Siyasi faaliyetler

Siyasi faaliyetler nedir diye sorulsa üç aşağı beş yukarı aynı yanıtlar çıkar karşımıza. Siyasetin, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş ve anlayış olduğunu düşünürsek, herkesin kendine özgü siyaset anlayışı olacaktır.

Örneğin: Seçim bir siyasi faaliyet midir, desek; yüzde yüze yakın kişi evet siyasi faaliyettir diyecektir ama, meclis başkanımız ve İstanbul Büyükşehir belediye başkanı adayı sayın Binali Yıldırım ve birkaç kişiye göre seçim bir siyasi faaliyet değildir. Bu nedenle adaylığını açıklarken bulunduğu görevden istifa etmenin gerekmediği söylendi. Daha sonra gelen tepkiler nedeniyle olsa gerek istifa edeceğini açıkladı.

Seçimlerde aday olabilmek için herkes bulunduğu görevden istifa ederken bir kişinin istifa etmemesini ne kadar doğru buluyorsunuz bilmiyorum. Yasalar herkese eşit uygulanacaksa kim olursa olsun seçimlerde aday olabilmek için görevinden istifa etmelidir. Buna cumhurbaşkanı da dâhildir. Ya da tam tersi olmalı, hiç kimse istifa etmemelidir.

Politika siyasetin eş anlamlısıdır. Politika İtalyanca, siyaset Arapça kökenlidir. Politika, yöntem ve bir amaca ulaşmak için kişinin karşısındakinin duygularını okşaması, nabza göre şerbet vermesi, zaaflarını kullanması biçiminde de ifade edilmektedir.

Yerel seçimlere kısa bir süre kaldı. Dolayısıyla çevremizde siyasi faaliyetler giderek artıyor. Seçmenlerin gönlünü almak için değişik yöntem uygulayanlar olduğu gibi insanların gönlünü okşayıp nabızlara göre şerbet vererek zaaflarını kullanmak isteyenler de olacaktır. Seçmen olarak bizlerin yapması gereken, hepsini dinleyip aklımıza uyanı tercih etmek olmalıdır. Çamurdan olsun benim partimden olsun mantığıyla yapılan hareketler onarılması güç yerel hatalar getirmektedir.

Adı üstünde, yerel seçimler yapılacak. Muhtarımızı, azalarımızı, belediye başkanımızı ve meclis üyelerimizi seçeceğiz. Bu bir genel seçim değildir. Parti de seçmiyoruz. Adaylarımızı iyi kötü tanıyoruz. Beklediğimiz hizmetleri yapabilecek adayı seçersek hepimiz kazanırız.

***

Domates, biber, patlıcan, soğan

Bu da nereden çıktı demeyin. Domates, biber, patlıcan ve soğan da siyasi faaliyetler arasına girmiş bulunmaktadır. Yazılı ve görsel medyada en çok gördüğümüz devletin tanzim satış noktaları vasıtasıyla manavlık yaptığı haberleridir. Sanal medya ona keza. Nereye bakarsan bak tanzim satış noktalarıyla ilgili haberleri görürsün. Doğrudur yanlıştır iddiasına girmiyorum. Ama görünen gerçek budur. Domates, biber, patlıcan ve soğan da günlük siyasetimiz içinde başköşeye yerleşmiştir. Sanırsın ki, bu dörtlü ya iktidarı sağlamlaştıracak ya da iktidarı yerinden edecektir.

Bilinçli olarak mı koydular bilmiyorum, bu sabah TRT müzik kanalında bile Barış Manço’nun o meşhur “Domates, biber, patlıcan” şarkısı çalıyordu.

Özel sektör yanlısı hükümetimizin bu davranışını nereye koyarsınız bilemiyorum ama hükümetimizin uygulamakta olduğu tarım politikalarını yeniden gözden geçirmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Rahmetli Erbakan’ın dediği gibi: “Böyle pansuman tedbirlerle” kalıcı çözüm sağlanamaz. Hükümetimiz kendi ifadesine göre “Bu sebze terörünü” ortadan kaldırmak için ne yapmalı etmeli, üretimin artmasını sağlanmalıdır.

Günümüzde tarım kumar gibi olmuştur. Ya tutarsa mantığı uygulanmaktadır. Kumarın kazananı olur mu? Birkaç yıldır yerlerde sürünen fiyatlar bu yıl tavan yapmıştır. Bunun nedenleri bellidir. Çiftçi zarar etmektedir. Hükümetimiz bu yönde araştırma yaparak çözüm üretmelidir. Fiyatlar yerlerde sürünürken ortalıkta görünmeyen yetkililer, tavan yapınca tanzim satış noktaları kurmakla bu sorunu çözemez.

Bir de tanzim satış noktaları önünde oluşan kuyruklar ele güne karşı hoş görünmemektedir. Dünya medyasına malzeme olmaktadır. Rakiplerini geçmişteki kuyruklarla eleştirip vurmaya çalışırken günümüzdeki kuyrukları nasıl savunacağız?

Kuyruğu onlar yaparsa kötü, biz yaparsak iyi diyemeyiz. Kim yaparsa yapsın kuyruklar iyiye alamet değildir.

Önümüzdeki günlerde siyaset daha da hızlanacak renkli görüntüler olacak gibi. Hepsi iyi, güzel, hoş da siyasetin dili sertleşmemeli. Yukarıdakiler birbirlerine ne söylerlerse söylesinler ama siyaset yüzünden biz komşularımızı, akrabalarımızı, arkadaşlarımızı kırmayalım. Biz birbirimize her zaman lazımız. En ufak bir sıkıntıda yardım yakından gelir. Bunu unutmayalım.

Sevgi, saygı ve mutluluklar.