Şikayet belediyesi değil, talepleri toplayan belediye olmak istiyoruz

Sema Bilgi kimdir?

1964 yılında Diyarbakır’da doğdum. Babam astsubay olduğu için birçok ilde bulundum.

İlkokulu ve ortaokulunu Erzurum’un Oltu ilçesinde okudum. Orta öğrenimimi Karşıyaka Kız Lisesinde, Lise eğitimini ise Balçova Lisesinde tamamladım. Daha sonra Ön lisans eğitimimi Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Aile Ekonomisi bölümünde tamamladım.

1986 yılında Halkbank İzmir merkez şubesinde göreve başladım. 1991 yılında evlendikten sonra eş durumundan Ödemiş’e yerleştim. 32 yıldan beri Ödemiş’teyim. İki oğlum var, büyük oğlum Bilgisayar Mühendisi, küçük oğlum ise Matematik bölümü mezunu. Her ikisi de şuan kendi mesleklerini sürdürmekte. 2002 yılında Ege Üniversitesi Ödemiş Meslek Yüksekokulu öğrenci işlerinde memur olarak göreve başladım. Çocuklarının eğitimine daha fazla katkı sağlamak için 2009 yılında ayrılmak zorunda kaldım. İki oğlum var, takip istiyor, ilgi istiyor. Onlarla birlikte kısmen İzmir, kısmen Ödemiş’te bulundum böylelikle eğitimlerini tamamlamış oldular.

İşi bıraktığım ilk hafta Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye oldum, yerel ve genel seçim süreçlerinde aktif rol aldı. İzmir’de olduğum dönemlerde dahi her seçimde gelip destek oldum. 2011-12 yılları arasında partinin açmış olduğu parti okullarında ki ilk eğitmenlerdenim. Hala eğitmenliğim devam ediyor. Sadece Ödemiş için de değil İzmir’in 30 ilçesinde nerede ihtiyaç varsa mutlaka gidiyorum, seçimlere katkı sağlamaya çalışıyorum. İki dönem İlçe yönetiminde Eğitim Sekreteri olarak başkan yardımcılığı yaptım. 2012-2014 yılları arası, kadın emeğini desteklemek için, Ödemiş Kadın Üretici Kooperatifi’nin kurduk ve ilk başkanıyım. Daha sonra üretici kadınlara devrederek devam etmesini sağladım ve ayrıldım oradan.

2019 yılındaki yerel seçimlerde, Ödemiş Belediye Meclisi üyesi seçildim, halen daha meclis üyeliğim devam ediyor. Bu süre zarfında ihtisas komisyonlarında görev aldım. 4 yıl Plan ve Bütçe Komisyon Başkanlığını yaptım. Sosyal yardımlaşma komisyonundaydım, 3 dönem denetim komisyonu raporlarında görev aldım. Sokak hayvanlarını koruma, kadın ve erkek eşitliği komisyonu, engelsiz komisyonu olmak üzere birçok komisyonda görev aldım. Bu komisyonları mümkün olduğu kadar aktif çalıştırmaya uğraştık arkadaşlarımla birlikte. Genelde kararlarımız Cumhur İttifakı’yla birlikte hep oy birliğiyle çıktı. Güzel bir ekip ruhuyla çalıştık. Kadın erkek eşitlik komisyonunda da kadın belediye başkanlarımızın yönettiği belediyelerdeki kadın çalıştaylarına katıldım, yakın takipçisi oldum. Hatta kadınların büyük şehirde durak haricinde akşam saatlerinde otobüse binme imkânını yaratan kararda benim de imzam var. Kadınlarımıza yönelik sosyal güvence yaratmak için çocuk bakıcılığı eğitim kurslarına destek oldum. Sosyal güvencesi olmayan kadınlar herhangi bir sigortaları, güvenceleri yoktu. Bu eğitimle verilen sertifikayla bu haklarına kavuşmuş oldular. Sokak hayvanları koruma komisyonunda, hayvanlarla ilgili kısımları tekrar inceledik sonraki günlerde bununla ilgili projelerimizi tek tek anlatacağız, pilot bölge olacağız belki de. Sosyal yardımlaşma komisyonunda 4 yıl görev aldım ve üye arkadaşlarımla birlikte mağdur ailelere destek olmaya çalıştık. Pandemi ile birlikte kaymakamlık ve belediye ile birlikte mağdur olan vatandaşlarımıza destek olmaya çalıştık. Engelsiz komisyonda, belediye binası girişteki rampa, kaldırımlardaki kırık dökük yerleri tespit ederek düzenlenmesini sağladık.

Engelsiz kafeyi tekrardan engellilerin kullanabileceği şekilde düzenlemeye çalıştık. En önemlisi de engellilerimiz için araç getirttik. Otobüse binmekte zorluk çekiyorlardı, bu araçlar sayesinde sorunlarını ortadan kaldırmaya çalıştık.

Denetim komisyonunda, belediyenin aksadığı, eksik olan yerleri için raporlar sunduk.

Aday adaylığınızı açıkladığınız konuşma çok kısa sürmüştü, bunun bir sebebi var mı?

Orada sadece aday adayı olduğuma dair kendimi kısaca tanıtan bir açıklama yapmıştım, bunun için beni eleştirenler de oldu. O yüzden siyasi söylemler söylememeye ve çok kişi toplayıp gösteri yapmamaya özen gösterdim. Bizim kendi aramızda yarışmamıza gerek yok, sonra insanlar keskin taraflara ayrılıyor bu da bize zarar veriyor.

Neden başkan aday adayı oldunuz?

