Sır perdesi aralanıyor
Geçtiğimiz yıl, Torbalı İlçe Sağlık Müdürü Mehmet Fuat Park ile o dönem Torbalı Devlet Hastanesi’nde çalışan doktor Harun...
Geçtiğimiz yıl, Torbalı İlçe Sağlık Müdürü Mehmet Fuat Park ile o dönem Torbalı Devlet Hastanesi’nde çalışan doktor Harun Gülcemal’in eşi Hatice Gülcemal’in öldürülmesiyle ilgili sır olaylar aydınlanıyor. İki kişiyi de vurarak öldüren, paralarını gasp eden Enver Yıldız’ın (30) tek başına kaldığı cezaevinde intihar etmesiyle son bulan Torbalı dehşetinin sırrı bir türlü çözülememişti. Ulaşılan ifadelerde olayın basit bir gasp ve yağma olmadığı öğrenilirken katil Enver Yıldız, intihar etmeden önce cinayetleri tasarlayarak gerçekleştirdiklerini ve bu cinayetler için toplamda 1 milyon lira kendisine teklif edildiğini ifade etti.
İlk duruşması önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan davada tutuklu bulunan Mehmet Selim Çildan, Soner Can Dağdelen ve Özgür Kurt, sanık olarak yer alacak. Öte yandan Yıldız, azmettirici olarak Mehmet Selim Çildan’ı işaret etti. Dosyada 15 ayrı kişinin ifadesi yer alırken ilk duruşmanın 24 Şubat’ta gerçekleşeceği öğrenildi.
Yağma süsü vermek istemişler
İntihar etmeden önce verdiği ifadesinde katil Enver Yıldız’ın, “İki cinayeti de paraya ihtiyacım olduğu için işledim. Mehmet Selim Çildan, bana cinayetler için 1 milyon liralık teklif etti. Silahı da bana o temin etti. Eylemi ilk olarak Soner Can Dağdelen ile gerçekleştirecektik ancak Soner, keşiften sonra yanımdan ayrıldı. Cinayetlerden sonra gittiğim otelde yapılan polis baskınından sonra Soner, beni kaçtığım yerden alarak Mehmet Selim Çildan’a ait daha önce kaldığımız eve getirdi. Olay anında uyuşturucu maddesinin etkisi altındaydım. Mehmet Selim ile kararlaştırdığımız gibi iki olay yerinde de cinayetlere yağma süsü vermek için para ve değerli eşya sordum. Kimse 500 lira için cinayet işlemez” dediği öğrenildi.
Olayın gerçekleniş şekli
Cinayetleri nasıl işlediğini de ifadesinde belirten Yıldız, “Olay günü saat 14.00 itibariyle bir kafede oturduk. Soner ile eylemi nasıl gerçekleştireceğimizi konuştuk. Konuşmamıza göre her iki eve giderek ben maktulleri tutacağım, Soner de silahla onları öldürecekti. Mehmet Selim ve Soner ile yaptığımız görüşmede gasp olayı süsü vererek olay esnasında para istemeyi en baştan planlamıştık. Kafede oturduktan sonra Soner, bana uyuşturucu madde almaya gitti. Beş adet uyuşturucu maddeyi içtim. Sonra Soner ile her iki eve keşif yaptık. Soner; havanın soğuk olduğunu, bugün bu olayları yapamayacağını, yarın tekrardan gelmemizi söyledi. Soner yanımdan ayrıldı, Şaka yaptığını ve döneceğini düşünüyordum. Soner gittikten sonra 1-1.5 saat boyunca yalnız keşif yaptım. Uyuşturucunun da etkisiyle söz konusu eylemleri kendim gerçekleştirmeye karar verdim” dedi.
Kaçmak isterken vurdu
Mehmet Fuat Park’ı nasıl öldürdüğünü ifade eden katilin, “Maktulün bahçesine geldim. Bana tarif edilen 55-60 yaşlarında, kısa boylu, hafif seyrek saçlı maktulü evin içerisinde gördüm. Zile bastım. Kapıyı maktul açtı. Bu sırada elimde silah vardı. Beni görünce kapıyı kapatmak istedi, engel olup içeri girdim. Silahı doldur boşalt yaptım. Maktulün dış kapıya doğru kaçmaya çalıştığını hatırlıyorum. Silahı nasıl ateşlediğimi hatırlamıyorum. Maktul yere düştükten sonra kasanın yerini karısına sordum. Ona herhangi bir saldırıda bulunmadım. Kadından 500 lirayı aldıktan sonra panik butonuna bastı. Buradan kaçtıktan sonra ikinci eylemin gerçekleştiği eve geçtim” dediği öğrenildi.
