Şiir Söz Ola
'Kul olayım kalem tutan ellere Kâtip arzuhalim yaz yâre böyle' Eller kalem de tutar, kalem de...
“Kul olayım kalem tutan ellere
Kâtip arzuhalim yaz yâre böyle”
Eller kalem de tutar, kalem de kırar bilirsiniz. Siz iyisi mi kaleminize uç arayın, kalem açacağı arayın. Yazdığınız yanlışları görüp düzeltmek için silgi arayın.
Kalemini kıracak denli birinden uzaklaşmayın.
“Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma
Ellerinizle?”
Hayır.
-Mısralarınızda sesinizi kimse duymaz (Burada söz okura değil okur olamayanadır).Çokluk duyarak öğrenir insanlar. Sık sık sorarlar:
-Ne diyor?
-Ne demiş?
-Öyle miymiş?
Biri söyler, belki biri görüp anlatır. Öğreniriz. Kim bilir?
“Çarşamba’yı sel aldı
Bir yar sevdim el aldı
Keşke sevmez olaydım
Elim koynumda kaldı”
Artık her yeri sel alabiliyor. En hafif yağmurda trafik tıkanıyor. Yollar birer ırmağa, daha geniş alanlar göle, denize dönüşüveriyor. Arabalar bilim kurgu filmlerinden, romanlarından kaçmış gibi. Birer küçük tekneye dönüşüveriyor.
İnsanlar, ellerinde kova su boşaltıyorlar.
Gelelim elden giden yâre.
Böylesine duygulu, içli; iç sesini şiirlere türkülere döken nerdeeee…
Eline kesici ya da delici aracını kapan koşuyor sevgilinin ardından. Anasından emdiği sütü burnundan getirip dünyayı dar ediyor.
“Taşıma suyla değirmen dönmez” derler ya, neyse. Zaten az ilerde de su değirmeni yok su bekleyen.
“Beni sevme sakın”
Ben kendimi sevecek kadar vakit bulamamışım ki seni seveyim. Sevmek kolay mı? Değil. Hiç değil.
“Pınar baştan bulanır”
Artık indiği vadide de bulanabiliyor. Ovada da. Köyde de. Mahalle, sokak, park, bahçe inan hiç fark etmiyor.
“Ham meyveyi kopardılar dalından”
Bu sorun da çözüldü artık. Hormon ilaçları ve kimyasal maddeler sayesinde olgunlaşmayan meyve kalmadı dalında. Renk desen yerinde, biçim mi o biçim. Ancak tat, işte onu aramayın. “Saman gibi” diye tanımlanır ya aynen öyle.
Yok artık civcivin piliç olmasını beklemek. Taş çatlasın iki ayda önce tencerenizde sonra sofranızda hazret.
Zamane. Her şey değişti mi ne.
Yıllar öncesinde Ödemiş’e gelirken Ödemişli bir şair tanımıştım. Adı usumda değil yazık ki. Kartpostal biçiminde bastırdığı şiirlerinden birini vermişti. Yol boyunca uzun ve hoş bir sohbet olmuştu aramızda.
Bilmem bu satırları okur mu? Hala sağ esen midir? Değilse sağlık ve esenlik dilerim. Zamane adlı şiirinden iki dize.
“Dürüst olmanın kalmadı tadı
Enayi oldu şimdi doğrunun adı”
Dizeleri ve sohbeti hala usumda olan sevgili Ödemişli şairi sevgiyle selamlıyorum.
Sevgi, dostluk ve umutla.
Bakmadan Geçme





