Su meselesi

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz ay, Ödemiş'te bazı akşamlar içme suyu sıkıntısı çektik. Özellikle üst katlarda gün boyu...

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz ay, Ödemiş’te bazı akşamlar içme suyu sıkıntısı çektik. Özellikle üst katlarda gün boyu su sıkıntısı çektiğimizi hepimiz biliyoruz.

Su sıkıntısı e-sosyal basın yayın araçlarında da sıkça dile getirilip, konu “Hani Mart’ın sonu bahardı?” gibi sorular sorulmasına neden oldu.

Su sorunu bildiğiniz üzere evrensel yani dünya çapında bir sorun. Buzulların erimesi, mevsimlerin uzaması veya kısalması gibi iklim değişikliği sorunları dünya çapında tartışılıyor.

Beydağ Barajı’nı biliyorsunuz. Ölü bir yatırım olarak elimizde kaldı.

Oysa proje öncesinde yer altı su kaynaklarının yükseleceği bile iddia edilmişti.

Yanlış anlaşılmasın, barajlara karşı olduğumu falan sanmayın ama 50 yıl sonrasını düşünememişiz. Bana göre ortada ciddi bir mühendislik hatası var.

Su altında kalan onca tarım arazisine mi yanarsınız, yoksa yatırımın çözüm olamamasına mı!

 

**

 

Geçtiğimiz günlerde, Ödemiş yerel basın yayın organlarında çıkan bir haber dikkatimi çekti. Ulusal basın yayın organlarının internet sayfalarında da gördüğüm bu haberde Beydağ Barajı’nın çiftçinin dermanına çare olduğu yazıyordu. Birlikte okuyalım:

“Türkiye’nin en verimli ovalarından Küçük Menderes’e Beydağ Barajı’ndan bereket aktı. 2007 yılında tamamlanarak su tutulmaya başlanan Beydağ Barajı, 2021 yaz sulama sezonunda tam 120 bin 500 dekar araziye can suyu verdi. Bölge üreticisi yazın en sıcak günlerinde tarlalarını basınçlı borulu modern sistemle suladı. Hem üretici hem Türkiye ekonomisi kazandı.”

“Yılın en kurak günlerinde yaklaşık 25 gün süresince Beydağ Barajı’ndan Küçük Menderes Havzası’na su verdiklerini kaydeden DSİ Bölge Müdürü Birol Çınar, Ödemiş’in en meşhur ürünü sarı kız patates başta olmak üzere karpuz, şeftali, salatalık, zeytin gibi pek çok üründe rekoltenin arttığını kaydetti.”

Gazete editörlerinin daha dikkatli olmalarını dileyerek, yorumu okuyuculara bırakıyorum. Biz de yine içme suyuna dönelim.

Ödemiş’te su tüketimi hakkında kaç kişi bilgi sahibidir?

Ben de değildim ve geçtiğimiz günlerde İzmir BŞB Ödemiş Koordinatörü Hikmet Güriş’ten rica edip, ellerinde varsa konuyla ilgili veri istedim. Hemen çıkarıp verdi. Size birkaç örnek vereyim:

Listede en çok ibadethaneler dikkatimi çekti. Ocak ayındaki tüketim 877.00 metreküp iken, Haziran’da 1.196.00, Temmuz’da 2.210.00 metreküp olmuş.

Parklar ve mezarlıklarda da Ocak ayında 260.00 metreküp su tüketimi gerçekleşirken, bu tüketim Temmuz ayında 5.037.00 metreküpe çıkmış.

Konutlarda Ocak ayındaki su tüketimi 254.052.00 metreküp olurken, Temmuz ayında 264.244.00 metreküp olmuş. Konut dışı olarak gösterilen alanlarda da Ocak ayında 4.395.00 metreküp olurken bu rakam Temmuz ayında 25.625.00’a çıkmış.

Resmi okul ve hastanelerde de Ocak ayında 2.746.00 metreküp olan tüketim, Temmuz ayında 3.002.00’ye çıkmış.

Yaz aylarında doğal olarak tüketim artıyor. Özellikle akşamüstleri evlerine gelen insanlar duş almadan edemiyorlar. Tarım bölgesindeyiz; yazın tozdan başımızı kaldıramıyoruz. Merdivenler yıkanıyor, balkonlar yıkanıyor.

130 bin nüfusumuz var. 180 bin civarında da büyük baş hayvan varlığı…

Mısır tarlaları durmadan su çekiyor.

Benim evim, zemindeki dükkanı saymazsak 4’üncü katta. Bir ara herkes gibi biz de su sıkıntısı çektik tabii ki. O bir ara da elektrik kesintilerinden dolayı depoların boşaldığı söylendi.

Su kesintilerini sineye çekelim demiyorum elbette ama biraz da konu hakkında bilgi sahibi olmalıyız diyorum.

Peki, çeşmeden akan suyu mu içiyoruz yoksa damacana içindeki suyu mu tercih ediyoruz? Doğruyu söylemek gerekirse biz çeşme suyunu arıtarak içiyoruz. Şişe içindeki suyu tercih etmiyoruz.

Durum böyle; siz nasıl yorumlarsanız yorumlayın.

 

Bakmadan Geçme