Subatan yolu taştandır…

Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin ardından halen İKÇÜ'de görev yapan Ödemişli coğrafyacı Dr. Serdar Vardar, bir...

Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin ardından halen İKÇÜ’de görev yapan Ödemişli coğrafyacı Dr. Serdar Vardar, bir makalesinde “Ödemiş’in Subatan ve Ayvacık düdenleri (subatanları) yöre insanının bildiği ancak ayrıntılarına hakim olmadığı, ulusal alanda ise tanıtımı iyi yapılmamış doğal çevre mirasıdır” der.

Zaman zaman bölge basınında yazıları çıkan Vardar, Bozdağlar’da bulunan kimi çukurlukların orta bölümünde yer alan bu düdenlerin birer kapalı depresyonun suyunu toplayarak yeraltında bulunan çatlak sistemleri aracılığıyla güneyde Küçük Menderes Ovası’na yönelen Rahmanlar Deresi vadisindeki kaynakları beslediği bilgisini veriyor.

Birbirine yakın bu her iki düdene hem Ödemiş’ten hem de Gölcük girişindeki eski TV vericilerinin bulunduğu yoldan gidilmektedir.

Subatan ve Ayvacık düdenleri, birbirlerine 300 metre uzaklıkta iki farklı oluşumdur. Düdenler, deniz seviyesinden 900-950 metre yükseklikte bulunmaktadır.

Vardar, Subatan düdeninin yeraltı galerileri aracılığı ile 2000 metre civarında bir derinliğe kadar indiği ve her iki düdenden yeraltına dalan sular düden ağzı giriş kodundan yaklaşık 600 metre aşağıda Yukarı Rahmanlar Vadisi santral mevkiinde ortaya çıktığı bilgisini verir.

Sayın Vardar, teknik bilgileri bir kenara bırakırsak şunları söylüyor:

“Benzetmek gerekirse Bozdağlar üzerindeki çukurluklar, bir lavaboya benzetilirse bu lavabonun gider borusu, zamanla düdenler oluşturmuştur. Ödemiş yöresinin en zengin yeraltı suyu sistemi, Keldağ ve kuzeydoğusundaki 40 km²’lik alanda bulunmaktadır. Bu açıdan Ödemiş çevresi, su varlığı için önemli ve stratejik bir alandır. Bu anlamda doğru yönetilmesi gereken bir doğal koruma alanıdır.

Subatan ve Ayvacık düdenleri, Ödemiş çevresinin doğa mirasıdır. Bu iki doğal değerin daha etkin tanıtımı, mağaracılık ve kamp faaliyetlerine açılması için Ödemiş Belediyesi bünyesinde Subatan ya da Gölcük’te sürekli doğa eğitim merkezi kurulmasının oldukça önemlidir. Tanıtım ve koruma faaliyetlerinin temelinin istek, azim ve istikrar olduğu unutulmamalıdır.”

Bu yılın ilk günü şöyle bir Gölcük ve Subatan yaylaları gezisi yapalım istedik ailecek.

Çok sayıda Ödemişli, buranın adını duyar ama nerden gidilir, burada neyle karşılaşacak bilmez. Burayı görmek için İzmir ve çevresinden de zaman zaman ziyaretçiler gelir. Hatta profesyonel dağcılar, buraya gelerek suyun girdiği mağaranın içine girip fotoğraflar çekerler.

Bu fotoğraflardan 10 kadarını bir dergide görmüşlüğüm var. Tek kelime ile muhteşem. Bölgeye birkaç kez gitmişliğim var ama ailecek olunca “Hadi yine gidelim” dedik.

Yayla, son dönemde özellikle fidan üreticilerinin ilgisi ile karşı karşıya. Bu yüzden olsa gerek, Gedaş’ın yol boyu elektrik iletim hatlarını yenilediğini gördük. Fakat yol o kadar iyi değil. Bir turistik gezi için yüksek lastikli iyi bir araçla gitmeniz gerekir.

Ben birkaç kez gittim ama yalnız gitsem yolu şaşıracakmışım. Yönlendirme levhalarında büyük eksik var. Bir tane bile Subatan ya da Ayvacık düdeni yazan levha görmedik. Yola devam ettiğinizde Manisa’nın Turgutlu ilçesine doğru gidiyorsunuz.

Böyle olmaması gerektiğini düşünüyorum.

Ödemiş’ten Bozdağ’a Üzümlü ve Derebebekler köylerinin üstünden çıkarsanız; ‘Kartal Yuvası’ ya da ‘Satılık Köy’ olarak basında yer bulan Lübbey köyü yanından bu yaylalara ulaşıyorsunuz.

Lübbey, Subatan, Gölcük, Bozdağ ve Birgi…

Bu güzergahın bence hemen ıslah edilmesi ve düzeltilmesi, asfaltlanması gerekiyor.

Geçtiğimiz gün bir köftecide İzmir’den gelen bir ekip vardı. Köftelerini afiyetle yedikten sonra Lübbey köyüne nasıl gidebileceklerini sordular. Gerçi şimdi artık navigasyonlar ve cep telefonlarından konum bulmalar var ama yine de emin olmak istiyorlardı yol güvenli mi diye…

Köfteci tarif edemedi. Düşünün bir kere; adamlar İzmir’den Ödemiş’e köfte yemeye, ardından da bu meşhur kartal yuvasını görmeye gelmişlerdi ama bizim köfteci burayı bilmiyordu. Hem de hiç gitmemişti ve yolu da tarif edemiyordu.

Zaten eğer tez elden bir şey yapılamazsa her yağan yağmur, Lübbey’in de ölüm tamtamlarıdır…

İzmir Büyükşehir mi yapar, Ödemiş ilçe belediyesi mi yapar yoksa Karayolları mı ben bilmem. Ama benim bildiğim, adını andığım bu yerlere ulaşım için gerekli yön levhalarının acilen dikilmesi ve buraya giden yolların daha sağlıklı hale getirilmesidir.

Peki Subatan ne durumda?

Bir tarlanın içinden 500 metre kadar yürümek zorundasınız…

Tabii ki buranın turistik değerinin farkında değiliz!

Bakmadan Geçme