Sınavlar ve okul seçebilme

Bilindiği gibi Temmuz ayının başı itibarı ile hem öğrenciler hem de öğretmenler tatile girdi. Fiilen tatil başladı diyebiliriz ama birçok öğrenci ve aile için asıl mücadele şimdi başladı.

Çünkü orta ve lise eğitimini bitiren öğrencilerde sınav telaşı ve yeni okul belirleme sıkıntısı başladı.

Okul ve öğretmen, elbette bir çocuğun hayatını belirleyen en önemli seçimlerden biridir.

İyi bir okul, iyi bir öğrenci, gelecek için iyi bir ‘yatırım’ demek.

Yatırım deyince belki garipsediniz ama artık eğitime ticari bir işletme olarak bakılan bir dönemdeyiz. Oysa eğitim, hem insana hem de dünyaya yapılan en önemli yatırımlardan biridir.

Bir Çin atasözü, “Bir yıl sonrasını düşünüyorsan pirinç ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan meyve fidanı dik, yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan eğit” şeklindedir.

Yine Çinliler, “Duvar yapıldıktan sonra duvarcı unutulur… Eğitim, her zaman sahibini peşinden takip eden bir servettir” demişler.

Gerçi günümüzde eğitim yoluyla zengin olmanın zamanı çoktan geçti.

Çünkü en önemli ve kutsal meslek dallarından biri olarak görülen doktorlar bile maaş yetersizliğinden yakınıyor, hastanelerde dayak yiyorsa varın gerisini siz düşünün.

Eğitim için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Veli, yeri geliyor öğretmene yol gösteriyor!

Bu yol gösterme işi ile ilgili ciltler dolusu yazı yazılabilir ama biz oraya girmeyelim şimdi. Müşteri her zaman haklıdır çünkü!

Bir de siyasiler var…

Öyle şeyler duyuyoruz ki, bu kadarı da olmaz dedirtecek cinsten..

Siyasetçi bay/bayan çocuğunun okulu ile ilgili bir şey duymuş ve almış soluğu Milli Eğitim Müdürlüğü’nde. Ee müdürleri koltuğa getiren siyasetçiler olunca, o da arar hemen okul müdürünü ve seyreyleyin şimdi gümbürtüyü! Bir de BİMER ve CİMER…

Uzatmayalım girişi…

TEOG açıklandı ve başladı okul telaşı.

Üniversite sınavları sonuçlar da 11 Temmuz’da. Ardından tercih maratonu.

Yani içinde bulunduğumuz yakıcı Temmuz ayı tercihle geçecek. İlkokulllara kayıtlar, öğretmen beğenmeler, liselere nakiller, ek yerleştirme derken bu yaz öğrencilere ve ailelere yine tatil yok gibi.

Liselerde de 30 Haziran’da Yerleştirmeye Esas Puanı’nın (YEP) açıklanmasından sonra tercihler başlayacak. TEOG sonuçları ve yılsonu başarı puanlarının eklenmesiyle elde edilen YEP ile Anadolu, Fen liseleri başta olmak üzere devlet liselerine ve bazı özel okullara girilebilecek. Yabancı kolejler ve bazı özel okullar da farklı puan sistemiyle öğrencilerini kabul edecek.

İlgili kayıt tarihleri Milli Eğitim Müdürlükleri’nin internet sayfalarında veya eğitimle bağlantılı diğer internet sayfalarında bulunuyor.

Önceki gün gazetemizde çıkan bir ‘öğretmen sırası’ haberini okumuşsunuzdur. Vatandaş istediği öğretmene kayıt yaptırabilmek için sabahın köründe sıraya girmiş. Neden girmiş! Çünkü kendisine ‘sıraya girmen gerekir’ demişler.

Sanki hastanede göz polikliniği sırası!

Sonra sıraya giremeyenler ve kura diyenler falan derken millet birbirine girmiş.

2017’de yakışıyor mu bu görüntüler eğitim kurumlarımıza yorumu size bırakıyorum.

Geçen gün bir veli esnaf, hangi okulda görev yaptığımı sordu. Söyledim ve ben de neden sorduğunu sordum.

Bana çocuğunun ilkokul kaydı ile ilgili bir şeyler anlattı ve “Okul müdürü sanki okulun sahibi gibi lakayt tavırlar sergiledi” dedi.

Ben de ne diyeyim, açıkçası yumuşak bir yaklaşımla, “Sen yanlış anlamış olabilirsin” dedim.

Oysa öyle olmadığını ben biliyordum…

Bana kalırsa, ilkokulda da ortaokulda da lisede de öğrenci en yakın okula yönlendirilmeli ve sınav falan olmamalı. Öğrenci, okuduğu okulda sınıflara ayrılmalı.

Yani bilim kafası olan matematik fen sınıflarında, meslek kafası olan meslek sınıflarında falan eğitime devam etmeli.

Öte yandan yine edindiğimiz bilgilere göre, Ödemiş’teki Fen ve Anadolu liseleri daha önce arttırdıkları kontenjanları bu yıl düşürmüşler. Bunun açıklaması, yeterli kapasitesi olmayan öğrenciler meslek liselerinde takılacak. O da olmazsa İmam Hatip’e doluşacaklar…

Temmuz sıcak geçecek. Öyle görünüyor ki Ağustos ayı da…

Eğitim şart…