Atatürk’ün bana vermiş olduğu demokratik hakkımı kullanmak istedim. Çok saygın, çok sevgili, çok sevdiğimiz arkadaşlarımızla bu adaylık sürecine girdik. Sevgili Bekir Keskin’in geçmişte ki başarıları, Sayın Mehmet Eriş başkanımızın 2. Dönem belediye başkanlığı yapmış olması, kendilerini çok seviyorum, diğer arkadaşlarımız da çok kıymetli. Bunlar demokrasimizin zenginliğini gösteriyor aslında. Çok ta yakışıyor bizim partimize. Demokrasinin güzel bir şöleni olarak görüyorum.

Ödemiş’in nüfusu 133.679, bunun erkek nüfusu 66.183, kadın nüfusu ise 66.552. Böyle bir eşit durumda neden kadın adaylar yok? Neden cesaret edip adım atamıyoruz. Bilgi, donanım, belediyecilik ayrı bir meslek, ben bankacılık yaptım ama neden olmasın yeter ki azimle, kararlılıkla çalışalım, kanunların dışına çıkmadıktan sonra kördüğüm haline getirmeye hiç gerek yok.

Şeffaf bir belediyecilik, yasalara dayalı bir belediyecilik ve 1000’e yakın personelimizin de bu sürece aktif olarak dahil olmasını sağlamak. Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, kimse ötekileştirilmeden, hepimiz tek yumruk yapacağız, inşallah tüm hizmetlerimizi devam ettireceğiz.

Ödemiş Belediyesi’nin bu borcuyla istediklerinizi yapabilir misiniz?

Bu borcun katlanarak gelmesinde pandemi sürecinin etkisi çok büyük. Yatırımlarımızı askıya almak zorunda kaldık. Türkiye’nin her yerinde hangi belediye olursa olsun her zaman önceliğimiz vatandaşın mağduriyeti oldu. Önceliğimiz işsiz kalan vatandaşlarımız oldu. Yatırımları durdurduk. Pandemi bittikten sonra, hiper enflasyon dönemine geçtik. Her şey de büyük artış oldu ama aldığımız vergiler aynı fiyatta kaldı. Zaten Büyükşehir yasası ile birlikte belediyenin öz kaynaklarında azalma olmuştu, bir de pandeminin getirmiş olduğu olumsuz tablo ile birlikte katlandı. Öyle durumlar oldu ki, müteahhitlerimiz ihalelere girmek istemedi, haftası haftasına demir fiyatları artıyordu. Bundan kaynaklı borçlarımız katlandı, üretim de yapamadık.

Bundan sonra ki aşamada benim düşündüğüm, personellerimizle birlikte üreterek, belediyeye bir şeyler kazandırarak yol almak. Belediye şuan ki mevcudiyeti ile iller bankasından gelen parayla ya da aldığımız vergilerle kalkınması, ilerlemesi mümkün değil.

Üretime dayalı, kazanmaya dayalı bir belediyecilik yapmak zorundayız.

Şeffaf, üreten, kazanan ve kazandıran bir belediyecilik.

Özellikle üreten kadınlarımıza, üretmek isteyen kadınlarımıza kapımız daima açık olacak. Belediye içinde de tasarruf tedbirleri alacağız bu borçlar aşılmayacak borçlar değil. Halkımızla birlikte, İzmir Büyükşehir’le birlikte koordineli bir şekilde çalışalım.

5 yıl yeterli bir süre mi Belediye Başkanlığı için?

Aslında çok yeterli değil. Ekstrem konular çıkıyor, dünyayı etkileyen konular ortaya çıkıyor, pandemi gibi. Bunlar olmadıktan sonra, belirli bir plan, program dahilinde gidersek ve hedeflerimiz, vizyonumuz belli olursa, 5 yıl içinde tamamlamaya çalışırız.

Görev süreniz dahilinde Ödemiş’in, Büyükşehir’den yeterli desteği aldığını düşünüyor musunuz?

İzmir Büyükşehir Belediyesi de pandemiden etkilendi, üstüne bir de deprem oldu, doğal afetlerle mücadele verdi, büyük yangınlar yaşadı. Bu bir şanssızlık dönemi, iki yılımıza mal oldu. Bundan sonraki süreçte Büyükşehir ile koordineli çalışmak zorundayız. Birlikte projelerimizi sunacağız ve takipçisi olacağız. Yakalarını bırakmayacağız.

Personel sayısında azaltmaya gidecek misiniz?

Çalışma arkadaşlarımızla birlikte aktif olarak çalışacağız. Kimse ötekileştirilmeyecek. Herksin bir meziyeti, düşüncesi var onlardan da yararlanacağız. Sayı düşmeyecek, hangi siyasi partiden, görüşten olursa olsun. Birlikte çalışacağız, üreteceğiz.

Ödemiş’e geleli 32 yıl oldu ve hala belediyede taş, asfalt konusu. Niçin bunu artık bitiremedik?

Artık şikayet belediyesi değil, talepleri toplayan belediye olmak istiyoruz. Artık bütün şikayetleri bitirip, vatandaşların taleplerine göre vizyonu yükseltelim.

Siyaseti ben ve yol arkadaşlarım, CHP ilçe binasında bırakacağız. Oturup çalışacağız, yasalar doğrultusunda, neler yapmamız gerekiyor, projelerimiz neler, bunları hayata geçireceğiz.

Cumhuriyet tarihinden bu yana 32.000 erkek başkanımız olmuş sadece 150 kadın başkanımız olmuş.

Konuşmamı Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle bitirmek istiyorum. “ Toplumu kalkındırmak istiyorsak izlememiz gereken daha emin daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadını bilimsel, toplumsal ve ekonomi hayatında erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur.

Haber Merkezi