Sizin 2020’niz nasıl geçiyor?

Kabul edelim, iyi zamanlardan geçmiyoruz. Oysa yeni bir yıla başlıyor olmanın heyecanıyla, Hayatımızdaki pek çok kötü...

Kabul edelim, iyi zamanlardan geçmiyoruz.

Oysa yeni bir yıla başlıyor olmanın heyecanıyla,

Hayatımızdaki pek çok kötü anıyı hafızamızdan sileceğimizin sözüyle,

Yepyeni bir sayfaya başlayacağımızın coşkusuyla

2020’ye adım atmıştık.

2019, çok sayıda sinyal vermişti aslında hayat çizgisiyle alakalı.

Şiddetin, kötülüğün, kirliliğin, çok sayıda konuda tehlikenin çanları 2019’da, hatta daha öncesinde çalmaya başlamıştı.

Ekonominin,

Şiddetin,

Doğal afetlerin,

Kötülüğün,

Yaşam standartlarının,

Doğa’nın yorgunluğunun,

çizgisi

ezelden belliydi.

Bu, içinde bulunduğumuz ortama fark etmeden ya da fark ederek ettiğimiz hizmetin sonucudur.

Yine de insanız işte, güneş doğdukça ve gün battıkça umutlanıyor insan…

Her yeni güne anlam vermek için arı gibi çalışıyoruz.

On iki ay arı gibi çalıştığımızı on dört günde yemek için tatil yapıyoruz.

On dört günlük dinlenmenin on dört günü tek bir dostumuz yalnız bırakmıyor bizi; telefonlarımız.

Ve günün sonunda görülüyor ki

Hayatımızın en güzel manzaralarını da

en yakın dostlarımız yani telefonlarımıza izletip onunla paylaşıyoruz.

Telefonların içinde geçen yalanlar, sır dolu hayatlarımız ve önünde duran güzellik algısı ile psikolojilerimizi her gün, her geçen gün, her saniye, her salise kurşunlarken hayatın gerçeklerine taktığımız at gözlüğü ile de her gün, her geçen gün, her saniye, her salise yalanı yaşamayı kabulleniyoruz.

İşte tam böyle,

2020 tam böyle geçiyor.

Hayatın gerçeklerinden uzak, yeni sorunların eskileri arattığı ve sorun ivmesinin her gün yükseldiği bir yeni yıl dileğimiz gerçek oldu.

Hepimizi içinde bulunduğumuz bu durumdan sorumlu olduğumuz için canı gönülden kutluyorum.

Bir gün yaşımız elverip de geçmişin tozlu telefonlarına bakmak istediğimizde

O tozlu telefonlarda bulunan dünyamızın en güzel manzaralarını gözlerimiz izlemediği için pişmanlık duyarken yanımızda binlerce liraya satın aldığımız su ve hava olmasa bari.

Hazır bedavayken solumaya devam edelim çünkü bu soluğu yılın sonundaki sayı arttıkça göremeyeceğiz gibi geliyor.

Sorun 2020’nin kendisinde değil, hatta 2020 sayısının hiç suçu yok. 2020’yi hafızalarımızdan atamayacağımızı düşündüğümüz şu günlerde 2020’ye özlem duymasak bari…

Ne diyelim,

Bugünlerde en çok ihtiyacımız olan cümleyle bitirelim bugünü.

O halde ne diyelim?

Sağlık olsun.

Bakmadan Geçme