Tam bağımsızlık…
Türkçe Sözlük’e göre bağımsızlık bağımsız olma durumu veya niteliğidir. Bağımsız sözcüğü ise, 'Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi...
Türkçe Sözlük’e göre bağımsızlık; bağımsız olma durumu veya niteliğidir. Bağımsız sözcüğü ise, “Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisi altında kalmadan düzenleyebilen, özgür, özerk, hür” anlamına gelir. Bağımsızlık, milletler için olduğu kadar bireyler için de söz konusudur. Buna da “özgürlük” denir. Özgürlük, kişinin temel haklarındandır. Demokratik ülkelerde kişi özgürlükleri, yasalarla güvence altına alınmıştır. Kişinin kendisini ilgilendiren kararları, kendisinin alması ve uygulaması demektir.
Bağımsızlık da milletler için böyledir. Eğer bir millet, kararlarını kendi anayasal kurumları aracılığı ile özgürce alıp uygulayabiliyorsa o millet bağımsız demektir. Eğer bu kararlar alınırken hiçbir alanda sınırlama yoksa onun adı da “Tam Bağımsızlık”tır.
Atatürk’e göre, bir ülkenin yaşayabilmesi ve gelişmesi için iki önemli unsur vardır. Biri tam bağımsızlık, diğeri ise milli egemenliktir. Bu iki temel ilke, milletin varlığını sürdürebilmesinin temel koşullarındandır.
Milli egemenlik devletin iç düşmanların eline geçmesini, tam bağımsızlık ise dış düşmanların eline geçmesini önler. Bu iki ilke, birbirine bağlıdır. Tam bağımsızlık olmazsa milli egemenlik, milli egemenlik olmazsa da tam bağımsızlık olmaz. Bu ilkeden birini kaybeden ülkeler ayakta kalamaz, başka ülkelerin buyruklarına boyun eğmek zorunda kalır, sömürgeleşir.
Atatürk’e göre tam bağımsızlık; “siyaset, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda” bağımsız olunmasıdır. Eğer bir devlet, sayılan alanlardan birinde başka bir devletin etkisi altında ise o zaman bağımsızlık değil, bağımlılık söz konusu olur. Ancak bir ülkenin tam bağımsız olması, onun kendi içine kapanması anlamına da gelmez. Tam bağımsız ülkeler de dünyanın tüm ülkeleri ile siyasal, ekonomik, kültürel alanlarda her türlü ilişkiyi kurabilir. Yeter ki bağımsızlığını etkilemesin ve eşit koşullarda olsun.
Atatürk’ün dediği gibi herhangi bir alanda bağımsızlığı yitirmek, onu tümden yitirmek sonucunu doğurur. Çünkü kısmen bağımlı duruma gelmiş bir ulusun maddi ve manevi gelişmesi ipotek altına girer, geleceği tehlikededir. Ne yazık ki ülkemizin içinde bulunduğu durum, bu tehlikeyi işaret etmektedir.
Ülkemiz, son yıllarda sürekli borçlanmaktadır. Ülkemizin iç ve dış borçları, tarihinde görülmemiş derecede yükselmiştir. Üretim azalmış, ithalat artmıştır. Her alanda ülke, dışa bağımlı hale gelmiştir. İşsizlik artmıştır. Cumhuriyet döneminden beri yapılan yatırımlar, özelleştirme adı altında yabancılara ve yandaşlara peşkeş çekilmiştir.
Ekonomik alandaki bu bağımlılık, siyasal ve askeri alanlarda da devletimizin ve yöneticilerimizin hareket alanını sınırlandırmaktadır. Haklı olduğumuz konularda bile devletimiz, emperyalist devletlerin şantajları ve baskıları ile karşı karşıya kalmaktadır. Milletimizin onurunu kıracak mektuplara muhatap olduğumuz halde yöneticilerimiz, yeterli ve onurlu bir duruş sergilemekten çekinmektedirler.
Tüm bu dış baskılardan kurtulmak ve ülkenin içine düştüğü ekonomik sıkıntılardan kurtulmak için Atatürk’ün belirttiği gibi ülkemiz, yeniden her alanda tam bağımsız hale getirilmelidir. Milli irade güçlendirilmelidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen bu ucube başkanlık sistemi bir an önce terk edilmeli, milli iradeyi güçlendirecek demokratik parlamenter sisteme dönülmelidir. Ulusal bir ekonomi politikası hazırlanarak üretime dönük bir tarım ve sanayi politikası izlenmeli, ülke ithalattan ve dış borçlardan bir an önce kurtarılmalıdır. Unutmayalım ki tam bağımsızlık, ülkelerin her alanda kalkınması için olmazsa olmaz bir ilkedir.
Bakmadan Geçme