İkinci eve gidişini ve buradaki cinayeti anlatan Enver Yıldız, “Bana tarif edilen binanın birinci katındaki 1 numaralı daireyi görecek şekilde binanın kapısına geldim. Bu olayı nasıl gerçekleştireceğimi düşünürken bana tarif edilen daireden bir erkeğin çıktığını fark ettim. Şahsın araca gittiğini gördüm. Ben de arkasından arabaya bindim. Adama 1 numaralı dairede oturup oturmadığını sordum. Maktulün eşinden aynı şekilde yağma süsü vermek amacıyla para istedim. Adam, bana yanında para olmadığını eve girebileceğimizi söyledi.
Maktulün kocası ile birlikte evin kapısını çaldık. İçeri girer girmez maktul bana hitaben ‘Öldür, öldür beni’ şeklinde sözler söylüyordu. Ben de yağma süsü vermek amacıyla kasa ve altınları vermelerini söylüyordum. Bu sırada maktul, sürekli kendisini öldürmemi şeklinde heyecanlı bir şekilde sözler söylüyordu. Kadına bir el ateş ettim. Kadın yere yığılınca yağma süsü vermek için odalarda altın ve para aradım. Maktulün kocası ATM’den para çekebileceğimizi söyleyince ‘Nasılsa kaçacağım, parayı alıp öyle kaçayım’ dedim. Maktulün kocasıyla ATM’ye gittik. Burada parayı aldıktan sonra taksiye binip kaçtım” ifadelerini kullandı.
Otele eskort çağırmış
Taksicinin kendisini bir otele bıraktığını ifadesinde belirten katil zanlısı, “Taksiciden beni merkezde olmayan ama yakın bir otele bırakmasını istedim. Otelde bir oda kiraladım. Para karşılığı cinsel birliktelik amacıyla internet ortamından bir numaraya ulaştım. Bu otele bir kadın istedim. Daha sonra odaya çıktım. Polis memurlarının otele geldiğini fark edince otelin birinci katında market yönüne doğru sondaki odaya geçerek pencereden atladım. Market kısmına geçtim, bu sırada polislerin girdiğini fark ettim. Bir polis bana kimlik sorunca marketin arkasındaki kafeteryanın camını ateş edip parçaladıktan sonra bahçeye atladım. Silahı kafama dayayıp polislere kendimi öldüreceğimi söyledim. Daha sonra kaçarken ayağımdan yaralandım. Caddeye çıktıktan sonra Soner’i aradım, benden konum istedi ve taksi ile beni aldı” dedi.
“Kendimi öldürmek istedim”
Atatürk Mahallesi’ndeki Mehmet Selim Çildan’ın evine sığındıklarını ifade eden Enver Yıldız, “Taksi ile Mehmet Selim Çildan’ın evine geldik. Yaralandığımı gördüler. Soner yaramı sardı. Mehmet Selim’in eşi de kan olan yerleri siliyordu. Sabah saatlerinde yan binalarda arama yapıldığını hepimiz gördük. Ben, bu süre içerisinde evde bulunan kimseye silah çekmedim. Gece boyunca kullandığım silah yanımdaydı. Baskın yapıldığı anda baskın yapan polislere silah çekmedim. Başıma silahı dayamak istedim. Polis memurları, büyük ihtimalle kendilerine yönelik silahın çekildiğini düşünerek beni omzumdan yaraladı” ifadelerini kullandı.
“2 milyon lira alacaktık”
Mehmet Selim ya da Soner’le ilgili herhangi bir olaya ilişkin yazışmalarının olmadığını ifade eden tetikçi, “Olay nedeniyle Mehmet Selim’den 2 milyon lira alacaktım. 1 milyon lirasını iş bittikten sonra verecekti. Daha doğrusu 1 milyon bana, 1 milyon lira da Soner’e verilecekti. Akrabalarımın ölenler ile herhangi bir husumetleri yoktur. Mehmet Selim’in maktullerle nasıl bir alacak verecek ilişkisi olduğunu, husumetlerinin neden konaklandığını bilmiyorum. Mehmet Selim’i de olaydan iki gün önce tanıdım. Cinayette kullanılan silah için mermi alınan Özgür Kurt’u tanımıyorum” dedi.
Suçlamaları reddettiler
Öte yandan Mehmet Selim Çildan ile Soner Can Dağdelen’in ifadelerinde Enver Yıldız’ın cinayetleri tek başına işlediğini, kendilerini de evde rehin aldığını belirterek suçlamaları reddettikleri öğrenildi.
Haber Merkezi
Bakmadan Geçme





