Sokak ağaçları
Geçen yıl kasım ayında Küçük Menderes gazetesi için yazdığım 'İnce ayrıntılar!' başlıklı yazımda ilçemizde düzenlenen bitki...
Geçen yıl kasım ayında Küçük Menderes gazetesi için yazdığım ‘İnce ayrıntılar!’ başlıklı yazımda ilçemizde düzenlenen bitki ve fidancılık sergisi üzerine düşüncelerimi kağıda dökmüşüm. Aradan bir yıl geçmiş. Önce yazıyı anımsayalım: “Ödemiş, bilindiği gibi süs bitkileri üretimi ile Türkiye’de söz sahibi olmaya başladı. Bademli’de fidan, Bayındır’da çiçekçilik, Ödemiş’te de süs bitkileri. Ödemiş Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi, bu yıl Ödemiş Fuar Alanı’nda 12. kez kapılarını ziyaretçilere açtı. Açılışa İzmir’den Vali Yardımcısı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal ile çeşitli firmaların temsilcileri katıldı.
10-15 yıl öncesine kadar tren yolunun kenarında, daha sonra Salı Pazarı’nda, son olarak da açılan serginin Ödemiş’in doğu çıkışındaki fuar alanında gerçekleşmesi, ilçemiz adına önemli ekonomik etkinliklerden biri halini geldi.
Kişisel olarak çok ilgimi çekmez ama hem gezmek hem de varsa oya ağacı sormak amacı ile babamla beraber Kaymakçı’ya giderken uğradık. Her geçen yıl daha da profesyonel hale gelen sergiye katılan yerli firmaların tanıdık sahipleri ile ayaküstü sohbet etme olanağı bulduk.
Sergi çıkışında da Ödemiş Süs Bitkileri Üreticileri Birliği ve Kooperatifi Başkanı Hüseyin Cabbar ile sergicilik ve fuarcılık hakkında değerlendirme yaptık. Hüseyin Bey, konusuna hakim ve gelişmeleri yakından takip eden biri. Sergi hakkında bize biraz bilgi verdikten sonra bizim düşüncelerimizi sordu.
Ben de bu tür fuarların ilçe ekonomisine verdiği katkının önemli olduğunu, sergi organizasyonunu başarılı bulduğumu fakat önemli bir eksikliğin olduğunu söyledim.
Hüseyin Bey, merakla eksikliğin ne olduğunu sordu.
Babamla şöyle rengarenk bir tablo önünde fotoğraf çektirmek istediğimizi fakat bu güzellikte bir sergi ile karşılaşmadığımızı söyledim. Yani girişte renkli çiçeklerle süslenmiş bir pano hazırlanmış olsa, üstünde de “Ödemiş Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi” yazsa, herkes de bu güzel tablonun önüne gelip bu anı fotoğraflasa iyi olmaz mı?
Babam da Ödemiş sokaklarının canlı bir vitrin haline getirilmesinden söz etti. Öyle ya, özelikle Ödemiş’e gelen başka il ve ilçelerin peyzaj mühendisleri ile park-bahçe müdürlerine bu ağaçların sokak ve caddeleri nasıl güzelleştirdiği canlı olarak gösterilse iyi olmaz mıydı!
Malum, başbakanımız Binali Yıldırım da en son tarım paketini Ödemiş’te açıkladı.
“Tarımın başkenti Ödemiş” pankartları altında yapılan konuşma ve mitingde bazı projeler açıklandı. Bir ile veya ilçeye nasıl başkentlik unvanı verilir, bunun kriterleri var mıdır bilemiyorum ama bunu ciddi olarak sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum.
Bu konuşmalarda Ödemiş, ‘başkent’ olması ile nasıl bir ayrıcalık elde etti ben ilgili haberlerden okuyamadım.
‘Milli tarım projesi’, önemli bir iddiadır.
Tohum üretiminin millileştirilmesinin yanında ülkedeki tarımsal üretimin planlanması dikkate alınmalıdır. Gerçi eski dönemlerde kooperatif ve planlama denilince kimileri “Burası demirperde ülkesi Komünist Rusya mı!” derlerdi ama olsun.
Türkiye genelinde 40’a yakın belediyenin Ödemiş’ten alış veriş yaptığı düşünülürse bence Ödemiş’in öncelikle Çatal’dan bu yana olan giriş karayolunun bir an önce bitirilmesi gerektiğini ve bu yolun sağlı sollu ‘cennet’ yoluna dönüştürülmesi gerektiğine inanıyorum.
Bunun yanında İlkkurşun da ‘Kuvayı Milliye Açık Hava Müzesi’ne dönüştürülebilir.
Günlüce ile Türkönü, 2000 yıllık bir tarih zenginliğine sahiptir.
Paranın ataları, bu bölgede yaşamıştır.
Birgi, Gölcük ve Bozdağ düşünüldüğünde Yukarı Küçük Menderes’in doğal, tarımsal ve turistik değeri daha da ön plana çıkacaktır.
Yazımı emeği geçenleri kutlamakla bitireyim.”
Evet, bunları yazmışım.
Sokak ve caddelerde dolaşırken çeşitli nedenlerden dolayı kesilmiş ağaçların köklerini görüyorum. Kimi manzarayı kapatıyor diye, kimi inşaatı engelliyor diye, kimi tehlikeli diye, kimi de çürüdüğü için kesilmiş ama yerlerine yenileri dikilmemiş.
İster ‘Yeşillikler içinde bir Ödemiş’, isterseniz ‘Yemyeşil bir Ödemiş’ tasarlayın.
Sokak ve caddelerimiz ağaçsız kalmasın…
NOT: Bu yazı, 9 Aralık 2017 tarihinde yayınlanan sayımızda yer almıştır.
Bakmadan Geçme





