• Haberler
  • Genel
  • TAŞTA YAZILI ZAMAN:AİX-EN-PROVENCE'TA SAİND- SAUVEUR KATEDRALİ

TAŞTA YAZILI ZAMAN:AİX-EN-PROVENCE'TA SAİND- SAUVEUR KATEDRALİ

Güney Fransa'nın zarif kenti Aix-en-Provence, yalnızca dar sokakları, çeşmeleri ve sanatla iç içe yaşamı ile değil yüzyılları aynı cephede buluşturan mimari hafızasıyla da dikkat çekiyor.

 Bu hafızanın en güçlü temsilcilerinden biri ise şehrin kalbinde yükselen Saint-Sauveur Katedrali.

İlk temelleri 5. yüzyıla uzanan katedral, sıradan bir ibadet yapısı olmanın çok ötesinde. Roma döneminden kalma bir forumun üzerine inşa edilen yapı, Romanesk, Gotik ve Barok mimariyi tek bir gövdede birleştiriyor. Bu yönüyle Saint-Sauveur, Avrupa’da zamanın taşla katmanlaştığı ender örneklerden biri olarak kabul ediliyor.

Fotoğrafta görülen görkemli cephe, Geç Gotik üslubun güçlü bir yansıması. Sivri kemerli ana giriş, İncil sahnelerini betimleyen heykellerle çevrili. Yüzyıllardır Aix halkını karşılayan bu kapılar, yalnızca bir mabede değil, tarihin içine açılıyor. Sol tarafta yükselen çan kulesi ise kentin siluetinde hâlâ belirleyici bir rol oynuyor.

Katedralin içi de dışı kadar etkileyici. Farklı dönemlerde eklenen nefler, sütunlar ve şapeller, Provence bölgesinin dini ve siyasi geçmişine ışık tutuyor. Özellikle 15. yüzyıla tarihlenen “Yanan Çalı” (Burning Bush) Triptiği, sanat tarihçileri tarafından Fransız Gotik sanatının en önemli eserleri arasında gösteriliyor.

Saint-Sauveur Katedrali bugün yalnızca inananların değil; sanatseverlerin, tarihçilerin ve gezginlerin de buluşma noktası. Önündeki küçük meydanda günlük hayat akarken, katedral sessizce tanıklık etmeyi sürdürüyor: Roma’dan Orta Çağ’a, krallıklardan modern Fransa’ya uzanan uzun bir hikâyeye.

Aix-en-Provence’ta Saint-Sauveur, taşla yazılmış bir tarih kitabı gibi… Okumasını bilenler için her heykel, her kemer, her gölge ayrı bir cümle fısıldıyor.

Haber : İsmail Atahan Keçeci

Bakmadan Geçme