ŞEHRİN İZİNDE
'Asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı.' Cahit Zarifoğlu Yürüdüğün her adımda imliyorsun geçtiğin yerleri....
“Asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı.”
Cahit Zarifoğlu
Yürüdüğün her adımda imliyorsun geçtiğin yerleri. Bakışlarının izleri kalıyor değdiği her yerde. En çok da kaldırımlar nasibini alıyor bundan. Başını kaldırıp etrafa bakmayan, iç konuşmalarını büyüterek yol alan bakışlar altında eziliyor kaldırımlar, eziliyor, eziliyor…
Aniden bir yağmur başlıyor. Gök yere iniyor adeta. Sokakları imleyenler saçakların altına çekilirken onların izlerini yıkıyor yağmur. Koyu, kopkoyu, kapkara bir rengi söküyor kaldırımlardan, yollardan. İnsanlara ait kirlerden, yere yapışmış pis düşüncelerden arıtıyor adeta etrafı. Mazgallara doğru sökün eden ve gittikçe çamurlaşan su önüne aldığı diğer artıklarla ağırlaşıyor gittikçe ve aheste aheste yer altına iniyor o kirli, çirkefleşmiş, yağmur olmaktan hatta su olmaktan çıkmış yoğun madde.
Yeryüzünün kabul etmediğini altı nasıl kabul eder hiç düşündün mü?
Ama niceleri var ki insan demeye bile dili varmıyorken insanın ve kabul etmezken yerin üstü onları, sessizce bağrına alıyor yerin altı. Toprak, toprak analığını yapıyor, höllük gibi sarmalıyor onları. Hor görmüyor, kızmıyor – daha önce belki de çok kızıp öfkesini boşalttığı için- susuyor, susarak kendine gelene karşı ses çıkarmıyor. Sessizce kucaklıyor eğer topraktan nasibi varsa onların…
Yağmur diniyor. Bulutlar süpürüp göğü maviye boyuyor peyderpey…
ağırlaşan bulutlar bahara gebe
bir kanat çırpımı ötede mevsim
bir kanat çırpımı içimizde
dehlizlere sinmiş korkuların ayyuka çıkmasına
ramak kalmış
kır sesin zincirini
azat et zamanın böğründen
topla yıldırımların elinden ışığı
ışığa dönsün karanlık
kelebekler uçuşmasın gönlünde
aman ha
incinmesin uyuyan düşler
göğe bir pencere aç
bir pencere aç yıldızlı olsun…