Seçim ortak akıl ve şeffaflık
İki gündür grip ile savaşıyorum. Baş ve boğaz ağrısı, balgam ve iştahsızlık… Sanırsın dünyanın sonu geliyor....
İki gündür grip ile savaşıyorum. Baş ve boğaz ağrısı, balgam ve iştahsızlık… Sanırsın dünyanın sonu geliyor. Miniminnacık virüsler veya mikroplar koca gövdeleri yerle bir ediyor.
Hele basında gergedan gribi yazıları çıkmıyor mu sanırsın Afrika’nın Serengeti Parkı veya Kalahari Çölü bölgelerindeyiz. Ne gergedanı?
Bereket çok kötü değilim. Çıkıp dolaşabiliyorum.
Malum seçim dönemine giriyoruz.
Koalisyonlar bitecek derken, ülke iki koalisyona bölündü.
Beka ve zekâ tartışmaları gırla…
Adaylar belli oluyor, küsenler başka partilerden aday oluma yoluna gidiyor.
Tabi işin doğası bence aşağıdan yukarıya demokrasi. Yani, önseçimle adaylar en azından 6 ay önceden belli olmalı. Onlar da birlikte çalışabilecekleri büyükşehir adayını belirlemeli…
Seçmen kime niçin oy vereceğini 4-5 ay öncesinden öğrenmeye başlamalı.
Görüntüde partilerde herkes önseçimden yana ama nedendir bilinmez bu önseçim yasası bir türlü yasalaşmaz…
Hâlbuki çok basit: Adaylar önseçimle belirlenir.
Şimdi iki aylık bir koşturmaca dönemi olacak ki adaylara ve ekiplerindeki kişilere kolay gelsin demek gerekiyor.
Daha önce de yazdım; elbette bizim de gönlümüzden bir parti ve bir aday geçiyordur ama bunu kamuya mal olmuş bir gazete köşesinden açık açık yazmak şık olmaz. Dışarıda bir tercihimiz olsa bile bunu bu sayfalarda dile getirmemiz doğru olmayacaktır.
Biz, gazeteciler ve köşe yazarları, toplumu doğru bilgilendirmekle görevliyiz.
Bu görevi de bize başkaları değil bizzat gazetecilerin kendisi vermiştir.
Şinasi, 1860 yılında yayınlanmaya başlanan ilk özel gazete özelliği taşıyan Türcüman-ı Ahval gazetesinin giriş yazısında (mukaddime) imparatorluk içinde yaşayan azınlıkların çıkardıkları gazetelerden bahsederek, Osmanlı’da da bir gazetenin çıkarılmasının zorunlu olduğunu yazar.
Şinasi, Osmanlı’da gazete çıkmamasının en önemli nedeni olarak girişimde bulunacak kimselerin bulunmamasını gösterir.
Küçükmenderes gazetesinin çıkışı da böyle olmadı mı!
Neyse lafı uzatmayalım… Biz her iki başkana seçildikleri takdirde yapabilecekleri konusunda düşüncelerimizi paylaşırız. Zaten yazılarımı takip edenler de bilecekler ki ben de bunları yapmaya çalışıyorum.
Yazıyı burada keserken, başkan adaylarının, ‘ortak akıl’ ve ‘şeffaf’ bir belediyecilik anlayışını öne çıkarmalarını dilerim.
