Teşhis ve tedavi

Bilgisayarların yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladığı yıllarda kullandığımız bilgisayarda küçük bir arıza olsa veya bilgisayarı açamasak hemen...

Haber

Bilgisayarların yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladığı yıllarda kullandığımız bilgisayarda küçük bir arıza olsa veya bilgisayarı açamasak hemen bir bilene danışırdık. Bir bilen de gelir, bazen küçük bir dokunuş veya işlem ile bilgisayarı işler hale getirirdi. Sorun hakkında sağlıklı bilgi sahibi olursanız çözümünde de doğru yolu izlersiniz. Bir düğmesine dokunmaya korktuğumuz ‘eski’ Türkiye’de ne yazık ki durum böyle idi.

Şimdi öyle mi ya! İki yaşındaki çocuk bile elindeki cep telefonuna takla attırıyor…

Bir fıkra ile devam edelim:

Adamın biri doktora gitmiş.

– Doktor bey, her yanım ağrıyor.

– Beyefendi öyle olmaz, siz bana nereniz ağrıyor gösterin.

Adam, vücudunun değişik yerlerine dokunuyor ve ‘İşte buram ağrıyor!’ deyip duruyormuş.

Doktor, küçük bir incelemenin ardından sorunu teşhis etmiş:

– Beyefendi, sizin işaret parmağınızda bir sorun var, herhangi bir yerinize dokunduğunuzda orasının ağrıdığını sanıyorsunuz!

**

Geçtiğimiz pazar günü sabah kalktığımızda evimizdeki musluktan su gelmediğini fark ettik. Balkona çıkıp şöyle bir bakayım dedim. Ne göreyim? Ana caddedeki su borusu patlamış, şarıl şarıl su akıyor.

“Mesele anlaşıldı, yine arıza var” dedim.

Evimizin önündeki caddede Gediz Elektrik tarafından çalışma yapılıyordu. Söylendiğine göre elektrik kablolarında güçlendirme yapılıyormuş. Yapılan çalışmaya diyecek bir şey yok tabii. Yol, köprü yaptınız da ‘niye yapıyorsunuz’ diye soruyor muyuz!

Ama doğruyu söylemek gerekirse yapılan çalışmada biraz ‘hoyratlık’ var. Hoyrat kelimesinin TDK’deki anlamı şu: “Kırıcı ve hırpalayıcı”.

Nitekim çalışanlar, kazı yaparken ana boruyu delmişler; su kesintisi de bu yüzden meydana gelmişti.

Yani ana caddede bir çalışma yapılırken kazılan bölgede ne var ne yok acaba öğrenilmiyor mu bilmiyorum!

Dolayısıyla o gün mahalle, 5-6 saat susuz kaldı. Çalışanlar da kendi işleri ile uğraşmak yerine o günü sabah patlayan boruyu tamir etmekle geçirdiler.

Siz de bilirsiniz ki bu gibi durumlarda asfalt kırılıyor, taşlar sökülüyor ve yol kazılıyor. Mevsimine göre ortalığı çamur veya toz kaplıyor.

Benzer çalışmalar, Ödemiş’in değişik bölgelerinde yapılageliyor.

Vatandaş da bütün çalışmaları belediyenin yaptığını düşünerek, “Belediye düzgün çalışmıyor” düşüncesini dillendiriyor.

Nitekim Tv9 İzmir ekranında konuyla ilgili izlediğim bir haberde de bu düşüncemin doğru olduğunu gördüm. Haber, ‘Belediye ve İZSU çalışmıyor’ başlığı ile öne çıkarılırken konuşan vatandaş da kimin ne yaptığını bilmiyordu.

Daha önce yazdığım bir yazıda da belirttiğim gibi kurumların birbirinden habersiz yaptığı bu gibi çalışmalar, hem biz vatandaşların hem içinde yaşadığımız kentlerin hem de yaşadığımız ülkenin ekonomisine zarar. Sürekli açılan ve kapanan sokak ve caddeler. Telefon, elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz… Yani şu işleri planlamasını bir öğrenebilsek… Büyük bir çalışma yapılacaksa bu belediyenin öncülüğünde hazırlanacak bir plan çerçevesinde beş yılda bir veya on yılda bir kazı işlemi yapsak…

Yollarımız, resmen dalgalı denize döndü. Araçlarımızla adeta sörf yapıyoruz.

Bakmadan Geçme