Tarım, Kuvayı Milliye Müzeleri ve Parklar
Başkentten doğduğum, büyüdüğüm Ödemiş'e uzaktan bakıyorum. Gazetemizden, sosyal medyadan gelişmeleri izliyorum. Hatta Belediye Meclisi toplantılarına bile...
Başkentten doğduğum, büyüdüğüm Ödemiş’e uzaktan bakıyorum. Gazetemizden, sosyal medyadan gelişmeleri izliyorum. Hatta Belediye Meclisi toplantılarına bile zaman ayırıyorum. Çok sık olmasa da gazetemizin köşe yazarlarıyla telefonda konuşuyor, daha ayrıntılı bilgiler topluyorum. Yetiyor mu? Hayır!
Dün değerli dostum Selim Şahan’ın aybaşında yayımlanan “Tarım Müzesi” başlıklı yazısını okudum ve kendisine hem bir “Merhaba!” demek hem de yazısı konusunda söyleşmek için aradım. Parktaymış. Bilgi alışverişinde bulunduk karşılıklı. Sağlık haberleri sevindirdi.
Şimdi esas konulara geliyorum.
Parklar: Ödemiş’te son zamanlarda pek çok park hizmete açıldı. Yenileri de sırada. Hazırlanıyor. Yenimahalle-Batıkent’teki kooperatifimizde çok sayıda park var. Salgın günlerinde maske-mesafe-hijyene özen göstererek nefes aldığımız yerler oldu. Sıkı durun! Parklarımız, güneş enerjisiyle aydınlatılıyor. Hava kararınca kendiliğinden sisten devreye giriyor ve ışıl ışıl oluyor ortalık. Ödemiş’imizde de düşünülmeli.
Kuvayı Milliye Müzesi: Selim’den alıntılıyorum:”Hükümet Meydanı’nda restore edilen tarihi binanın ‘Kuvayı Milliye’ müzesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini birkaç yazımda ifade etmeye çalıştım. Böyle bir müzenin Ödemiş’e yakışacağını söyledim.” Coşkulu kutlamaların başlangıç noktası. Sonra Ulus Meydanı’na doğru taklar kurulur, Ödemiş’imizin kurtuluşunu doyasıya ve mutlu biçimde yaşardık çok önceleri. Emperyalizmin uydusu Yunanlılara karşı ilk kurşunu attık diye övünüyoruz her konuşmaya başladığımızda. Bir de müzesini kursak, görevimizi tam yapsak!
Tarım Müzesi: Dağlarından yağ, ovalarından bal akan Küçük Menderes Havzası, tarımın merkezi neredeyse. Pamuk, tütün, incir, üzüm, patates… bölgemizin gelir kaynağı. Tren yolunun bu ürünleri İzmir Limanı’na taşımak için de kurulduğu değişik kaynaklarda yazılır, çizilir. Ailecek Hollanda’ya yaptığımız bir gezide şaşırıp kalmıştık. Hollandalı çiftçi, çiftlik evinin genişçe bir bölümünü kullandıkları tarım araç ve gereçleriyle müzeye çevirmişti. Gururla da sergiliyordu. Hayran kalmıştık. Hazır havzada kullanılan tarım araç-gereçleri yok olmadan Tarım Müzesi niye kurulmaz? Bir Hollandalı akıl ediyor da…
*****
Parklarımızla güzel, yemyeşil ve müzelerimizle geçmişine sahip çıkan Ödemiş’imizi birlikte geliştirelim! Başkentten kolay gelsin…
Bakmadan Geçme





