Seçimler ve projeler

Mart ayı da girmiş bulunuyor. Bu yılki mart ayının önemi, son gününde yerel seçim yapılacak olması....

Mart ayı da girmiş bulunuyor. Bu yılki mart ayının önemi, son gününde yerel seçim yapılacak olması.

Adı üstünde yerel seçim. Yeril, yani yaşadığımız yer. Kaldırım, su, kanalizasyon, park-bahçe ve yollar…

Daha başka şeyler de var ama dedik ya ‘yerel’ seçim.

Türkiye’de yerel seçimler hep iddialı olmuş ve genel seçim havasında geçmiştir. Hepimizin de gördüğü ve duyduğu gibi, kimi siyasetçiler yerel seçimleri genel seçim havasına sokma eğilimindedir.

“Biz yoksak, ülke de yok!” demeye getirenler bu memlekette her dönem olmuştur. Halbuki seçimlere girenler, aynı işyerinde yüzyüze baktığımız insanlar. Yolda, köşede karşılaşıp Seval verdiğimiz dostlar, arkadaşlar veya tanışlar. Veya hemşehriler.

Biz bu seçimlerde hangi insanlar veya ekip yaşadığımız yere anlam katar bunun seçimini yapmaya çalışıyoruz.

Uzatmaya gerek yok sanıyorum ne dediğim anlaşılmıştır.

Yazının yazıldığında henüz Ödemiş’teki adayların seçim broşürlerini görmemiştim. Sadece bir arakdaş, seçim broşürlerini nasıl bulduğumu sordu ben de ‘henüz görmedim” dedi.

Bence öyle çok iddialı broşürler peşinde koşmamak gerekir. Artık insanlar yaşadıkları yerlerde nelerin yapılıp yapılamayacağını biliyor. Ve daracık caddelerde battı-çıktıların yapılamayacağı belli oldu.

Ben zaman zaman aklıma takılanları yazıyorum biliyorsunuz. Belki kimileri tarafından bıyık altından gülerek okunuyor olabilirim. Bunun da farkındayım. Ama ben bir vatandaşım. Yaşadığım şehir ve ülkenin ortağıyım. Ortağı olduğuma göre, hal ve gelecek adına düşüncelerimi paylaşabilirim.

**

Zaman zaman gelecek adına umutsuzluğa düştüğümüz oluyor. Bu memlekette bir şeyleri değiştirmek zor diyoruz. Birşeyleri değiştirmek adına yetkili kurum ve kurullara aday olan bazı insanları gördükçe, üzüldüğüm oluyor. Ama yavaş da olsa birşeyler değişiyor. Hem de bazen kendiliğinden. Yani devrim olmasa da değişim mutlaka oluyor.

**

Şu eski garaja geleceğim. İlk zamanlar insanlar garajın şehir dışına çıkarılmasına kızmışlar hatta zamansız bulmuşlardı ama yavaş yavaş alıştılar… Bakın garaj derken bile eski ve yeni sıfatlarını kullanıyoruz. Dilerim yeni garaj da yakın zamanda şehir içinde kalmaz.

Eski garaj derken, geçtiğimiz günlerde eski garaj üstündeki 100 kişilik Nikah Salonu’nda Koza-Der’in bir paneli vardı. Garajın iç bölümü oradan net bir şekilde görünüyordu. Birkaç tane de fotoğraf çektim.

Sahi ne olacak bu eski garajın durumu? Şu an özel araçların park yeri haline gelmiş durumda. Bekir Keskin döneminde yapılan kent planlamasında burası için belediye hizmet binası öngörülmüştü.

Yan taraftaki, kültür merkezi projesi biliyorsunuz ödeneksizliğe takıldığı için yarım kalmış yine Mahmut Badem’in ilk döneminde tek katlı düğün salonu ve mağazaya dönüştürülmüştü!

Belediye başkan adaylarımız burası için bir proje öngördüler mi acaba!

Bakmadan Geçme