• Haberler
  • STK’ların önemini anlattı

STK’ların önemini anlattı

TV9 İzmir ekranlarında yayınlanan Günaydın İzmir Sabah Sohbetleri programına konuk olan köşe yazarı ve sosyolog Gökhan...

TV9 İzmir ekranlarında yayınlanan Günaydın İzmir Sabah Sohbetleri programına konuk olan köşe yazarı ve sosyolog Gökhan İlhan, Halil Yörük’ün sorularını cevapladı. İlhan, ”Küçük Menderes, büyük bir hazine. Çok verimli toprakların ve insanlarının cıvıl cıvıl olduğu çok değerli bir ova” diyerek söze başladı.

”STK’da gönüllük esastır”

 İlhan, bölgedeki sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) sık sık görüşme sağladıklarını da belirterek, ”Madenci çocuğuyum. Sendikacı çocuğuyum. STK’larla ilgili yaklaşık on yıldır İzmir ve ilçelerinde STK’ların inovasyonel, yenilikçi ve kurumsal çalışmalarına ivme kazandırmaya çalışıyorum. İzmir’de yaklaşık 6000 sivil toplum kuruluşu var. Bunların içerisinde kamu yararı taşıyan ya da taşımayan derneklerimiz olduğu gibi cemaat derneklerimizle beraber spor ve kültürel derneklerimiz de bulunuyor. Biliyorsunuz STK’ların çalışmaları, gönüllülük esasına dayanmakta. Biz de bu esasa dayanarak çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

300 bin STK, 20 bin aktif dernek

Sivil toplum kuruluşlarının işlevini anlatan İlhan, ”STK’lar, köle ve kadın haklarını savunmak üzerine oluşturuldu. Tarihsel olarak ilk defa Aristo’nun kullandığı bu kavram; Ortaçağ, Aydınlanma Devri ve son olarak sanayi toplumuna kadar gelerek sürerliliğini koruyan, gittikçe gelişen ve gönüllülük esasına dayanan bir kavrama dönüştü. STK’nın tanımı; devletle bağlantısı olmayan, kar amacı gütmeyen, kendi üyeleriyle çevresindeki dayanışma, yardımlaşma, kültürel birikim gibi hususlarda çalışma yapan bireyler topluluğudur. Türkiye’de 300 bine yakın STK bulunuyor. Bu derneklerin içerisinde 20 bine yakını aktif olarak çalışmaya devam ediyor. Bugün dernekler, bağışçılıktan uzaklaşmalı ve daha çok proje odaklı toplum için bir şeyler yapmalı” ifadelerini kullandı.

”STK adı altında dolandırıcılıkları ortaya çıktı”

İlhan, STK’larda zaman zaman amacın dışına çıkılıp çıkılmadığı sorusuna yanıt olarak, “Mevzuata bakarsanız yedi kişi ile bir dernek kurulabiliyor. Yedi kişinin bir araya gelmesiyle oluşan bu derneğin faaliyetleri ve amaçları hususunda da bir tüzük oluşturabiliyorsunuz. Burada kimseye anayasadan da yola çıkarak ‘Dernek kuramazsın’ deme hakkına sahip değiliz. Bununla beraber FETÖ, STK olarak örgütlenmiş bir cemaatti ve derneği farklı amaçlarla kullandığına da hepimiz şahit olduk. Burada amacın dışına çıkıp insanların duygusal yönlerini kullanarak onlardan bağış toplayabilecek bir terör örgütünün varlığına şahit olduk. STK adı altında dolandırıcılıkları ortaya çıktı” diye konuştu.

Elazığ ve Balkan Kültürü el ele

Derneklerin iki yılda bir denetlendiğini de kaydeden İlhan, ”Derneklerin incelenmesi, iki yılda bir Dernekler İl Müdürlüğü ve polis tarafından yapılmaktadır. Derneğin gelir gideri hesaplanır. Şeffaf olan dernekler, zaten uzun yıllar boyunca kalmaya devam ediyor. Kötü niyetli derneklerin sonu geliyor. Aslen Elazığlıyım ve orada 71 yıldır çalışmalarına devam eden bir derneğimiz bulunmakta. Ben de o derneğin üyelerinden biriyim. Bu dernek, İzmir’de Türk Kızılayı’ndan sonra ikinci kurumsal dernek olarak anılıyor. Geçtiğimiz 19 Haziran’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla 1500 insanı bir araya getirerek Balkanlar ile Elazığ kültürünü buluşturduk. Dernekler, bu kapsamda gönül birliği sağlayarak farkındalık yaratmış oldu” dedi.

”Dernekler, bilançolarını servis etmeli”

STK’ların temel problemlerinin finansal kaynak yaratamamaları, proje hazırlamamaları, görev dağılımındaki adaletsizlikler ve STK içindeki görev bilincinin olmamasından kaynaklandığını söyleyen İlhan, son olarak şunları ekledi: ”Sürdürebilirlik, adillik ve en önemlisi de şeffaflık, her STK’da olmalı. Dernekler; yıllık bilançolarını, yıllık çalışmalarını gerekirse sosyal medya ya da SMS üzerinden üyelerine servis etmeli.”

Ece Köseoğlu

Bakmadan Geçme