kararlı ve kahraman olduğunu sonsuza dek hatırlatacak bir cephedir. Çanakkale Cephesi, öyle bir cephedir ki Türk askerinin savaş alanında gösterdiği gücünün yanında aynı zamanda düşman askerine gösterilen merhamet konusunda da dünyaya önemli bir ders vermiştir. ‘Çanakkale geçilir’ diyenlere inat Çanakkale’nin geçilemez olduğu, tüm dünyaya kanıtlanmıştır.

‘Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hatırlatırım’ diyen Yarbay Mustafa Kemal, 57. Alay’a şu emri verir: ‘Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir.’ O yarbay Mustafa Kemal, Cumhuriyetimizin kurucusu başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.

“Ne mutlu Türküm diyene”

Türk ulusunun bağımsızlığı için mücadele edildiği Kurtuluş Savaşı yıllarında aziz vatanımızı işgal eden emperyalist güçlere uşaklık eden hainler her kimse günümüzde de aynı güçlere uşaklık eden hainler onların tohumlarıdır. Türklüğe, Mustafa Kemal Atatürk’e düşmanlıkları da geçmişten gelen nefretleridir. Günümüze de baktığımız da Andımız’ a itiraz edenlerin temel sorunu da budur.

O ZAMAN SORUYORUZ;

‘Türküm, doğruyum, çalışkanım’ demek, neden ırkçılık ve ayrımcılıktır?

‘İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir’ in neresinde sorun vardır?

‘Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir’ sözü, kimleri huzursuz etmektedir?

‘Ey Büyük ATATÜRK!

Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun’ sözleri, kimleri rahatsız etmektedir?

Kimleri rahatsız ettiğini biz söyleyelim; çocuklarımıza Andımızın okullarda okutulmasını istemeyenlerin, İstiklal Marşımızdan, Türk bayrağımızdan rahatsız olanların ortak söylemleri: ‘Irkçılık, faşizm, okutulması neye yarıyor ki?’

Bu söylemlerin ve rahatsızlıkların arkasındakiler, Türkiye’yi bölmeyi hedefleyen emperyalist güçler ve onların içerideki ve dışarıdaki taşeron terör örgütleri ve sevicileridir.

Şu iyi bilinmelidir ki; Anayasamızın 66. maddesinde ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’ denmektedir. Şehit kanları ile sulanmış aziz vatanımızın vatansever, Atatürk sevgisiyle yanan Türk evlatları olduğu sürece ne kadar engellenmeye çalışılırsa çalışılsın biz, evlatlarımıza o ruhu veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz.

Türkiye Kamu-Sen olarak  güzel vatanımızın bütün milli konularında hep Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğünden yana olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bazı sendikalar gibi ne çözüm sürecini savunduk ne de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan kumpasları, fetö terör örgütleri ile ilişki içerisine girip methiyeler de düzmedik, hiçbir  terör örgütleri ile temasımız ve sempatimiz de olmadı. Anlayacağınız bazıları gibi devrin adamı olamadık. Bundan da gurur ve onur duyuyoruz.

Bu vesile ile aziz yurdumuzu bize mukaddes bir vatan kılan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, güzel vatanımız için canını feda etmiş tüm şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”

 

 

Bakmadan Geçme