Torbalı'nın suç tarihi incelendi
Torbalı'da tarihsel olayların araştırılması ve tarihi, kültürel önemi olan yerlerin tanıtılması amacıyla Dr. Yasin Kayış, birbirinden...
Torbalı’da tarihsel olayların araştırılması ve tarihi, kültürel önemi olan yerlerin tanıtılması amacıyla Dr. Yasin Kayış, birbirinden değerleri çalışmalara imza attı. Elde ettiği bilgileri kitaplarında yayınlayan Kayış, araştırmalarına aralıksız devam ederek ilçe tarihi hakkındaki bilgilere yenilerini eklemeyi sürdürüyor. Kayış, bir süre önce mercek altına aldığı Torbalı’nın suç tarihi hakkında yaptığı çalışmalarının bir kısmını aktardı.
1920 ve 1930’lu yıllar ele alındı
Tarihçi araştırmacı yazar Dr. Yasin Kayış, “Bu aralar Torbalı’nın suç tarihi konusunda çalışmalar yürütüyorum. Bu konudaki en önemli kaynaklar, 1920’li ve 1930’lu yıllarda basılan İzmir Vilayeti İstatistikleri. Bunların bazılarında il çapındaki suç istatistikleri verilmiş ve ilçelerden alınan bilgilerin kaynağının kaymakamlıklar olduğu belirtilmiş.
1926 yılında toplam 47 suçun işlendiği Torbalı’da dokuz cinayet, altı hırsızlık, 12 yaralama, iki de yol kesme vakası yaşanmış. Ayrıca dört tecavüz ve iki kız kaçırma olayı gerçekleşmiş. Öte yandan silah gösterme, sarkıntılık, çocuk düşürme, darp, sahtekarlık/dolandırıcılık, emniyeti kötüye kullanma, hükümet emirlerine karşı gelme, güvenlik güçlerine karşı gelme, yan kesicilik, kumar oynama ve oynatma ile tehdit suçları hiç işlenmemiş.
1929 yılında da Torbalı’nın asayiş açısından nispeten güvenli bir ilçe olduğunu söylemek mümkün. Tüm yıl boyunca toplam 32 suç işlenmiş. Bunun 13’ü yaralama, ikisi cinsel istismar, ikisi tecavüz, yedi tanesi de kız kaçırma. Suç sayısının sıfır olduğu türler ise silah gösterme, silah taşıma, silah atma, silahsız gasp, dolandırıcılık, hükümet emirlerine uymama, yan kesicilik, kumar oynama ve oynatma, tehdit, yol kesme, halkın huzurunu bozma, emniyeti kötüye kullanma, hayvan hırsızlığı, haneye saldırı, sarhoşluk, orman yakma, kundaklama, kazayla ev yakma, yankesicilik, esrar ve kokain kullanma, tahkir ve hakaret, intihar ve kazayla ölüm.
Aynı yıllarda Torbalı’daki hapishanenin mevcudu da son derece azdı. 1929-30 yılında bu hapishanede sadece bir memur çalışıyordu. Hapishane, bir koğuştan ibaretti. İçeride dördü tutuklu, biri de hükümlü olmak üzere beş kişi bulunuyordu. Bunların tümü erkekti” ifadelerini kullandı.
1930’da suç patlaması
Kayış, konuşmasının devamında, “1930 yılında ise suç istatistiklerinde müthiş bir patlama var. O yıl Torbalı’da toplam 496 suç işlenmiş. Bunun 10 tanesi cinayet, 55’i yaralama, 32’si haneye saldırı ve haneye tecavüz, 10’u halkın huzurunu bozmak, sekiz tanesi de vazife ve emniyeti suiistimal. Daha önceki istatistiklerde sıfır olarak görünen bazı vakalarda da ani bir artış söz konusu. Örneğin darp vakası 51, sarkıntılık vakası 13 olarak istatistiklere yansımış. 1926’da iki, 1929’da yedi olan kız kaçırma vakası ise 1930 yılında 21’e yükselmiş.
Aynı yıl il çapında hayvan hırsızlığının en çok gerçekleştiği ilçe de 42 vaka ile Torbalı olmuş. Torbalı’dan sonra ikinci sırada yer alan Tire’deki hayvan kaçakçılığı sayısı ise 1930 yılındaki ani suç artışı sadece Torbalı’da yaşanmamış. Örneğin 1929-1933 yıllarında İzmir çapında özellikle kaçakçılık, yankesicilik, gasp, hırsızlık faaliyetlerinde ciddi bir artışın yaşandığı, diğer suçların da arttığı konusunda bilimsel çalışmalar var. Bunun da başlıca sebebi “1929 Dünya Ekonomik Krizi.” Amerika’da başlayan kriz, dalga dalga yayılmış ve Türkiye’yi de vurmuştur. Görünen o ki ekonomik kriz, yalnızca maddi içerikli suçlarda patlama doğurmakla kalmamış. Toplumun dengesini, sağlığını bozmuş ve hemen hemen tüm suç türlerinde artış yaşanmış.
“Kızlar, oğlanları kaçırıyormuş”
1934 yılında gazeteci Ragıp Kemal (Cantürk) Bey’in Torbalı’yı ziyareti sonrasında yazdıkları, ilçenin o yıllardaki asayiş ve ahlaki durumuyla suç nedenleri hakkında ipuçları vermektedir. Ragıp Kemal Bey, bu konuda şunları kaydetmiştir: ‘Burada kumar, hissedilmeyecek derecede azdır. Hırsızlık yoktur fakat cinayetlerin fazlaca olduğunu söylüyorlar. Bundan da halkın cehaleti yüzünden ve mesela en adi bir mera veya tarla münazaasından doğuyormuş. Kız kaçırma vakaları da oluyormuş fakat çok defa kızlar, oğlanları kaçırıyorlarmış çünkü kız tarafı birçok başlık ve masraf istediklerinden kızlar kolay kolay koca bulamıyor ve ‘kaçalım da kurtulalım’ diyorlar ve bu suretle evleniyorlarmış” dedi.
Haber Merkezi
Bakmadan Geçme





